İSLAMDA KUL HAKKI-YALAN VE MÜNAFIKLIK
Kul hakkı, sadece malda ve parada değildir; en ağır hak, gönül hakkıdır. Bir kalbi kırmak, bir yüreği incitmek; bazen yılların emeğini, bir anlık sözle yok etmektir. Rabbimiz buyurur: “Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bunun dışındaki günahları dilediğine bağışlar.” Fakat kul hakkı, Allah’ın affına değil, kulun helalliğine bağlıdır.
Bir gönül incitilmişse, o incinmenin hesabı mahşere kalır. Çünkü kırılan kalbin duası, gökle yer arasındaki perdeleri yırtar. Gönül hakkı yenen, sustuğunu zanneder; ama Allah, onun sessizliğini şahit kılar.
Bunun üzerine bir atasözümüz şöyledir alma mazlumun ahını sakın çıkar aheste aheste..!
Yarın mahşerde kulun hesabı mutlaka o hakkı elinden alınmış gasbedilmiş, haksızlığa uğramış kulla görülecektir.
Bu kesinlikle bir derdeğiştir;” allah’ı affedilerek söylenmiş bir sözdür.” Yarın mahşerde hesap gününde huzuruma kul hakkı ile gelmede, ne ile gelirsen gel…!
Biz bu kelimenin ifade ediliş şeklini şöyle anlamamız gerekiyor:
Şöyle bir düşündüğümüz zaman kul hakkının girmediği hiçbir alan yok onun için bu kelime söylenmiş olabilir.
Kesinlikle Unutulmamalıdır ki, kulun affetmediğini Allah da affetmez. Ve gönül hakkı, mahşer gününde insanın boynuna dolanacak en ağır zincirlerden biridir.
Bir kalbi incitmek kolaydır, ama o kalbin bedelini ödemek zordur. O yüzden derler: “Kul hakkıyla Allah’ın huzuruna varma.” Ey insan.
Bazen insanların kendilerini çok akıllı olduklarını öne sürerek tilki gibi kurnaz olduklarını ortaya koyarlar.
Lakin şu anlatacağım yaşanmış bir olayın sonunda bir kahpeliğin bir aldatmanın karşılığının neye mal olduğunu hepimiz şahitlik edeceğiz buyrun o zaman..!
Tilki ormanda gezmektedir. Bir ağacın dalında asili bir geyik budu görür.
Açtır ama şüphelenir kontrol etmeye baslar ve görür ki bu bir tuzak.
Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır.
Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi?
Tilkiye sorar ?
Ne yapıyorsun dostum´
Tilki cevap verir ?
Hiç? Yatıyorum´
-Burada bir but var
-Evet var
-Neden yemedin
Tilki sakince cevap verir;
Ben bugün orucluyum!
Kurt kendinden emin;
Ben yiyeyim o zaman´
Tilki ?
Buyur afiyet olsun´ der.
Deli demesine de kurulmuş olan tuzağı dostuna haber vermez
Kurt but´a uzanır uzanmaz.
Kurt bir hamleyle Buta uzanır uzanmaz bir patlama, ortalık toz duman olur.
Kurt bu kahpe dostunun yönlendirmesiyle but uzanmış uzanmış uzanmasına, bombanın patlamasıyla yerde hareketsiz ve perişan bir bir halde yatarken,tilki dostuna kurduğu pusu sayesinde emeline ulaşmış dostunu kandırmış ve kendi çıkarı doğrultusunda hareket ederek aldattıgi dostu acı izdirap içindeyken kendisi sakince budu yemeye başlar.
Bunu gören kurt; ?
Affedersiniz ula şerefsiz hani sen oruçlu değil miydin deyince..!
Tilki kurda dönüp pişkin pişkin şöyle seslenir.!
Dostum elbette oruçluydum!
Duymadınmı sen biraz önce top iftar topu patladığını?
Top patladı ben de orucumu şimdi açtım nevalemi yiyorum demiş.!
Peygamber (Sav)efendimizin bu konuda bizlere çok manidar ve mükemmel bir hatırlatması vardır o da şöyledir:”Bizi aldatan bizden değildir. Dârîmî, Büyû’, 10) buyurarak kesin bir çizgi çizmiştir.
Bizler bu olaydan ne anlamalıyız ne almalıyız?
İnananlar için, bir başkasını “aldatmamak” büyük bir sorumluluk ve günaha sebebiyetin yanında,dinî ve ahlâkî bir düstur olduğu gibi, aynı zamanda “aldanmamak” da çok önemlidir. Bu yüzden, “Mümin, aynı delikten iki defa sokulmaz” (Buhârî, Edeb, 83) hadisi de Müslümanların aynı hataya iki defa düşmek suretiyle aldanmamaları gerektiğine işaret eder. Kişi dostluğunu ve düşmanini iyi tanımalı, ondan gelebilecek her türlü tehlike ve zararlara karşı tedbirli olmalıdır. Kendi tecrübeleri kadar başkalarının tecrübelerinden de istifade etme yoluna gitmelidir.
İslama göre hoş görülmeyen hareketlerden birisi yanıltmak, hîle ve oyuna getirmek, kandırmak, iğfâl etmek, dolandırmak, sözünde durmamak. Kur'an-ı Kerim'de aldatma, münâfıklar’a yakışan çirkin bir huy olarak belirtilmiştir. Münâfıkların en belirgin özelliklerin biridir hile ve aldatmak olmakla birlikte bu da Müslümanlığa yakışmayan bir hasretlerdendir.
Allah’ım biz de huzuruna kul hakkıyla gelenlerden eyleme
Sen bu ümmeti, bu milleti yalancı ve münafıkların şerlerinden koru.
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ
YORUMLAR