O OLMASA SİZ BİR HİÇSİNİZ.!!
Reklam
Necmi KURT

Necmi KURT

DOĞRU ANALİZ

O OLMASA SİZ BİR HİÇSİNİZ.!!

07 Kasım 2023 - 22:02


O görevi teslim aldı ve yürümeye başladı 
Önce yavaş ve sessiz 
Ama emin adımlarla hedefe doğru ilerledi
Tahmin ettiğinden çok iyi gidiyordu,
İşin içinde din ve anlı secdeye değme vardı
Her şey mükemmeldi.

Tüzükte “adalet ,kalkınma”,“Yoksulluk yolsuzluk ve yasaklar” İle mücadele,dürüstlük vardı..

Eski gömlekler değiştirilmiş yeni kostümler giyilmişti,perdeler aralandı,sahne tamamen açıldı,hedefler oldukça net görülüyordu.

İlk iş olarak kartel medyasının ve işadamlarının musluğunu kapatmak!!!! ümmete ve yeşil sermayeye sonuna kadar açmaktı.Bu eylem alkışla ve başarıyla tamamlanmıştı.

90 yıllık reklam arasındaki boşluğu mutlaka iyi değerlendirmek gerekiyordu.Önce Kemalist putçu rejimin!!! Atatürk Cumhuriyeti’nin yıkılması düşüncesi nedeniyle Fesliler,sözde Müslüman takkeli,şalvarlılar;tarikat ve cemaatler hep onun çevresinde toplanmıştı.Yıllardır bekledikleri an gelmişti.

Ama bu öyle kısa sürede halledilecek bir iş değildi.Onun için en az on yıl süreli iktidarda kalmak zorundaydılar.Derken tahmin ettikleri süreden çok daha uzun bir süre iktidarda kaldılar;her şey onlarındı,istediklerini bir bir elde ediyordular.Dile kolay 21. seneyi de devirmiştiler

On-15 defa eğitim sistemini değiştiler. 
Kamuoyunda 4+4+4 düzenlemesi olarak bilinen eğitim sisteminde büyük bir değişiklik yapıldı ve 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlandı.MEB o müfredatını belirlerken tarikat ve cemaatlerden komisyona kişiler aldılar.Yapılacak eğitim İslamiyete uygun olmalıydı!!!

Yaklaşık 200 defa ihale Yönetmeliği ve yasası değiştirildi.Bu sayede ihaleler siyasi,ideolojik yandaşlar ve din kardeşlerimiz tarafından alınmış oldu..

20-22 defa mevcut anayasanın maddelerini değiştirildi.Tabii bu yetmemiş olacak ki şimdi kökten değişikliği yapmak için yeni anayasa taslağı üzerinde uzlaşma aranıyor.

Ümmetçiliğin önünü kapayan!!!! Türklükten de Türk isminden kurtulmak gerekiyordu Türklük ve milliyetçilik ayaklar altına alıp ezildi.Bütün amaç Arap kültürünü ülkede yerleştirmek ve BOP projesinin oturmasını sağlamaktı.

İktidardan düşmemek için eski Rize milletvekili Şevki Yılmaz’ın dediği gibi “seçimi kazanmak için merkez bankasında altın-döviz ne varsa satın millete dağıtın bu dinsizlere kalmasın” isteğini aynen uyguladılar. Halen uygulamaya da devammmm ediyorlar

Köylülerin işçilerin köyde tarlasında bağında bahçesinde çalışmasını istemediler;onlara dönüm başı ve hayvan sayısı kadar da para yardımı yaptılar. 65 yaş üstü herkese para dağıtmaya başladılar. Hasta bakım parası ve sarf malzemesi adı altında paraları rastgele dağıttılar.Azıcık cepleri para gören köylünün kahvede oturması ve tembelleşmesine sebep oldular.Bunun yanı sıra tarım ve hayvancılık kontrol edilmedi ve desteklenmedi.Böylece Tarımcılık ve hayvancılık bitirildi. Çalışmak istemeyenlerin yerine Afganistan ve Suriye’den gelen sığınmacıların çalışmasını istediler.!!!!!

Alabildiğine cami yapma yarışına girdiler.Öyleki cemaati olmayan camilere imam bile atadılar. Bir köyde 3-5-7-10 adet imam kadrosu ihdas edilerek onlara yüklü paralar verdiler..İşin garip tarafı kadroya atanan imam lojman verilmedikçe oraya atanmak istemedi.

Türkiye yönünü pozitif bilimden manevi ilimlere doğru hızla kaydırılmaya başlamış, hedef biat kültürünün en iyi şekilde yerleştirilmesiydi.İslami Cumhuriyetle süreç tamamlanmış olacaktı.

İşadamlarından de vatandaştan alınacak vergiler aracılar vasıtasıyla derneklere vakıflara pompalandı.Devlete ödenmesi gereken paralar böylece silinmiş oldu.

Pahalı işlerin ihaleye verilmesinde özellikli iş kabul edilerek “davetiye usulü” üzerinden bütün ihaleler tamamlanmış ve istenen kişilere ihaleler verilmiş oldu. Bu yöntemde büyük müteahhitler ve kişiler zengin edildi.

Sayıştay önemli konularda devredışı bırakıldı.
Baş kaldırdığı ve rapor tuttuğu anlarda raporları yok sayıldı ve fırçalandılar.

Allaha şükür süreç hem hızlı hem de istendiği gibi gidiyordu .. Herhangi bir kişiden veya muhalefetten ses çıkmıyordu.. Bu da sevilen Allahın kulu olduğunu gösteriyordu.!!!! böyle muhalefete can kurban diyerek Allah’a şükür ediyordular.

Cumhuriyetin 15 yılda yapmış olduğu bütün üretim tesisleri ve fabrikalar yok pahasına bir bir elden çıkarılmıştı. İşsiz kalan kişiler devlet korumasına alınarak 13 milyon insana devletten yardım bağlanmıştı.. Bu bilerek yapılan işlem kendilerine 13 milyon oy demekti. Partiye de kayıtlı 11 milyon üyeleri olduğundan dolayı onların da oyları kaçınılmaz olarak onlara aitti.

Liyakat sıfırlandı;ideolojik ve siyaseten göbeğinden birbirine bağlı olanlar işe alındı ve onlara görev verildi. Bürokratlık yapanlar,eski milletvekilleri,eski bakanlar çok şanslıydılar çünkü görevlerinden sonra kendilerine yeni özel ve devlet kuruluşlarında yönetim kurulu üyelikleri ve bedavadan maaşlar uygun görünüyordu.Bu konuda hiçbir kısıtlama yoktu.

Seçim öncesi vaatlerinde iktidar oldukları zaman YÖK’ü yok edeceklerini ilan edenler iktidar oldukları zaman bundan vaz geçtiler ve YÖK’ü kendi düşünceleri ve icraatlari doğrultusunda kullanmaya başladılar

Yardımcı doçentliği kaldırıp direkt doçentliği uygun gördüler ve bir sene içinde sadece sağlıkta 4000 akademisyen(Doçent ve profesör) görevlendirdiler. Başka kurumlarda da aynı yöntem uygulanmaya devam edildi ve öyle bir hale geldi ki akademisyenlik yerlerde sürünür konuma gelmiştir. Üniversite Rektör yardımcısı akademisyenler “milletin okumayan ferasetli insanlarına güvendiğini ve okumanın önemli olmadığını” ima ettiler.Akademisyenlik kadrosuna alan,kendilerini kandıranlar önemli dergilerde değil üçüncü,dördüncü sınıf Uydurma dergilerine kopyala yapıştır yöntemiyle yapılan çalışmaları yeniymiş gibi sunmaya çalıştılar. Ve Maalesef ki akademisyenlerin çoğunluğu bu dosyalarla doçentlik ünvanını aldılar.

Üniversite rektörü olan bir zati muhterem karma eğitimin yanlış olduğunu kız erkek talebelerin ayrı eğitim görmesi gerektiğini dile getirdikten sonra kendisini milli eğitim Bakanı yaptılar.Şimdi de onların alt yapısını hazırlıyorlar.

Kafasına bir takke kıçına da bir şalvar giyenler kendilerini ulama olarak gördüler,tarikat ve cemaatlere katıldılar veya herhangi bir özelliği olmayan sıradan vatandaşlar cami cemaatine katılarak bir siyasi partinin üyesi oldular.. Artık onlardan güçlüsü yoktu;liyakatsiz olmaları okuryazar olmamaları o kadar önemli değildi artık aydın kişileri bilim adamlarını sorgular ve fırçalar konuma yükselmiştiler. Bugüne kadar hep aşağılanmış ve üçüncü sınıf vatandaş olarak görüldüklerini sanan bu insanların eline fırsat geçmişti bundan büyük nimet olabilir miydi Allah yürü ya kulum dedi..

Türkiye’nin genelinde bir feto borsası kuruldu. “ Bul Karayı al parayı” şekil değiştirdi”bas parayı bul karayı” oluverdi. O kadar büyük vurgunlar vuruldu ki..Feto’nun bütün birileri tarafından bağışlanmış,arsalarına binalarına, özellikle de dershanelerine el konuldu.Hazır kurulmuş dersaneler birilerinin işine yaradı.

Hamas  İsrail Savaşında olan Filistin halkına oldu siviller ve çocuklar acımasızca katledildi. Bu olaydan birkaç ay önce TBMM den bir tasarı geçirilmişti,o tasarının içinde küçük bir madde vardı “gerekli durumlarda yabancı asker Türkiye’de bulunulabilir”maddesi tasarım içine konmuştu. Kürecik’te bulunan ABD üssü yaklaşık 2500 km menzile sahip İsrail’e doğru atılması muhtemel füzelere karşı kurulmuş olduğu iddia edilmektedir.İsrail’e bir şey olursa muhtemelen onu korumakla görevli birlik için çıkarılmış bir teskereydi. Bir taraftan ABD isteklerini yerine getireceksin öbür taraftan dünya kamuoyu önünde sokaklara dökülüp İsrail’i protesto edeceksin “ya Allah bismillah Allahuekber” diyen halkın gazına alacaksın..

İşte böyle dostlarım
Bizim gibi kara cahiller uzaktan böyle görür
Allah bizi yönetenleri korusun.
Allah korusun ya ona bir şey olursa
Ya başımızdan giderse
Onu nasıl kamufle ederiz
O olmadan biz bir hiçiz..
Yani bunu derken bir kısmı devlet için bir kısmı da menfaatimiz için olacaktır elbette..
O olunca çok güzel işlerimiz yürüyor. 
Allah onu başımızdan eksik etmesin..

Not;
Hastalık var,yaşlılık var,ölüm var.Hiçbirimizin yarına çıkacağız diye bir garantisi yoktur. Dün genç olanlar bugün yaşlı oldular;bugün genç olanlar yarın yaşlı olacaklardır. Ne yazık  ki zamanın hızlı akışını durduramıyoruz. 
Yazmış olduğum makaleler veya yaptığım yorumlarla kırdığım,üzdüğüm arkadaşlarım varsa özür diliyorum,bunları lütfen toplum ve ülke yararına yapılmış değerlendirmeler olarak kabul ediniz.Hepinize selam, sevgi ve saygılarımı sunuyor sağlıklı huzur dolu yarınlar diliyorum. Umarım her şey gönlünüzce olur.

Bu yazı 196 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum