ORUÇ REİS GEMİMİZ GERİ ADIM ATMAMALIDIR
Reklam
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

ORUÇ REİS GEMİMİZ GERİ ADIM ATMAMALIDIR

16 Eylül 2020 - 00:28

Türkiye’nin denizlerde yürütmüş olduğu enerji odaklı politikanın, Devletimizin geleceği açısından hayati önemi bulunmaktadır. Bu konuların ayrıntısı basına yansımadığı için özet bilgileri okuyucularımla paylaşmak vicdani sorumluluğumdur. Baştan beri Mavi Vatan politikasının başarılı olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini paylaşıyorum. Bu mesele sadece Hükumet meselesi değil, Devletimizin beka meselesidir. Bu nedenle Milli Birlik ve bütünlük içinde ele alınmalıdır.
 
          Tarih yine tekerrür etmektedir. Emperyalist güçler Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde olduğu gibi yine Yunanistan üzerinden Türkiye’yi tehdit etmektedirler. Yunanistan ile sorunumuz Adalar Denizi dediğimiz Ege Denizi ile ilgilidir. Geçenlerde bu konuyu Ege Denizi’nde sular ısınıyor başlıklı bir makale ile anlatmaya çalıştım. Buradaki sorunun sadece iki tarafı vardır. Ancak Doğu Akdeniz sorunu çok taraflı bir sorundur. Suriye, İsrail, Lübnan, Mısır, Libya, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ve KKTC bu sorunun taraflarıdır.
 
          Ancak, ABD, Fransa, Rusya ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki sorunla, Deniz Hukuku açısından uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Türkiye’nin, Yunanistan’dan Önce davranarak, Libya ile Münhasır Bölgeler Anlaşması imzalaması, kırılmanın olduğu noktadır. Bu anlaşma Türkiye açısından hayati önem taşımaktadır. Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye geniş egemenlik alanı sağlamıştır. Libya ile imzalanan anlaşmayı bu açıdan değerlendirmek gerekir.
 
          Doğu Akdeniz ve, Ege sorunu tamamen birbirinden ayrı sorunlardır. Türkiye her iki sorunu birlikte ele alma konusunda asla oyuna gelmemelidir. Doğu Akdeniz sorununda Fransa ve Yunanistan’ı muhatap kabul etmek, egemenlik haklarımızdan ne kadar taviz vereceğimizi görüşmek anlamına gelmektedir. Ege Denizi’ndeki sorunları ve çözüm önerilerini daha önce anlatmıştık. Bu yazımda sadece Doğu Akdeniz’den bahsetmek istiyorum. Türkiye Lübnan, İsrail ve Mısır ile de Münhasır Bölgeler Anlaşması imzalamanın diplomatik yollarını aramalıdır.
 
          Doğu Akdeniz’de neden yedi düvel birleşerek karşımıza çıkmıştır, buna bakmak gerekir. Yapılan bilimsel araştırmalar, Kıbrıs ile Girit adası arasında uzanan hat üzerinde çok zengin Gaz Hidrat yatakları bulunduğu tespit edilmiştir. Gaz Hidrat kaya gazı olup, aynı zamanda doğal gaz üretmektedir. Kaya gazı, doğal gazın basınç altında taşlaşmış halidir. Kaya gazının birim olarak enerji değerinin, doğal gazın 64 katına sahip olduğu söylenmektedir. Türkiye’nin yıllık doğal gaz ihtiyacı, 45-50 milyar metreküp arasında değişmektedir. Doğu Akdeniz’deki kaya gazı rezervinin Türkiye’nin yaklaşık 500 yıllık ihtiyacını karşılayacağı hesaplanmaktadır. İşte yedi düvel bu enerji kaynağını Türkiye’ye yedirmemek için bir araya gelmişlerdir.
 
          Şimdi vatansever olduğuna inanan her yurttaş, başını iki elinin arasına alıp düşünmelidir. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz egemenlik haklarımızın olduğu bu alandan geri adım atmalımıdır? Kaya gazını kullanma teknolojisi ABD, Rusya, Japonya, Kore, Tayvan ve Çin’de bulunmaktadır. Türkiye mutlaka bu teknolojiye kavuşmalıdır. Bu bir Hükumet ya da parti meselesi olarak görülmemelidir. Bir Milletin bekası olarak görülmeli, iktidar muhalefet birlikte hareket etmelidir. Benim parti gözlüğüm olmadığı için milli menfaatler konusunda kalemimi dik tutarım. Kimin ne diyeceğine bakmadan gördüğüm ve anladığım doğruları yazarım.
 
          Doğu Akdeniz Mavi Vatan süreci çok yönlü bir süreçtir. Libya, Kafkaslar, Karadeniz’de ne işimiz var diyenler, büyük resme bakmalıdırlar. Bu süreç yönetilmesi zor olan bir süreçtir. Dış düşmanlar sürekli cephe açarak Türkiye’nin gücünü geniş alana yayarak zayıflatma peşindedirler. Bu nedenle içeride Milli Birlik ve bütünlüğümüzü muhafaza etmeliyiz. Bu zor süreç yönetilirken, algı yönetimine dönüştürülmemelidir. Bu yazının doğru anlaşılması ve yorumlanmasını dilerim. Daha geniş bilgi almak isteyenlerin Amiral Cihat Yaycı’nın kitaplarını ve makalelerini okumalarını tavsiye ederim.
 
 

Bu yazı 888 defa okunmuştur .