Suat Çağlayan yazdı: Trabzonspor'a gölge etmesinler yeter
Reklam
Reklam
Konuk Yazar

Konuk Yazar

Gündemin İçinden

Suat Çağlayan yazdı: Trabzonspor'a gölge etmesinler yeter

05 Mart 2020 - 17:14

 Politikacılar her dönem futbolun içinde olmak istemişlerdir. Bunun bir nedeni tuttukları bir futbol takımı olması ise de, asıl diğer neden destekledikleri takımlar üzerinden politika yapma niyetleridir.

Ancak, AKP iktidarına kadar hiçbir siyasi iktidar; genel başkanı, bakanları ve milletvekilleriyle; Futbol Federasyonuna, Merkez Hakem Kuruluna, bazı futbol kulüplerinin yönetimleri ile teknik direktörlerine ve hatta sahaya çıkacak futbolculara karışacak kadar ileri gitmemiştir.

“Hukuktan söz edilemeyen bir ülkede, futbolun esamesi mi okunur? Tek adam, ister asar ister keser, karışma otur yerine!” diyorsanız, durum saptamasında haklı olsanız da, bazı olanakları kullanma fırsatı açısından çok da haklı değilsiniz!

Çünkü halka basın yoluyla doğrudan ulaşabilmenin başında futbolda olup bitenlerin haber olarak verilmesi gelmektedir.

FUTBOLDAKİ HUKUKSUZLUK

Her alandaki hukuksuzluğu anlatan haberlerin geniş bir okuyucu kitlesi bulamadığı bir gerçek! Bu haberler yandaş gazetelerde hiç yer almadığı gibi tarafsız gazetelerde bile ikinci veya üçüncü sayfalarda yer bulabilmektedirler. Oysa, söz konusu hukuksuzluk futbolda olunca, konu milyonların ilgisini çekebilmekte, ‘tek adam’ yönetimi altındaki yandaş gazeteler bile konuya spor sayfalarında yer verebilmektedir. Hatta kimi zaman futbolda yapılanlar, yandaşlar arasında bölünmelere yol açmakta, bakanları bile birbirine düşürebilmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanı tarafından kurulmuş olan Başakşehir’in, kurulduğundan beri özel bir koruma altında olduğunu bilmeyen yoktur. Maçlarını neredeyse seyircisiz oynayan, yayın gelirleri de sınırlı olmasına rağmen çok pahalı transferler yapabilen bu kulüp hakkında söylenenleri, futbola ilgisiz olanlar bile duymuşlardır.

Cumhurbaşkanı’nın, “Onu ben kurdurdum, gerekirse tribüne gelir desteklerim!” sözlerinin nerelere vardığını/varacağını görmek için araştırma yapmaya gerek yok sanırım! Bu konuda ayrıntıya girmek, zülfü yare dokunacağı için bunu şimdilik es geçelim.

Keşke Başakşehir hakkında geçmişten gelen ve AKP’yi bağlayan soru işaretlerimiz olmasaydı da, onun Avrupa kupasında Sporting Lizbon’u eleyerek elde ettiği büyük başarının tadını daha rahat çıkarabilseydik.

GELELİM TRABZONSPOR’A

Ben, Trabzon’da doğmuş olsam da İzmir’de yaşayan, Trabzonspor’un maçlarını kaçırmamaya çalışan ve onun başarılarıyla gurur duyan bir Trabzonsporluyum.

Trabzonlular, futbolu bilen coşkulu insanlardır. Trabzonspor iyi oynayarak yenildiğinde üzülseler de takımlarının hakkını vererek onu yüceltirler. Ama tam tersine takımları iyi futbol oynamadan galip bile gelse onu yerden yere vururlar. Hele de yanlış hakem kararıyla Trabzon gol atınca, buna ilk onlar karşı çıkarlar. Çünkü Trabzonluların hedefi takımlarının sadece şampiyon olması değil, iyi futbol oynayarak şampiyon olmasıdır. Kötü futbol oynayarak şampiyon olunduğunda, gösterişli bir kupa Trabzonluyu tatmin etmez. Çünkü Avrupa’da rezil olmaktansa Türkiye’de şampiyon olmamayı tercih eder Trabzonlu.

Bu yıl çok farklı bir kimya var Trabzonspor’da; Takım iyi oynuyor, alınan puanlar da başarıyı birlikte getiriyor!

Ancak, takım şampiyonluğa en yakın aday gösterilmesine rağmen, Trabzonluların huzursuzluğu büyük!

Nedeni ise Trabzonspor’un üzerinde bulunan siyasetçi gölgesi!

“SÖYLE ONLARA, TRABZONSPOR’DAN UZAK DURSUNLAR!”

Son birkaç aydır, abimin sağlığındaki olumsuz gelişmeler nedeniyle sık sık Trabzon’a gidiyordum. Bırakınız sokaktaki insanları, sağlığı bir hayli bozuk olan abim bile, AKP’li bakanların ellerini Trabzonspor’dan çekmeleri gerektiğini söylüyordu. Onu yitirmeden kısa bir süre önce gözünü açmış, Trabzonspor’un maç sonucunu sorduktan sonra bana, zor duyulan bir sesle; “Takım çok iyi gidiyor ama o adamlara söyle takımdan uzak dursunlar,” demişti.

Sağlığı elverdiği zamanlar hep yakındığı konu Ünal Karaman’ın Berat Albayrak tarafından uzaklaştırılması olduğu için, kimleri kastettiğini biliyordum.

UZUN SOKAK, TRABZONSPOR’U KONUŞUR

Trabzon’un ünlü sokağı Uzunsokak’ta her köşe başında kümelenen ya da tur atan genç ve orta yaşlılar, eskiden Trabzonspor’un oynadığı futboldan söz ederken, şimdi konuşulan konu AKP’li bakanların Trabzonspor’a verdikleri zarar!

Bir bakanın, şampiyonluğa gitmekte olan takımın teknik direktörüne karışarak onu değiştirecek boyutta takıma müdahale etmesi, bir diğer bakanın bu nedenle o bakanla kapışması, yine başka bir bakanın ise fanatik gösterilerde bulunması, her yana çekilebilecek sonuçlar doğurmuştur.

Uzun Sokak’ta, Beton Helva’nın önünde biriken bir grup içindeki gencin biri bağırarak şunları söylüyordu;

“Yahu gül gibi futbol oynayan bir Trabzonspor var! Onun yönetimine ve maçlarına karışarak bu takımı kirletmesinler! Yeter artık yahu!”

Anlaşılan o ki, Berat Albayrak da, Süleyman Soylu da ve Cahit Turan da, söz ve davranışlarıyla Trabzonluları rahatsız etmiştir. Gerçekten de Trabzonlular şöyle düşünmektedir; eğer bu takım şampiyon olursa, onların bu takıma müdahaleleri, tüm diğer takımlar tarafından farklı yorumlara yol açacağından Trabzonspor’un şampiyonluğu kirlenebilecektir.

Teknik Direktör Ünal Karaman’ı sevmediği için onun görevden alınmasına neden olan bakan, Trabzonspor tarihinde bir leke bırakmıştır. Trabzonlular, onun bu onurlu kulübe bu lekeyi sürmeye hakkı olmadığına inanmaktadırlar.

Trabzonspor, onuruyla sahaya çıkmak, alın teri ve becerileriyle maçlarını kazanarak şampiyon olmanın haklı gururunu yaşamak istemektedir.

Elbette Trabzonlu herkes gibi, Trabzonlu bakanlar da Trabzonspor’u destekleyeceklerdir. Ama bugüne kadar yaptıklarıyla Trabzonluları yeterince rahatsız ettiklerinden, bundan sonra lütfen maçları evlerinde izlesinler…

Ve özellikle de, Trabzonluların çok duyarlı olduğu; TFF ve MHK alanlarından uzak dursunlar.

Trabzonspor, kimseden bir ihsan beklemiyor. Gölge etmesinler yeter!

Suat Çağlayan

Odatv.com

Bu yazı 709 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar