TAKVA-BU DEVİRDE YAŞANIRMI DERSİMİZ?

TAKVA”BU DEVİRDE YAŞANIRMI DERSİNİZ?
Takvâ nedir: Takva, kul olarak Allah'a karşı maddi ve manevi bakımdan sorumluluklarımız olduğunu bilerek yaşamaktır. Rabbimizin emirlerine itaat edip O'nun hoşnutluğunu kazanmaktır. Rızasını kaybettirecek işlerden kaçınarak O'nun rahmetinin gölgesine sığınmaktır
Kul’un Rabbinin azametinden korkarak ve rahmetini ümit ederek “O’na  karşı olan kulluk görevlerini yerine getirmesi, emirlerini tutup yasakladıklarından kaçınması anlamına gelir ve buna muttaki denir
Muttakinin en kısa anlamı iyilikleri, emirleri yerine getirmek, yasaklarından sakınmak ve Allah'ın yasaklarına riayet etmemekten korkmak demektir, Allah'tan korkmak değildir. İyiliğe yönelmek kötülükten uzak durmaktır
Takva:
- Müminin kalkanıdır. Yüreğine düşen titreme, vicdanına dokunan sestir. Günahlarla arasına çekilen set, sevaplarla kurduğu ünsiyettir...
- Rabbimiz katında bize değer kazandıran yegâne ölçüdür.
- Her kesimin olduğu kadar hususen öncelikle siyasetçi ve bürokratın hasretini çektiğimiz hasletidir.
***
Takva sahibi bir mümin, kalbini fitne ve fesattan, dilini yalan ve iftiradan, gözünü harama bakmaktan korur...
- Elini haksızlığa uzatmaz, ayağıyla kötülük yolunda koşmaz.
- Bile bile günah işlemek bir yana, şüpheli şeylere dahi meyletmez.
- Zira muttaki bir mümin bilir ki, Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmek ona dünyada mutluluk, ahirette kurtuluş getirecektir.
***
>Takva, Rabbimiz katında bize değer kazandıran yegâne ölçüdür.
- Malum olduğu üzere dinimize göre üstünlük ölçüsü mal, mülk, makam, meslek, ırk ve cinsiyet değildir… 
- İman ile şereflenen, takva elbisesine bürünen, tertemiz bir kalbe ve salih amellere sahip olan kişi, insanların en faziletlisidir “İnsanların benim gözümde en üstün olanları, kim olurlarsa olsunlar ve hangi makam ve mevkide bulunurlarsa bulunsunlar, takva sahibi olanlarıdır.” (İbn Hanbel, V, 236)
>“Nerede olursan ol, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde ol! Bilerek veya bilmeyerek bir kötülük işlersen peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. Bir de insanlara güzel ahlâkla davran!” (Tirmizî, Birr, 55.)
“Allah katında en değerliniz, en derin takva bilincine sahip olanınızdır” (Hucurât, 49/13.) “Ey iman edenler! Allah’a karşı hakkıyla takva sahibi olun ve ancak Müslüman olarak can verin.”(Âl-i İmrân, 3/102)
Kur’an-ı Kerim ‘ e göre takın
3 mertebesi vardır.
1-Şirki terk
2- Maâsiyi terk, 
3-mâsivâullahı terk etmektir.
Hz.Peygamber dav efendimize takvayı sorduklarında?
Hz Peygamber eliyle göğsüne işaret ederek “Takva buradadır.” buyurdular (Müslim, “Birr”, 3; Tirmizî, “Birr”, 18), Takvanın her şeyden önce “Kalbin ameli” olduğunu gösterir. Gazzâlî'ye göre “Müminin iradesiyle kalbini kötülüklerden arındırmasıdır. Takva konusunu bu şeklinde tanımlamışlardır.
Kur’an-ı Kerim bu husus hakkında  bizlere şu şekilde bildirmiştir:”Kuşkusuz, Allah, takvalı olanlarla ve iyi davranan kimselerle beraberdir.(Nahl,128)
Şimdi de, Takvâ sahibi bir insanın özellikleri nelerdir isteseniz onu cevaplamaya çalışalım.
İbadetleri yapma ve yasaklardan kaçınmanın yanında, sözünde durma, sabırlı olma, öfkeyi yenme, bağışlayıcı olma, günahlarda ısrar etmeme, tevbe etme gibi davranışlardır
Buda takvâ sahibi bir  mü'minin kişiliğini şekillendirmektedir. 
Yapılan ibadetlerin sürekliliği mü'min şahsiyetinin korunmasını sağlar.
Dünyanın değiştiremeyeceği takva sahibi insanlara ihtiyacımız var, parayı bulunca ahlakini kaybetmeyen, gücü bulunca adaletini kaybetmeyen, makamı bulunca merhametini kaybetmeyen,insanlar arasına dalınca ahlakini ve takvasını  kaybetmeyen her yönüyle gerçekten Müslüman olan kişilere ihtiyacımız var.
Buna edep yahu diyenlerdenim!!!
Benim ve benim gibi düşünen herkes için kitap gibi bir sözdür:
Hayası ve takvalı olmayanın edebi zaten olamaz.” Edebim el vermez edepsizlik edene. Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene. 
(Y.Emre) Bir insan için en büyük değer ve hazine edep ve haya olması gerekir,gerisi yalandır.
Haya; Ar ve namuslu insanlarda bulunur.
Rabbim hepimizi hay’a,edep ve takvalı olan kullarından olmayı nasip eylesin.
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ