İSLAM DÜNYASININ EN BÜYÜK PROPLEMİ BİLGİSİZLİK VE...
Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Huzur Köşesi

İSLAM DÜNYASININ EN BÜYÜK PROPLEMİ BİLGİSİZLİK VE CAHİLLİKTİR

09 Eylül 2025 - 13:20

İSLAM DÜNYASININ EN BÜYÜK PROBLEMİ BİLGİSİZLİK VE CAHİLLİKTİR-2

Kur’an-ı Kerim ‘ in ilk beş ayeti bizlere okumamızı öğrenmemizi emretmektedir.

“Yaratan rabbinin adıyla oku!

O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yaratmıştır.

Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren rabbin sonsuz kerem sahibidir.Alak,1-5)

Allah'ın adını anarak başlamamız özel olarak emrediliyor. 

Okur-yazar olmayan bir Peygambere inen ilk âyetlerde okumaktan ve kalemle yazmaktan söz ediliyor, "Rabbin insanoğluna kalemle yazmayı öğretmiştir.'' deniliyor, kalem o gün olduğu gibi bugün de insan hayatında en etkili öğretim aracıdır. 

İslâm, insanın yaratılışına uygun bir din olduğu için bütün Müslümanlara ilmi farz kılmıştır Her Müslüman’ın dinî görevlerini yerine getirecek, helâl ile haramı, hak ile batılı birbirinden ayırt edecek kadar bilgi sahibi olması farzdır Nitekim Hz Peygamber (s a s): "İlim tahsil etmek her Müslüman erkek ve kadına farzdır" (İbn Mace, Mukaddime, 17) buyurmuştur İslâm’da ibadet dahil her şey, gösteriş ve riyadan uzak olarak Allah rızasını kazanmak için yapılır. İlmi de Allah rızasını kazanmak ve insanlara faydalı olmak için öğrenmek gerekir. Övünmek ve başkalarına karşı üstünlük taslamak için ilim öğrenmek mekruhtur 

Allah, kendisinin bilinmesini arzu etmiş ve bu kâinatı yaratmıştır. O halde, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akıl sahipleri bundan öğüt alır” (Zümer Süresi, 9) Ayet-i kertmesi ile murad edilen, insanoğlunun, yaradılışının sırrını, hikmetini bilmesidir. Yaradılışın sırrını bilmek için o yaradılışın ve yaratılmışların kanunlarını bilmek, ilim sahibi olmak, “müspet” denen ilimleri öğrenmek gerekir. Bilen kişi her şeyden evvel Allah’ı bileceğinden, Allah’tan en çok korkan, en doğru yolda olan da o kimse, yani alim, bilgi sahibi olandır (Kullarından yalnız âlimler Allah’tan korkar. Allah şüphesiz aziz’dir, gafur’dur) (Fatır Süresi, 28). 

“Allah kendisinden başka ilah olmadığına adaletle şahadet etti. Melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına şahadet ettiler.” (âli İmran/18) 

“De ki: 'Benimle sizin aranızda Allah Teâlâ'nın ve Kitab'ın ilmine sahip olanların şahitlik etmesi yeter.” (Ra'd/43)

Dikkat edildiğinde görülecektir ki, bu ayetlerde Allah Teâlâ (c.c) önce kendi zatından başlayarak birliğine şahadet etmekte, ikinci olarak melekleri, üçüncü olarak da âlimleri bu gerçeğe şahit göstermektedir. Bu ise, ilmin ve âlimin yüceliğini gösteren çok büyük bir delildir.

Kur’an-ı Kerim’de birçok misaller verilmiştir. Bu misaller her devre uygun, her zamanın 

olaylarına tatbik edilecek genişlikte ve ehemmiyette misallerdir. Onları, verildiği şekilde ve birer müşahhas örnek’ten ziyade, zamanları aşan birer ibret dersi olarak mütalaa etmek lazımdır. 

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin Deniz

 

 

 

 

 

 

Bu yazı 82 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum