Korona şekil değiştirmiş. 4 kere aşı olmama  rağmen beni buldu. Bana zor günler yaşatıyor.

Ağrı bacaklarımdan başladı. Her gün bir parça yürürüm. Yürürken bacaklarıma kramp girdi. Yürümekte zorlanıyorum. Kendi, kendime ''ihtiyarlık alameti'' diye söylendim. Eve geldim, bacak ağrısı geçti. Boğazım yanıyor.  ''Gargara yapayım, geçer'' diye düşündüm.  Biraz hafifler gibi oldu. Gece uyandım ki, adeta boğuluyorum. Öksürük, öksürük ... 

Eskiden beri bronşit sorunu yaşarım. Bu kez, öksürmekten göğsüme ağrılar girdi. Bademciklerim yanıyor.  Öksürmek ses tellerimi de etkiledi. Konuşurken, sesim kısık çıkıyor. 

İçimden ''Şinasi bu kez ayvayı yedin'' dedim. ''En iyisi, borsayı temizle. Biraz daha yükselebilir. Ama, düşeceği kesin. Çocuklara düşük değerde kağıt kalacağına para kalsın'' diye karar verdim. 

 Sabah oldu. Birnur Hanım işin vehametini fark etmiş. Hastaneye gidelim, diye ısrar ediyor.  Ben ise borsada satış ile uğraşıyorum.  İşimi bitirdim, ama, arada nefesim daralıyor. Ağrı kesici aldım. Doğru yatağa. 

Biraz önce uyandım. Ağrılarım azalmış. Fakat, dudağımda bir acı var. Aynaya baktım, dudaklarım uçuklamış. Sızlıyor.

Karar verdim. Hastaneye gitmeyeceğim. Zira, koronadan hastaneye gidenler, yanlış tedavi yüzünden geri gelemiyor. Gelen de iflah olmuyor. 

Şinasi Kara