İSLAMDA ZEKAT VE ÖŞÜR FAKİRİN DOĞAL HAKKIDIR
Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Huzur Köşesi

İSLAMDA ZEKAT VE ÖŞÜR FAKİRİN DOĞAL HAKKIDIR

25 Ağustos 2025 - 12:08

İSLAMDA ZEKAT VE ÖŞÜR FAKİRİN DOĞAL HAKKIDIR

“Yerde ve semada olan her şeyin mülkü Allah’a aittir.(Ali imran: 189)

"Size ne oluyor ki Allah yolunda malları harcamıyorsunuz! Göklerin ve yerin mîrası zaten Allah’ın değil midir? Sonunda hepsi O’na kalmayacak mıdır?" (Hadîd: 10)

Ayet ve hadisler ışığında mal ve mülkiyet anlayışını özetlersek!

1: Mülk Allah’ındır. 

2: Biz de emanettir. 

3. Zenginler arasında dolaşan bir meta değildir/zenginler arasında dolaşan bir meta olmamalıdır (Haşr:7). 

4. Zenginlerin mallarında fakirlerin hakkı vardır. (Mearic: 24 ve 25) 5: Kullanım şartları ayet ve hadislerde belirtilmiştir.

Allah tarafından kendisine emanet ve imtihan vesilesi olarak verilen malı İslam’ın öngördüğü şekilde kullanmayan, zekatını ve sadakasını vermeyen bir Müslüman, fakirin hakkını gasp edip vermediğinden dolayı, haram yemiş, aynı zamanda da kendisine emanet olarak verilen mal emanetine hıyanet etmiş olur.

Buda münafıkta bulunan  üç önenli özellikten biridir. Münafık söyleyince yalan söyler, vadinde/sözünde durmaz ve emanete hıyanetlik eder.

Zekât, İslam’ın beş şartından biridir. Farziyeti kitap, sünnet ve icma ile sabit olmuştur. O bakımdan inkârı küfür, terki büyük günahtır.

Zekât’ın Hicri ikinci yılda veya Ramazan Orucu'nun farziyetinden sonra farz kılındığı belirtilmektedir. Hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır"

İslâm’ın beş temel esasından birisi olan Zekât, sözlükte; bereket, temizlik, üreme, çoğalma ve övme anlamına gelir. Bir fıkıh terimi olarak şöyle tanımlanır: Para,mal,altın ve gümüş  gibi çeşitli şeylerin belirli bir bölümünü, Allah tealanın rızası için bir kısımını  fakir ve ihtiyaç sahibi müslümanlara zekât niyetiyle vermektir.

Kur’an-da şöyle buyurulur: "Allah’a ve peygamberine iman edin! Ve sizi halef kıldığı mallardan Allah yolunda harcayın!" (Hadîd:7)

 

Bu gün sahibi olduğumuz mallar dün bir başkasına aitti, bugün ise başkalarına aittir.

Dünyada tapulu bir malın olduğunu düşünelim, onun tapusunu alıp öbür tarafa götüremiyorsun.

Kaldı ki senin olmayacak mal mülk için, dünyanı yapıp, ebedi alem olarak Ahiretini yıkmana gerek var mıdır?

Yeryüzünde bizi kendi halifesi olarak yaratan Allah, Bizden halifesi ve vekili olarak, yarattıklarından infak etmemizi emrediyor. Bu nedenledir ki; yeryüzünde tüm mahlûkata karşı, özellikle de insanlara karşı tam manasıyla ilahi sıfatların temsilcisi gibi hareket etme durumundayız. 

Sanki bir müessesenin vekil harcı gibi çevremizdeki herkesin ihtiyacını gidermekle yükümlüyüz. 

Böyle olmasaydı Allah “ İnfakı, size verdiğim nimetlerden verin.” Emrini bu tarzda açıklamazdı. 

Kur’an’da: "Size ne oluyor ki Allah yolunda malları harcamıyorsunuz! 

Göklerin ve yerin mîrası zaten (Onun)Allah’ın değil midir? 

(Hadîd suresi: 10) 

Allah’ın yarattığı ve bize emanet olarak verdiği nimetlerden gerektiği gibi infak etmezsek, halifelik görevini 

yerine getirmemiş oluruz. 

Zekâta, müminlerin Yüce Allah’ın emirlerine uymadaki sadakatlerinden dolayı “sadaka” da denilmiştir. 

Zekâtın tarım ürünlerinden alınan çeşidine “öşür” denir. İslâm’da zekât, asla devlete ödenmesi gereken bir vergi değil, İslâm’ın öngördüğü bir “Sosyal güvenlik” ve “Sosyal adalet” kurumudur. Bizzat toplumun, fakru zaruret içinde bulunan insanların hayat ve yaşayışını teminat altına alması demektir. Zekât, yegâne mal ve mülk sahibi olan Allah’ın bazı insanlara emanet olarak verdiği mallardan ayırıp vermek zorunda oldukları fakirlerin en doğal hakkıdır.

81.18 gram altılı olan kişi yüzde 2,5 zekat vermeli, halk arasında bilinen şekliyle fındıktan on çuvalda bir çuval, 753 kg fındığı olan bunun bedelini yüzde 2:30 olarak zekat vermelidir.

Rabbim kazancınızı ağız tadıyla yemeyi nasip eylesin.

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ

Bu yazı 19 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum