Yıl 1885, bir anne ve 14 yaşlarında oğlu Dr. Louis PASTEUR ‘un çalışma odasına telaş içinde girer. Kadının oğlunu köpek ısırmıştır ve köpek kuduzdur. O yıllarda böylesi bir durumda sonuç her iki taraf içinde ölümdü. Louis Pasteur Tavuk kolerası üzerinde aşıyı bulmuş uygulamış ancak kuduz üzerinde ne bir çalışması ne de bir uygulaması olmamıştı. Pasteur çocuktan aldığı kandan kuduz mikrobunu izole ederek onu bayatlama sürecine bıraktı. Virüsü defalarca süren işlemle pasif hale getirerek çocuğa 14 defa enjekte etti. Çocuğun vucudundaki bağışıklık sistemi zayıflatılmış virüs üzerinde mücadele etmeyi öğrenerek bütün virüsleri yok etti. O zaman tıp dünyası artık bütün hastalıklarla bu tür bir mücadeleye hazırdı. Pasteur şimdiki gibi ön çalışmalar, faz araştırmaları olmaksızın çaresizlikten tek deneme ile başarıya ulaşmıştı.

 

Şimdilerde aşı karşıtları dünya üzerindeki aşıların yeterli araştırması olmadığını öne sürmekteler. Ancak Pasteur örneğinde bundan daha kısa sürede zor şartlarda uygulama yapılabileceği kanıtlanmıştır. 

 

Diğer bir aşı karşıtlığı şehir efsanesi ile aşı içinde çeşitli çip vb. Teknolojilerin aktarıldığı insanların izleneceği yada yönlendirilebileceği gibi safsatalardı. Şimdilerde artık kimse buna inanmıyor.Bu tür bir eklentileri aşı içinde görebilecek mikroskoplara her türlü laboratuvarlarda ulaşmak mümkün. Ayrıca böyle bir şey gerçek olsa bile milyarlarca kişiden ne bilgisi elde edeceksin? Onca bilgi nasıl toplanacak ? O gelen yığın bilgileri nasıl nerede işleyebileceksin. Saçma sapan şehir efsaneleri. 

 

Şimdi o aşı olmayan insanlara şu soruyu sorun; “ Sizi bir köpek ısırsa ve köpek sahipsiz yada kuduz belirtileri gösterse aşı olmayacak mıydınız?” Cevap “koştura koştura aşı olurdum” olacaktır. Eeee şimdi ortada kuduz gibi dolanan Covid 19 ve onun varyantları var neden aşı olmuyorsunuz? “Kendimi saklarım Covid 19 bana uğramaz rahatlığımı !” buna güvenmeyin. Artık her taşın altından bu virüs çıkıyor.

 

LÜTFEN EN KISA SÜREDE AŞINIZI OLUN.