Hüseyin Naim Güney

Bu mektep daha önce keçiköy sırtlarında idi. 19 Eylül 1924'de Hamidiye gemisiyle Ordu'ya gelen Mustafa Kemal Atatürk denizden gördüğü kireç badanalı tek katlı okulun adını "Yeşilyurt İlk Mektebi" yapmasının nedeni işte bu doğanın yeşilliği idi. Daha sonra 1938’de Ordu Belediyesi tarafından bu bölgeye bir de mezbaha binası açılmıştı. Kesilen hayvanların atıkları ve kanı denize veriliyordu..

Eski tarihi kabristanlığın içinde kalan, mezbaha ile Yeşilyurt ilkokulu 1970'lerden sonra kaldırılmıştı. 1973 yılında ise Kiraz limanındaki bu alana Ordu Belediyesi İller Bankası kredisiyle dokuz katlı “Deniz Oteli” adında bir otel temeli atmıştı. Deniz Oteli adıyla yapılan projeye göre; 9 kat üzerine inşa edilecek, 228 yataklı olacaktı. Otelin tenis kortu, yüzme havuzu, lokantası ve oto parkı da olacaktı. O yıllarda 9 kat bina demek Ordu’nun en yüksek binası demekti.

Ancak Ordu Bayındırlık İl Müdürlüğü, teknik yönden binayı incelemiş sakıncalar görmüş ve bu dokuz katlı otelin üstten 3 katını tamamen yıktırılmasına karar vermişti. 1990 yılında Ordu Belediye Başkanı Kazım Türkmen zamanında, Belde Otel adıyla 6 katlı ve üç yıldızlı otel olarak hizmete açılmıştı. 2000’li yıllarda Belde otele havuz ilave edilerek bir yıldız daha almıştı.

2017 yılında ise Ordu Büyükşehir Belediyesi olunca Kiraz limanındaki Belde Otel ve 11 dönüm arazisi satılmıştı. Bu araziyi satın alan grup tarafından hızlıca dikey mimari şeklinde 17 şer katlı 3 blok gökdelen yapılmaya başlanmıştı. Netice olarak 2019 yılında iyice yükselen kamuyounun tepkileri üzerine Ankara'dan gelen şifahi talimatla günümüz Ordu Büyükşehir belediyesi tarafından hukuksal işlemler başlatılmış kısa zamanda inşaat durdurulup şantiye mühürlenmişti.

Akabinde bu binalara 2017 yılında ruhsatı ve imarı veren belediye 2020 yılında bu binaları yıkım kararı almış ve işinde derhal tatbikine başlamıştı. Artık bu binaların yıkım işlemleri tamamlanmıştır. Sonuçta bu sürecin sonunda ortaya çıkan hukuksal tazminat bedelini maddi olarak açıkçası Orduluların ödeyeceği belli olmuştur.
Tabii ki kesilen asırlık koca ağaçlar, tahrip edilen tarihi mezarlar, yok edilen bir tabiat ile harap olmuş olan Kirazlimanı acı bir miras olarak önümüze bırakılmıştır. Temennimiz burasının halka açık yeşil bir alan olarak bir an önce hizmete sunulmasıdır.




 

Hüseyin Naim Güney