Reklam

İNSANLAR ADALETİ MÜGE ANLI'DA ARIYOR !!

Gündüz kuşağı programları ve akşam dizileriyle ahlaksızlıklar normalleştiriliyor. Değerlerin yitirildiği bu program ve dizilerle toplumsal yapının ve aile kurumunun altına dinamit konuluyor

İNSANLAR ADALETİ MÜGE ANLI'DA ARIYOR !!

Gündüz kuşağı programları ve akşam dizileriyle ahlaksızlıklar normalleştiriliyor. Değerlerin yitirildiği bu program ve dizilerle toplumsal yapının ve aile kurumunun altına dinamit konuluyor

İNSANLAR ADALETİ MÜGE ANLI'DA ARIYOR !!
16 Aralık 2021 - 09:39

 

Televizyon kanallarının reyting savaşı çığrından çıktı. Yıllardır yapılan önce şikayete rağmen ardı arkası kesilmeyen bazı televizyon dizileri ve gündüz kuşağı programları, Türk aile yapısının temelini yıkmaya devam ediyor. Özellikle izleyiciyi ekrana mahkum etmek için hazırlanan diziler ve programlar ahlaksızlığa ve gayri meşru hayat tarzına özendiren, toplumsal yapımızı tehdit eden, birer bataklığa dönüştü. Dizilerde ve programlarda aldatma masum bir durum gibi gösteriliyor.

Dizilerin daha ilk bölümlerinde ‘rol model’ olarak sunulan başrol oyuncularının yatak sahneleri, gündüz programlarındaki gayrimeşru ilişkilerin alenen konuşulması hiçbir oto kontrole tabi tutulmadan evlerimizin içine sokuluyor. Bu ahlaksızlık bazı yazılı ve görsel medya organlarında ‘cesaret’ olarak sunuluyor. Dizilerle Türk aile yapısına büyük zarar veriyor. Ahlaksız içeriklerinden dolayı Türk dizileri bazı İslam ülkelerinde bile yasaklandı.

adsiz-005.jpgAv. Özkan Öztürk

İNSANLAR ADALETİ MÜGE ANLI'DA ARIYOR

Av. Özkan Öztürk, gündüz kuşağı programlarında gizli bir el tarafından çalışmayan kadınlar ve gençlerin hedef alındığını, bu kesime yönelik otomatik bir saldırının söz konusu olduğunu dile getirdi. Bu programlardaki ahlaksızlığın bir şekilde reklamize edildiğini, sonra da normalleştirildiğini ifade eden Öztürk, “Bu, kabul edilebilecek bir durum değil” dedi. Ayrıca bu tarz programların ciddi alıcısının olduğunun altını çizen Öztürk, “Gündüz kuşağı programlarının, akşam da Türk gelenek ve göreneklerine uymayan dizilerin, filmlrin alıcısının yüksek olduğunu biliyoruz. Dönüp aynada kendimize bakmamız gerekir. Ahlaki noktada neredeyiz? Bu tarz programlarda işin şovmenlik, reyting kısmında olunduğunun da farkındayız. Amaç problemi, bir cinayeti, yasak ilişkinin kurbanlarını aydınlatma maksadından ziyade reyting. İnsanların adalete olan güveni azaldı. Devletin yargısı işlemezse, adaleti insanlar nerede arayacak? Dertlerine dermanı Müge Anlı'da görürler. Bugün Müge Anlı'dan adalet bekleyen insan çok fazla. Adalet; sosyal medyada, televizyonlarda, programlarda aranıyor. Bu olacak bir şey mi? Ahlakı da, yargıyı da ciddi anlamda incelememiz gerekiyor. Toplumsal anlamda ciddi problemlerimiz var. Toplumsal bir çöküş yaşıyoruz. Psikolojik manada da çok ciddi sorunlarımız var toplumsal olarak. Bu sebeplerin üzerinden konuşmak gerekir. Gerçeklerden uzaklaşmamak lazım. RTÜK ne iş yapıyor? Bu tip ahlaksızlıklara neden izin veriliyor?” şeklinde konuştu.

AHLAKSIZLIKLAR NORMALLEŞTİRİLME EĞİLİMİ İÇİNDE

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Gürcan Şevket Avcıoğlu ise kitle iletişim araçlarının bazı şeylerin dejenere edilmesine araç olduğunu ifade etti. Kitle iletişim araçlarının gündem oluşturma rolü olduğuna dikkat çeken Avcıoğlu, gündüz kuşağı programlarının ve akşam dizilerinin amacının reyting olduğunu dile getirdi. Reyting amacıyla çoğunlukla sorumluluk duygusundan uzak davranıldığına vurgu yapan Avcıoğlu, şunları kaydetti: “Doğruyu göstermek yerine sapma davranışı ön plana çıkıyor. Toplumsal yapımızda doğruyu yanlışı ayıracak değerler belirlenmiş.

Geleneksel toplumlarda insanların davranışlarını kontrol altında tutabilecek kontrol mekanizmaları yoğun bir şekilde çalışıyordu. Ayıplama, kınama, ceza ve ödül yöntemi ile insanlar doğruya yönlendiriliyordu ve mekanizma işliyordu. Nüfusun artmasıyla, şehirleşmeyle birlikte birçok yeni durum ortaya çıktı.

Kontrol mekanizmalarımız zayıfladı. Değerlerimiz yitirildi. Ahlaksızlıklar normalleştirilme eğilimi içine girdi. Yapılan araştırmalarda genelde bu tür programlardan düşünce ve davranışsal olarak insanların etkilendiğini ortaya çıkarıyor. Uzun süreli pembe dizi seyreden insanlar hayatın da böyle olduğunu düşünüyor. Doğrunun öyle bir hayat olduğunu zannediyorlar. Belli süre sonra da umursamazlık başlıyor.”

EMRE ÖZGÜL

merhabahaber.com


Bu haber 1000 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum