ABD ASLINDA KİME NİŞAN ALIYOR?
Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

ABD ASLINDA KİME NİŞAN ALIYOR?

20 Ekim 2024 - 18:04

İsrail'in İran'a operasyon gibi bir planı var gibi görünüyor; ama asıl operasyon Suudi Arabistan'a olabilir...
Sihirbazın, cambaza bak cambaza diyerek dikkatimizi bir yöne odaklayıp hilesini kolayca yapması düzenbazlığındaki gibi...
Bugünlerde, ülkemiz başta dünyadaki bütün medya organlarına İran'a bak İran'a dedirtmeleri; ve bizi de gerçekten oraya odaklamaları bir hile olamaz mı..?
O saldırı olacaktır olmasına; ama büyük şeytan da bu arada hilesini yapacak...

Filistin'deki katliamları ve yıkımları yapan, Lübnan'ı bombalayıp katleden İsrail; daha doğrusu Netanyahu değil...
ABD...
Netenyahu sadece bir maşa...
İsrail'in bir yandan Filistin, bir yandan Lübnan, bir yandan Suriye'ye girip; teknolojik silahlarla taş üstünde taş bırakmazken; bir yandan da İran'ı savaşın içine çekmeye çalışmasına bakmayın...
Öyle bir gücü de yok; sıkıştığı bu coğrafyada öyle bir düşmanlığa ihtiyacı da yok....
Haydi girdi; haydi vurdu...
Görünen savaş kabiliyeti de sürdürülebilir değil...
O coğrafyadaki insanlar kazma kürekle dahi yürüse yok ederler İsrail'i...
O savaşa asıl ihtiyacı olan ABD...

Bundan 3 ay kadar önce Trump'a suikast girişimi olduğunda, DÜNYA İÇİN DİKEN ÜSTÜNDE 4 AY başlığı ile bir yazı yazıp; ABD seçimleri olmadan, dünyada savaşı yaymak, ABD'yi seçimden önce bir savaşın içine sokmak veya ramak bırakmak için ellerinden geleni yapacaklarını işaret etmiştim...
Geçtiğimiz üç ayda Ortadoğu başta dünyada ne büyük şoklar, ne büyük suikastlar yaşandı değil mi?
Hepsi başlı başına savaş sebebi; ama yine de istedikleri gibi büyütemediler savaşı...

Bu arada; İsrail'in Hamas başta, kendisine düşman gördüğü liderleri nokta atışı füze veya bombalarla öldürmesi teknolojik bir başarı değil...
Telefon başta tedbiren teknolojik aygıt dahi kullanmayan, karargahlarda kalmayan, yerlerini çoğu zaman üst düzey örgüt üyelerinin dahi bilmediği yer altındaki tünellerde gizlenenlerin yerlerini bulan öyle bir teknoloji yok; olursa yazarım...
Nasıl bulup vuruyor ya?
Para enerjisi ile çalışan ihanet denen; hain denen aygıtlar sayesinde buluyor...
Öyle çok ki onlardan....

Gelelim; neden asıl hedef İran değil de Suudi Arabistan olabilir? sorumuzun cevabına...
Çünkü Suudiler ABD ile yaptıkları ve yıllardır uydukları gizli petro-dolar anlaşmasını askıya aldı...
Petrolü Çin Yuan'ı ile satabilecekleri gizli bir anlaşma sürecine girdiler...
Bu ABD için 11 Eylül saldırılarından en az yüz kat daha yıkıcı bir hamle...
O yazımda ve ondan önceki yazımda ABD'nin asıl gücü rezerv para olan Dolar; ve Çin de doların, dolayısıyla da ABD'nin hegemonyasını her geçen gün zayıflatıyor diye yazmıştım...
Gerçekleşirse; Petro Yuan da bu hegemonyaya son yüzyılda vurulan en ağır darbe olabilir...
Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair en kritik tarihlerden biri de 22 ekim; yani önümüzdeki salı günü...
O gün Rusya'nın ev sahipliğinde BIRCS ülkeleri zirvesi başlayacak...
O zirvede bir kısmı altına, diğer bir kısmı da üye ülkelerin parasına dayalı bir rezerv para birimi açıklanabilir...
Bu zirvede aynı zamanda Petro Yuan'ın veya Petro Brics'in sinyalleri de verilebilir...

İsrail'in Filistin saldırısının son 3-4 ayında, yaşananları okumaya çalışanların, yahu bunlar da nereden çıktı? diye sorması gereken haberlerden ikisi Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile ilgiliydi...
Birincisi arkasında CIA etkisi de olan Amerikan Politico gazetesinde yer aldı...
Politico; önemli diplomatlara dayandırarak verdiği haberde, Prens Salman'ın, görüştüğü ABD'li diplomatlara, İsrail ile normalleşme adımlarını atmaları durumunda, Mısır Eski Devlet Başkanı Enver Sedat gibi suikasta kurban gitmekten endişe duyduğunu söylemiş...
Gazeteye göre; prens aslında İsrail ile normalleşmeye dünden razı; ama suikast endişesinden dolayı bunu açıklamaktan çekiniyormuş...
Bu haber sadece Ortadoğu ve Arap coğrafyasında değil, ülkemiz de dahil tüm dünyada yankılandı...

Unutuldu diye mi, yoksa döşenen taşların devamı olarak mı algılayalım bilmem; yakın bir zamanda bu kez Amerika merkezli bir başka medya organı The Atlantic, Prens Salman'ın, Filistin meselesi kişisel olarak umurumda değil, dediğini yazdı... Üstelik bu önemli haberi bu kez çok üst düzey bir diplomata, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a dayandırdı...
Hem Ortadoğu, hem Arap ülkeleri, hem de İslam alemi bir kez daha şok oldu...

Diplomatlar, özellikle de büyük ülkelerin diplomatları mahallenin Melahat ablası gibi, başka ülkelerin liderleri veya diplomatları ile ilgili görüşmelerini sağda solda anlatmazlar...
Bunu yaparsa hem ülkesi; hem de kendisi güven kaybeder...
Ama iş buraya kadar geldiyse; Filistinlilerin katledilmesi umurunda olmayan, aynı zamanda katliamın sorumlusu İsrail ile normalleşmek isteyen; ama bu duyulursa öldürülmekten de korktuğunu bizzat söylediği iddia edilen Prens Salman haberlerinin bir amacı olmalı...
O amaç da; prensi nefret objesi haline getirmek ve hedefe koymak...

Artık Veliaht Prens'i kim vurursa, akıllara ilk gelecekleri veya hakkında atılacak manşetleri tahmin edebiliyorum...
-Başına gelecekleri biliyordu...
-Öldürüleceğini söylemişti...
Falan fişmekan...
Peki potansiyel katiller kimler olacak?
Tabi ki; Müslüman ülkeleri...
Özellikle de Filistin davasına taraf olanlar...

ABD neden böyle uydur kaydır haberlerle Prens Salman'ı hedef haline getiriyor olabilir?
Petro Dolar anlaşmasını bitirdiği; Petro Yuan anlaşmasına yeşil ışık yaktığı için olabilir mi?

Ben ABD'nin, Prens Salman'a suikast konusunda İran'a baskı yapıyor olabileceğine dahi ihtimal veriyorum...
Prens Salman'ı ortadan kaldırmak yetmez, Tetiği İran'a çektirmek ABD için tatlının üzerine kaymak koymak gibi olur...
İran rejim liderleri şu an sıkıştı...
İsrail'in ülkelerine saldırması; hatta ABD ile birlikte çok yıkıcı bir saldırıya girişmeleri, rejimlerinin de sonu olabilir...
Yani, ABD'nin bu türden baskılarına kolayca hayır demeleri zor...

Bir çok ülke başta, dünyada stratejik her nokta ABD seçimlerine odaklandı...
Trump'ı sevmem; ama dünyayı tehdit eden ateş çemberinin gevşemesinin şu anki tek ihtimali o...
Ya durdurur; ya da en azından biraz gecikir...
Ki; ister başkan seçilsin, ister seçilemesin; Trump'ta Prens Salman kadar tehlike altında...

Öte yandan; ABD bekası için kendini, dünyayı savaşa, ateşe, kana bulamak zorunda hissediyor...
Ki; maalesef bence de bu son çaresi...

Kendisi direkt savaşa girmeden; vekil örgüt ve devletler üzerinden, her yerde savaş istiyor ve bunun için çabalıyor...
Ama eninde sonunda bu savaşa kendisinin de dahil olacağını biliyor...
Onun için kimin kiminle savaştığının da bir yerde önemi yok; herkes savaşta olsun istiyor...
Bizi de bir taraftan PKK, bir taraftan Ermenistan, bir taraftan da Yunanistan ile taciz ediyorlar...
Bunların arasında en önemli tehdit PKK ve uydusu yapıların Suriye'deki oluşumları...
İktidarın bir anda direksiyonu DEM'e ve Öcalan üzerinden PKK'ya kırmasını bir de bu açıdan okuyun...
Bu hükümetten ziyade bir devlet refleksi de olabilir...
Doğrudur veya yanlıştır demiyorum; o açıdan da bir bakın...
 

Bu yazı 192 defa okunmuştur .