IŞIĞA YÜRÜYEN VE IŞIK SAÇAN AYDINLARA MİNNETTARIZ
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

IŞIĞA YÜRÜYEN VE IŞIK SAÇAN AYDINLARA MİNNETTARIZ

14 Mayıs 2020 - 00:12

Doğa, örnek alınacak olaylarla doludur,
Arıları ve sinekleri ağzı açık bir şişeye koymuşlar.

Şişenin taban tarafını ışığa doğru,
Açık olan ağız kısmını da karanlık yönünde yerleştirmişler.

Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru ilerlemişler.

Ama şişenin tabanı kapalı olduğundan dışarı çıkmayı başaramamışlar.

Bu arada sinekler, şişenin ağız yönüne doluşmuşlar ve dışarı çıkıp karanlıkta kaybolmuşlar.

Karanlık tarafta bulunan şişenin açık ağzına doğru tek bir arı bile gitmemiş...!!!!!

Camın önünde ışığa doğru çabalamaya devam etmişler.
 
İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor.
 
Ancak daha derinlemesine düşününce;
Karşımıza anıt gibi dikilen bir yaşam tarzı ortaya çıkıyor....
 
Albert Einstein’e göre arılar olmazsa, insan yaşamı 4 yıl sonra son bulur denilmektedir.
 
Arılar nerede, hangi çiçek ile besleneceğini bilen, yüzlerce kovan arasında kendi kovanını bulabilen,

Ve o kovanın yüzlerce peteği arasından kendininkine yumurtlamayı hiç şaşırmadan uygulayabilen bir canlılardır...
Ve bu olağanüstü canlı, nasıl olur da şişenin ağzını bulup çıkamaz değil mi?
Kuşkusuz ışığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır...

Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyeceklerdir...
Ve bu uğurda da gerektiğinde ölmeyi göze alabileceklerdir.
Sinekler ise karanlığa doğru sıvışan kaçaklardır.

Hiç umursamadan Karanlığa doğru yürüyenlerdir.

Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak, bencil varlıklardır.

Sadece kendi yaşamları değerlidir.

Nerede yemek varsa, nerede rahat yaşayacaklarsa, nerede çok para kazanacaklarsa oraya giderler.
 
Onlar için ilkelerin, değerlerin bir önemi yoktur....
Arıyı kovalamak isterseniz o kaçmaz, sizinle savaşır.

İğnesini sapladığında kendisinin öleceğini bilerek savaşır.
Ve değerleri için ölür.
 
Ama sinekler kaçarlar. Sonra yılışık yılışık tekrar dönerler terk ettikleri yere...
Mikrop taşıyan ayaklarıyla ezerler; yaşadığımız her yeri...
Arılar yumurtalarını yalnızca kovanlarına bırakırlar.

Oysa sinekler her yere yumurtlar, her yerde ürerler.

Çöplüklerde, tuvaletlerde, bataklıklarda…

Onlar için yumurtalarını bırakacakları yerin bile hiç önemi yoktur.
Sinek olup karanlığa saklananlarla mı?

Arı olup korkmadan aydınlığa yürüyenlerle mi?
Şüphesiz bir toplumda her ikisi de olacaktır.
 
Bilmeliyiz ki bir toplumu, sineklere rağmen kurtaracak olan arılardır.
 
Engellere rağmen ışığa yürüyenlere, ışığa ulaşmak için çabalayanlara, insanca değerler yaratma adına mücadele edenlere ve ışık saçanlara minnet ve şükran duymalıyız.
 
 

Bu yazı 865 defa okunmuştur .