Reklam

İMAMOĞLU'NUN MAHKUMİYET KARARINDA YENİ BİR GELİŞME! ......

Sn. Turan Ateş Bey'in "İMAMOĞLUNUN MAHKUMİYET KARARI......" başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

İMAMOĞLU'NUN MAHKUMİYET KARARINDA YENİ BİR GELİŞME! ......

Sn. Turan Ateş Bey'in "İMAMOĞLUNUN MAHKUMİYET KARARI......" başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

İMAMOĞLU'NUN MAHKUMİYET KARARINDA YENİ BİR GELİŞME! ......
16 Aralık 2022 - 22:47

KAMUOYUNA.....

           İMAMOĞLUNUN  MAHKUMİYET KARARI......

       KISA KARARDA; MAHKUMİYET-CEZA- KARARI  ile İLĞİLİ ;YENİ BİR GELİŞME... 

     İMAMAOĞLU'NA TCK.nun 125. Maddesindeki düzenleme gereği CEZA Verilmiş...125/6. Maddesi ile de  TEMEL CEZADAN ARTIRIM Yapılmış...Yapılabilir.  Yargılamayı yapan ve Kararı veren Hakimin Takdiri...
      Ancak; TCK.nun düzenlemesi 5 FIKRADAN OLUŞUYOR....6. FIKRA Düzenlemesi YOKTUR....
      Yani TCK.nun 125.Maddesi 5 tane FIKRA Düzenlemesinden oluşuyor. 6. FIKRA DÜZENLEMESİ YOKTUR...Yani 125/6. Madde düzenlemesi de yoktur.
      C. Başsavcılığı; KARARDA MADDİ HATADAN Bahsederek; KANUN YOLUNA BAŞVURMAK İÇİN; Gerekçeli Kararın TEBLİĞİNİ TALEP ETMİŞ...
      Bu DURUM-HATA-Hakimin STRESE Girmesinin sonucu olsa gerek....
        Bu DAVA ile ilgili olarak; Her Kafadan bir SES...Bir Yorum....HUKUÇU OLAN ve OLMAYAN Konuşuyor...
       Geçmiş dönemlerde bir esprili söz vardı...
     " AĞZI OLAN KONUŞUYOR...."
      Şu anda da Ülkemiz bu sıkıntıyı yaşıyor...
      Haber DOĞRU ise; KARAR   İSTİNAF- BAM'da KALDIRILIR....
       xxxxxx
        Yıl 1978 Temmuz ayı....
       Dönemin Ankara Valisi Merhum TEKİN ALP....POL-DER ve POL-BİR adlı iki POLİS DERNEĞİNİ KAPATTI....
        Mülki  Amir Derneği Kapatamaz. Tüzel Kişiliğine son veremez... Derneğin-Tüzel Kişinin- FAALİYETİNİ; Geçici bir SÜRE veya Süresiz olarak DURDURABİLİR. Ama Kapatma Kararı vererek; TÜZEL KİŞİLİĞE SON Veremez.
      Ben de O Dönemler DANIŞTAY Hakimiyim....Danıştay'a Dava yolu ile taşındı bu olay...
      19. Temmuz 1978 Günü Danıştay 12. Daire YÜRÜTMEYİ DURDURMA-TEHİRİ İCRA Kararı verdi...Kapatılan iki POLİS DERNEĞİ Açıldı...
      Merhum VALİMİZ; Siyasi baskılar sonucu böyle bir KARARI Bilerek almış ve Yargıya da işi taşıtmış idi....
      Bu Gelişme Merhum Prf. Dr. TURAN FEYZİOĞLU'nun Hükümetten ayrılmasına neden olmuştu...
                 xxxxxx
     16.12.2022 GÜNÜ sabahı saat 09.30 ANADOLU Adliyesine gittim...7.Asliye Ceza Mahkemesinde  bir duruşma için...Müvekkilin SAVUNMASI alınacak ve ilk celsesi...
    Duruşma Salonun önündeki  giriş kapısında Duruşma listesi aradım... Henüz asılmamış...Duruşma salonu kapısının kolunu çevirdim ve bir görevli kapıyı açtı.
     Asli Görevli HAKİMİNİN İZİNLİ Olduğunu....Yerine de bir  HAKİMİN Henüz Görevlendirilmediğini söyledi...
     HAKİM Kim? Diyeceksiniz...15 Aralık 2022 Günü Saat 18.00 de; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İMAMOĞLU'na 2 yıl 7 ay 15 gün HAPİS CEZASI yanında SİYASİ YASAK Cezası da veren Hakim...
      Adını ; bir YARGI MENSUBU Olduğum için burada telaffuz etmiyorum...
      Kamuoyu da üzerine çok gittiği için olsa gerek bir sıkıntı ...Bu sıkıntı kendisini belirli bir süre olsa gerek; Mahkemedeki Görevinden  uzak kalmayı  tercihe  zorlamıştır.
       Neden İzine ayrıldı?...Bu tip Kararlar verdiğimde ben; Mahkememe  vaktinden önce gelirdim... " Ve HALKIM ADINA; HUKUKUN-YASALARIN Bana verdiği Görevimi yaptım...Görevimi de yerine getirmenin Huzuru  içindeyim..." derdim...
       Uzun SÜREDE SEÇİM HAKİMLİĞİ Yaptım....Her Partiye ve Adaya da eşit  mesafedeydim....
        SAKARYA HENDEK İlçesindeyim Yerel Yönetim Seçimlerini Yönetiyorum....Eski Alaylı  ve dönemin Siyasi İktidar Partisinin Belediye Başkan Adayı ; benden OY PUSULASI istiyor...Ben tuaflaştım. " Biz, daha önceleri SEÇİM KURULUNDAN Alıyorduk..." diyor...
      Kritik SEÇİMLER yanında; Kritik Davaları da KARARA Bağladım... Ama; Her zamanda KARARIMIN Arkasında durdum...
      1979 yılı Kasım ayı sonları...Köy Jandarma Karakol komutanı Uz.Çvş.un gece evi, Meçhul Kişilerce kurşunlanır...Üç Kardeşi  TUTUKLAMAYA Sek etti C. Savcısı Arkadaşım...Ev kurşunlanmış... Doğru...Bu Kişilerin Kurşunladığına ilişkin DELİL ise; Mahaldeki AT izi...İzi takip etmişler 2 Km. ilerideki Mezrada bu kişilerin Hayvan Barınağında çıkmış...Kurak Hava...İz takibi ve belirlenmesi mümkün değil...Bende Karakolda  kalıyorum... Lojman boşalmadı...Otel yok... Zorunlu bir kalış...
     DELİL Yokluğundan Sanıkları BIRAKTIM...
     Hakim, Somut  Delillerle bağlı kalır.
      Ancak; Kararı veren Hakim ve Yargı üzerinde AĞIR ELEŞTİRİLER Yapılmaktadır.
     Ancak; bir söylenti oluştu...Daha önce bu Mahkemenin Hakimi; kendisine Verilecek Ceza yönünden  Talimat verenlere kapıyı göstermiş ve Samsun iline atanmış....
       Verilen Mahkumiyet Kararı yanından getirilen SİYASİ YASAK KARARINI ve GEREKÇESİNİ de görmedik.
                xxxxx
      Biz İMAMOĞLU'nun, YSK ÜYELERİ için  sarfettiği "AHMAKL " sözcüğünün anlamını ve mahiyeti üzerinde duralım...
    Türk Dil Kurumunun Yayınladığı LÜĞATTA; 
     -AHMAK: Aklını Gereği Kullanmayan, bön, Budala , Aptal...
         Bir ATASÖZÜ; ( Ahmak  MİSAFİR, Ev sahibini ağırlar...)                                                           
       - AHMAKÇA; Biraz ahmak...
       - AHMAKLAŞMAK; Ahmak duruma gelmek, Aptallaşmak, Bir an için şaşalayıp bocalamak...
      -AHMAKLAŞTIRMAK; Ahmaklaşmasına sebep olmak, Aptallaşmak...
       -AHMAKLIK; Zekası az gelişmiş  olma durumu...Budalalık...Anlayışsızlık...Akılsızlık...
       Gibi anlamlar taşıdığını görüyoruz...
        xxxxx
        Şimdi Sayın İMAMOĞLU'nun sarf ettiği söze bakalım...
        " Seçimin İptali Ahmaklıktır..." gibisinden bir söz...
       Burada; Sayın İMAMOĞLU'nun YSK Üyelerine  bir  HAKARETİNDEN ziyade ; AĞIR OLAN BİR ELEŞTİRİSİ bulunmaktadır.
       xxxxxxxxxx
      Demokrasi, bir Kurumlar ve Kurallar rejimidir. Kurumlarını devre dışı bırakarak; Kurallarının üzerine de bir  ŞAL-örtü- kapatarak DEMOKRASİYİ Yaşatamayız.
     Hele hele  Demokrasinin Kurumları ve Kuralları ile  yönetilmeye alıştırılmış bir Toplumu da YÖNETEMEYİZ....
       Demokrasi; Ülkenin dağlarında ve kırlarında yetişen  bir çiçektir. Biz DEMOKRASİYİ; saksıda çiçek olarak tuttuk ve hala da tutuyoruz.
      Oysaki; DEMOKRASİ , Ülkenin dağlarında ve kırlarında gür ormanlar gibi kol germelidir.
       xxxxxxxxxx
       2019 Mart Ayı Sonlarında Yapılan İBB Başkanlığı Seçiminde İMAMOĞLU; 20.000 in minimum üstünde veya altında bir Oy Çokluğu ile SEÇİMİ Götürdü....
      Ancak; İstanbul İL SEÇİM KURULU bir açıklama yapmadı -yapamadı... Ertesi günkü açıklama sonrası da; 
      İktidar Partisinin Seçim Koodinasyon Başkanı  Sakarya Milletvekili Av. ALİ İHASN YAVUZ itiraz dilekçesi ve eklerini YSK.ya verirken; " Bir şeyler oldu...." gibi sözler etti....
      YSK; İBB Başkanlığı Seçimini İPTAL ETTİ...Diğer Birimlerini İptal etmedi...
      2019 Mayıs Ayı Sonlarında yapılan SEÇİMDE; İMAMOĞLU 805.000 Fark yaparak Seçimi göğüsledi...
     Ben o günlerde İSTANBUL BAROSU SEÇİM KRİZ Mrk.ini Arkadaşlarımla yönetiyorum... İstanbul dışında çok Baro başkanları ve Av.lar geldiler... Tüm Sandık başlarına dağıldılar...
      Başarı İstanbul Barosu ve Destek  için gelen Çevre İl Baro Başkanları ve Değerli Avukatlarınındır.
        xxxxxx
      Ne yazık ki....Ben bugünlerde....
     " ADALET DAYANMAYAN DEVLET VARLIĞINI...  HAKİMLERİNE  GÜVENMEYEN ve SAYGI DUYMAYAN  MİLLET BİRLİĞİNİ ve DİRLİĞİNİ KAYBEDER....                                                                        TÜRKİYEDE  HAKİMLER VARDIR...HER ZAMAN OLMUŞTUR....HER ZAMAN DA OLACAKTIR..."
    Sözünü anımsadıkça da üzülüyorum...
                  XXXX
      Büyük bir İlin belirli bir süre EMNİYET Müdürlüğünü yapan  HANİFİ AVCI Bir  kitap yayınladı. Yayınlanan kitaptaki konular, Medya aracılığı ile  kamuoyuna servis edildi. Kitabın arka kapağındaki  açıklama çok korkunç ve korkutucu olsa gerekti. 
        Açıklama aynen;
         "Bir örgüte, ideolojik  bir gruba ya da bir  cemaate bağlandın mı, kişisel  iradeni ve  özgürlüğünü kaybedip; O grubun  liderinin  iradesine kendini teslim ediyorsun .YANLIŞ  yada DOĞRU diye bir şey kalmıyor, grubun amaçları her şeyi belirliyor, HAK da ADALET de  izafe hale geliyor... Tıpkı SİMİON'daki gibi  ideoloji karşısında  gördüğün yada bildiğin değil, sana anlatılan doğru hale geliyor. Ben içinde bulunduğum  tarafın HAK, ADALET , İYİLİK diyerek  Simonlaşmayacağımı zannediyordum, o yanlışa  düşmek başkalarına mahsustu, bizde böyle bir şey söz konusu  olmaz sanıyordum, maalesef yanılmışım. Şunu artık bilmeliyiz ki karşımızdaki arkadaşlarımız , meslektaşımız yok, bir ideolojiye ,bir  gruba  bağlanmış, o grubun disiplinine  tabi olmuş  örgüt mensupları var. artık bunu kabüllenmeliyiz. "
       Aman Tanrım....Benim Meslektaşlarım böyle olamazlar....Benim arkadaşlarım, Doğruyu ve Gerçeği bularak; HAKKI ve  ADALETİ sağlamaya çalışırlar.... OTURDUKLARI YER...PETGAMBER POSTUDUR....Hepimizde bunun bilincindeyiz.
      O dönemlerde Medyada  çıkan bir köşe YAISINDA; deneyimli Gazeteci-Yazar ( E.Ç.); Hanifi AVCI'nın Kitabında alıntı yaparak  Kamuoyuna servis yapıyor....
        "Şu kesin ki, Özel Yetkili Mahkemeler, son beş altı yıldır her tayinde yavaş yavaş  sistemli bir biçimde  CEMAATİN Kadrolarına geçmiş  Yapılanların bir soruşturma ile ilgisi yok. Hukukla da zaten bir  hiç bir ilgisi yok. Sistem cinnet geçiriyor.  Cemaat, Devletin kurumları arasındaki   diyaloğ eksikliğinden yararlanarak  panik havasını kendi çıkarlarına kullanıyor. Bir FELAKET yaratıyor.
       Çok Acı ve Net. Bir örgüt, bir cemaat  ADALETE SIZMIŞ, Kendi kurallarını uyguluyor, kendi operasyonlarını yapıyor. Ortada hukuk yok. Avukatlar, gazeteciler, polisler verilecek kararların ne olacağını merak bile etmiyor, çünkü  kararı net olarak davaya hangi hakim ve savcının baktığını belirliyor. Herkes de bu durumun farkında.
      Tarafsız Hakim-Savcılar  hukuka göre davranırken, Cemaat taraflı örgütlü olanlar , hukuka göre değil, Cemaatin  talimatına göre   davranıyor. Cemaatin istenmediği kişiler serbest bırakılınca, bu defa cemaatin etkilediği  medya o hakimi ve savcıyı topa tutuyor. Haksız itham ve suçlamalar  ve linç kampanyaları ile  hakim-savcılar  taciz ediliyor, çalışamaz hale geliyor. Cemaatin istediği kişiler tutuklanınca, bu kez o savcılara ve hakimler övgüler yağdırılıyor. Hukuk sistemindeki  tarafsız hakim ve  savcılar korumasız, desdetsiz zor durumda bırakılmıştır.
       Et kokarsa tuzlanır, tuz kokarsa ne yapılır? Adalet bozulursa onu kim düzeltecek? Türkiye de adalet  çürümüştü ama bu kez yok ediliyor.  Bu durumda herkes ,en fazla da  bu duruma  yol açanlar  zarar görecek. Böyle giderse iş adaletten çıkacak, herkes silaha sarılacak. Bu polisler, savcılar ve hakimler yasalara ve  kendi görevlerinin gereklerine  göre değil, Cemaatin  isteğine  göre davranıyorlar. Hukuk çiğnenmeye başlayınca , bunun artık hiçbir sınırı olmaz. "
       Çok DİKKAT Çekici bir bölümü ise; ÜZÜLEREK ve KAHROLARAK BURADA KALEME ALIYORUM!...
       " Karşı karşıya olduğumuz durum, hukukun yanlış yapılan bir kaç  işlemden  ibaret değildir. yada birkaç polisin  hatası veya bir kaç hakim ile savcının hukuku yanlış uygulaması, taraflı bir davranış değildir. Olay bir örgütün, cemaatin devlet içerisindeki  elamanları vasıtası ile  yürüttüğü örgütsel faaliyettir. Karşımızdaki kişiler  polis, hakim ve savcı değil, onlar örgütün  ve cemaatin  elamanlarıdır. Devletin hukukunu değil, cemaatin  talimatını yerine getirmektedirler. "
      Ben , o tarihlerde; Kitabında bunları okuduğumda  İNANMADIM... Ve inanmak da istemedim....Uykularım KAÇTI... KABUSLAR Gördüm.
      Biz Hakimler; " HAK ARAYANLARIN  ve HAKSIZLIĞA UĞRAYANLARIN UMUDU...ZALİMLERİN, HAKSIZLARIN  ve HIRSIZLARIN  KORKULU RÜYASIYIZ..." düşüncesini taşıdım...
      Burada  bir TANGO  aklıma geliyor....Ve Mırıldanıyorum.......
      "BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN, AĞLADIĞIN DUYULMASIN..."
                      xxxxxx
      Ben 40 yıl gibi bir süre Kürsülerde Türk Milleti adına   HAK ve ADALET dağıtımnıda bulundum...Böyle bir KARARI vermem ve de veremem...Çünkü; KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA, verildi...
       Sadece HUKUK Çevrelerinde değil; sıradan Yurttaşların  tepkileri var....
       Duruşma SAVCISI da; Karardaki CEZAYI yeterli görmemiş... Alt sınırdan  değil Üst sınırdan verilmesi gerektiğinden bahisle  İSTİNAF'a  başvuru yapmış...
      Yalnız; KARAR henüz KESİNLEŞMEDİ....İMAMOĞLU GÖREVİNİN Başında...Yani İBB Başkanıdır. İSTİNAF ONARSA; YARGITAY var...Yargıtay'da ONARSA; İMAMOĞLU YOLCU...Başkanlığı sona erer...
     Bu safhalar sona ermeden Kimse Başkanlık Makamına da Heveslenmesin...
       xxxxx
    Bizm mesleğe başladığımız 1980 öncesi dönemlerde; Hakim-Savcı Adaylarını MİT Araştırırdı. Beni Memleketimde İlçe Kaymakamı ve Köyümün Muhtarı hakkımda olumlu Referans vermişler...
      Şimdi ise; Siyasi Parti Yönetiminde bulunan kişi ve kişiler referans veriyormuş....Siyasi Partilere veya yan örgütlerine Üye olmuş Hukuk Fakültesi mezunları Mesleğe KABÜL Edilmezdi...Şimdi ise TERCİH Nedeni olmuş...İktidar Partisinin Yönetimlerinde olanlar veya seçimlerde aday olanlar  Hakim-Savcı olmuşlar....
       Hakimlerimizin Odalarının kapılarında; "Hakim ile görüşülmez."
       Biz Avukatlar görüşemiyoruz....Ama ...Medya haberlerine göre; Siyasilerle görüşmeler...Toplantılara...yemeklere katılmalar...grup halinde resim çekilmeler...Sosyal Medya şu günlerde bunları yayınlıyor....
       Ülkemiz ve bizler yeteri kadar da STRES Yaşıyoruz....                Yeter artık... Bir TATLI Tebessüm görelim ....
         Saygı ile...

Bu haber 433 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum