Buna rağmen okurken; EKONOMİK KİTAPLARDAKİ VERİLERE VE BÜYÜK EKONOMİSTLERİN TEZLERİNDE YAZILANLAR GİBİ ALGILANIP YORUMLANMAMALIDIR. Ben de bu önerimi TÜRK TİPİ MODASINA uyarak hazırladım. Öyle kabul edin.
Bir başka yaklaşım da şöyle söylenebilir. "Olağan üstü şartlarda ortaya konan çözüm yolları da ezber bozan bir yöntem olmalıdır". Örneğin bugün gelişmiş ülkelerde ortaya konan önlem paketlerini görebiliriz.
Bununla birlikte Bu para basım operasyonunun hangi gerekçe, karşılık ile ve disiplin içerisinde yapılmasını öngörmektedir.
· Bunun için Hazine, MB, İlgili Bakanlıklar arasında bir mutabakat sağlanması da gerekmektedir
· Bu başlangıçta tüm Devlet Bankalarını kapsayacaktır. Ama isteyen tüm özel bankalar da sürece dâhil olabilir. (Dahil olmaları lehlerine olacaktır. Detaylarda anlaşılacaktır)· Bunun yapılabilmesi ve uygulanabilmesi için “Rekabet Kanunu” ve “eşitlik ilkesi” konusunda herhangi bir sorunla karşılaşmamak adına (ileride okuyacağınız gibi) muhatapların tamamının rızası ve kabulü ile gerçekleştirileceği kararnamede açıkça belirtilecektir.
· Mevcut ekonomide faal olan tüm A.Ş ve LTD Şirketlerin öncelikli olarak devlet bankalarında bulunan tüm krediler, KGF ler, ödenmemiş vergiler, KDV ler, SGK Primleri ve diğer borçların tamamı;
· Bankaların TL bazlı alacakları dâhil tüm banka borçları, (Yurt dışı krediler ve borçlar kapsam dışıdır)· Bu şirketlerin bahse konu bu borçların tamamı Devlet tarafından basılacak yeni para ile ödenip kapatılacaktır.
· Mevcut alacakların tamamı yine devlet bankaları aracılığı ile (Tahsilatların bankalar üzerinden yapılması için) yeniden taksitlendirilmesine,
· Bunun ilk ödemesi 31.01.2021 tarihinde başlayacak şekilde, firmaların vereceği geri ödeme taahhütlerine göre, firmaların mevcut durumlarına göre, üretim, Pazar durumlarına göre 1-3-5-7-10 yıllık 3 er ay vadeli olacak şekilde geri ödeme yapılması planlanacaktır.
· Yapılan geri ödemelerde faizler her yıl ayrıca değerlendirilmek üzere mevcut faiz oranlarını %50 si yansıtılacaktır. (mesela bu yıl faiz oranı %12 ise bu %6 olarak hesaplanacaktır). Ancak sonraki yıllarda da bu aynı formül ile daha sonraları tahsilatlara yansıtılmak üzere planlanacaktır.
· Firmaların daha önce verdikleri teminatlar ve bunların varlık değerleri alacaklar ile alakalı bir denge oluşturuyor ise firma mevcut teminatlara ek bir teminat vermeyecektir. Bunun değerlendirmesi bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan değerlendirme kâfi olacaktır. Ancak teminat vermemiş olanlar veya teminatı eksik kalanların şirketler ve ortaklarının üzerinde bulunan varlıkların satışları ödemelerin duruma göre yapılabilecek izine tabi olacaktır. Aynı zamanda şirket hisseleri hazineye temlik edilecektir. (Bunun için özel bir kanun ile bir yeni takip sistemini oluşturacak bir müdürlük kurulabilir. Bu kurum olası izinleri ve temlikleri takip etmekle sorumlu olur. Bunu da DDK denetler)
· BÜTÜN BUNLAR BASILACAK YENİ PARA İLE KARŞILANACAKTIR (karşılanmış/ödenmiş sayılacaktır). KARŞILIĞI İSE EKONOMİNİN İÇİNDE OLAN VE EKONOMİYİ OLUŞTURAN TÜM UNSURLARIN ELDE ETTİĞİ KATMA DEĞER (Gelirleri) OLACAKTIR.
· Bu para hiçbir şekilde firmaya verilmeyecektir. Yukarıda izah edilen tüm TL Bazlı Banka kredileri, KGF ler ve diğer devlet alacaklarıdır. Dolayısıyla krediden kaynaklı mevcut durumda oluşan küresel ekonomik krizin bu şekilde devlete yansıması engellenmiş olacağı gibi ekonominin içindeki oyuncular olan hiçbir şirketin batmaması da sağlanmış olacaktır. Buradan kaynaklı oluşacak enflasyon ve devalüasyonun da önüne geçilmiş olacaktır.
· Elbette burada kötü niyetli, borcunun arkasında olmayanlar olacaktır. Ama bu fırsat onlar için de kaçınılmazdır. Bu konuda işin cezai şartları çok ağır ve kati olması için kanun çıkartılmalıdır. Şirketin, varlıklarının, ortakların yok olması gibi bu şirketi oluşturan kişilerin hiçbir şekilde bir şirket kurma imkânı sağlanmayacağı gibi keskin ve ağır yaptırımlar detaylandırılacaktır.
· Bu konuda iyi niyetliler için olası bir kazada (önce denetim sonra müdahale) ile şartların düzeltilmesi için çaba sarf edilecektir.
· Bütün bu bahsedilenleri takip etmek üzere uzmanlardan ve tarafsız/bağımsızlardan oluşan bir müdürlük kurulmalıdır. Bu müdürlük uzmanları bu kanunda belirtilen her detayı denetlemek ve uygulamaktan sorumlu olacaktır. Verilecek izinler, uygulamalar için ve de derhal şirkete müdahale ederek şirket yönetiminin disipline edilmesini sağlayabilme yetkileri de olacak ve uygulayacaklardır. Bu yapı TMSF gibi sert bir zeminde değil daha esnek ve piyasada denge olabilecek tarafsızlardan oluşturulması projenin yönetilmesinde ve verimliliğinde etkili olacaktır.
· Ödemelerini bi hakkın yerine getirenlere; ürettikleri ürünler için ödedikleri KDV nin %50 sini, vergilerin de belirli oranda indirim, SGK ve enerji bedelinde bazı indirimler sağlanacaktır. Bu durum firma teşvik kapsamında firmalara verilen rekabet gücü olarak kullanacakları imkân olarak değerlendirilecektir.
· Bu sisteme girmemiş ve devlete olan yükümlülükleri zamanında yerine getiren diğer firmalara da aynı oranda indirimler sağlanarak eşitlik ve rekabet kanunlarına uyum da sağlanmış olacaktır.
Bunu uygulamak hem zor hem tehlikeli hem de ciddiyet isteyecektir. Kolay olmayacaktır yani bunu yapabilmek. Zaten böyle bir milat için ya yeniden başlayacak önemli ve radikal başlangıçlarda ya da artık ekonomik çöküş ile sonuçlanacak bir durum karşısında uygulanabilir. Artık sözden çok icraatların ve kararlılığın söz konusu olduğunu bilerek göze almak gerekecektir. Ben o günün bu gün olduğunu görüyorum.
NOT: Bu makale 2020 yılında erdalalkis.blogspot.com 'da yayınlanmıştır.
Yorumlar
Kalan Karakter: