BİR KİŞİDE-HAYA,AR,NAMUS VE UTANMA DUYGUSU OLMALIDIR.
Hayâ, yüce dinimiz İslam’ın kadın erkek her Müslüman’a emrettiği temel bir ahlak ilkesidir. Hayâ, nefsin her türlü aşırılığına karşı gösterilen onurlu bir duruştur.
Haya İnsanı bütün kötülüklerden koruyan güçlü bir kalkandır.
Hayâ, bir hayat tarzıdır. Allahın emri olan farzdır ve fıtratın gereği, bedenin süsü,imanında hayata yansımasıdır.
Allah Resûlü (s.a.s efendimiz bir hadislerinde:”Hayâ, imandan bir parçadır.” şeklinde buyurarak,ar ve utanma duygusunun önemine dikkat çekmektedir.
“Hayâsızlık çok kötü bir şeydir”Hayasızlık;Ahlaki değerleri yok eden, insanın onur ve saygınlığını ayaklar altına alan bir felakettir. Şeytanın, en sinsi tuzaklarından biridir. Bu hususta Yüce Rabbimiz, “Ey..Âdemoğulları! Avret yerlerini kendilerine açmak için,
elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi,şeytan sizi de saptırmasın...
(Araf-27)Başka bir ayeti kerimede ise;”Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini sakınsınlar, ırzlarını muhafaza etsinler, ziynetlerini açmasınlar..(Nur-31)
Burası daha da vahim olan bir uyarıdır.”Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.Bakara-195)
Peygamber Efendimiz bir gün
ashabına,“Allah’tan gerektiği gibi Haya ediniz!” buyurdu. Ashâb-ı kirâm, “Ya Resûlallah!
Biz Allah’tan hayâ ediyoruz!” dediklerinde,onlara şu uyarıda bulundu:“…Allah’tan hakkıyla hayâ etmek, bütün organları her
türlü günah ve haramlardan korumak ve dünyanın geçici
nimetlerine bel bağlamamak . Ölümü ve hesabı asla aklınızdan
Çıkarmamaktır.”
Çevremiz bugün, iç ve son kalemiz olan “AİLE’lelerin var olan temel taşları yerlerinden oynadı,görgü kuralları denen bir şey kalmadı hepsi yerinden sökülmeye başladı.
Gerçekten buna tedbir alınmazsa aile saadeti ve ahlak düsturu diye bir şey kalmayacak.
Ülkeye geçmişte "garplılaşma" şimdilerde ise "batılılaşma" denilen yanlış teşhisin sonunda, milletimize yanlış, kasıtlı ve ihanet dolu planlar ve uygulamalar sokulmuş; bunun neticesinde önce ahlak ve fazilet yapımız tahrip edilmiş, aile yapımızın temellerine dinamitler konmuş, ailenin, toplumun, milletin ve insanlığın en mükemmel yaratılmışı olan kız cocuklarimizi ve gençlerimizi değerlerimizden
öz kültürümüzden koparılarak önce boşlukta bırakılmış, onun bağrından çıkan yarının büyükleri de boşluğa itilmiş, adeta esen her rüzgârın yönüne göre yön seçen hâle getirilmiştir.
Her şeyde olduğu gibi kılık kıyafetlerimiz, binalarımız, tabelalarımız, güzel türkçemiz kültürümüz, eğitimimiz, hatta kanunlarımız ve anayasamız yani tüm kendimize ait estetik değerlerimiz kötü birer taklit, kopya ile yer değiştirmiş, özümüzden ve kendi öz değerlerimizden öyle uzaklaştırılmışız ki, bütün bunların neticesinde bize ait olan milli yapımız tahrip edilerek "gayri milli" hale getirilmiştir.
Milli şairimiz Akif’in dizeleri bu hususu çok güzel ifade etmişler.
Haya sıyrılmış inmiş, öyle yüzsüzlük ki heryerde
Ne çirkin yüzleri örtermiş, meğer o incecik perde
Vefa yok, ahde hürmet hiç, lafe-i bi medlül, Yalan raiç, hiyanet mültezem, heryerde hak meçhul
Ne tüyler ürperir ya rab,ne korkunç inkılab olmuş
Ne din kalmış ne iman, din harab, iman türab olmuş.
Kim demiş Avrupa insanı medeni?
Ne edep kalmış ne haya, çırılçıplak bedeni. Eğer medeniyet,açıp saçmaksa bedeni,
Desenize;hayvanlar bizden medeni."Herkes soyunuyor, açılmıyor ki
Sokakta boynuzdan geçilmiyor ki
Müslüman gâvurdan seçilmiyor ki
Şekil Avrupalı, poz Avrupalı...(S.karakoç)
Bugünkü Genç kuşaklar hep Avrupa’yı örnek almakta onlara özenmekte ve bu yüzden de maalesef gençlik elimizden kayıp gidiyor
Tüm dostlarıma, arkadaşlarıma hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler diler, sevgi ve saygılar sunarım.
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ
YORUMLAR