Reklam

Gerçek bir hayat hikayesi...

Biz çocukken çok fakirdik diyerek söze başladı. Öyle böyle bir fakirlik değildi bizimkisi gözleri doldu hadi şurada bi yerde oturalımda anlatayım sana içimden geldi valla,hiç kimseye anlatmadım şimdiye kadar.

Gerçek bir hayat hikayesi...

Biz çocukken çok fakirdik diyerek söze başladı. Öyle böyle bir fakirlik değildi bizimkisi gözleri doldu hadi şurada bi yerde oturalımda anlatayım sana içimden geldi valla,hiç kimseye anlatmadım şimdiye kadar.

Gerçek bir hayat hikayesi...
20 Ekim 2020 - 00:27



Başım üstüne çok merak ettim dinlemek istiyorum sizi dedim
Yıl 1980 li yıllar köyümüzde okul olmadığı için babam köyden 80 km uzaktaki ilçede yatılı okula yazdırdı beni 7-8 yaşlarındaydim. Doğru dürüst Türkçe bilmiyordum, anam bir kelime Türkçe bilmezdi köyümüzde herkes Kürtçe konuşurdu anam ve babam okuma yazması yoktu ,neyse yatılı okula başladım ilk zamanlar her gece yorganın altında saatlerce için için ağlardım ,sadece 15 tatilde ev izni vardı ,neyse uzatmayım iyi kötü okul bitti.

Okulda çok başarılıydım hocalarım üniversiteye mutlaka hazırlan ihmal etme sakın  sınava gir diye her zaman tembih ederlerdi beni.
 Babam köyün çobaniydi. İki kardeşim daha vardı üstte yok başta yok.
 
Babama üniversiteye hazırlanmak için kitap lazım diyemedim çünkü biliyorum parası yoktu. Desem üzülecek kahır olacak çünkü çok istiyordu benim okumamı,

Anama dedim 
Ana  çevre köylerde üniversiteyi kazanan varmı? Son iki yıldır bi sorsan
Anam tamam  bi sorayım soruşturayim oğul dedi 
Ertesi gün anam yukarı köyde bi kız çocuğu geçen yıl üniversiteyi kazanmış dedi .
Hadi ana kalk gidelim onun  kitapları almam lazım inşallah atmamıştır,

Ertesi gün anamla yayan olarak bide yaz günü sıcak, ayağımda kara lastik var çorapsız terliyor  zırt bırt çıkıyor ayağımda
Yoksuluk diz boyu çobanlık yaptığım için  kumral olan saçlarımın uçları güneşte yanmış sarı bom boz olmuşum yolda ayağımı pişirdiği için kara lastiği elime almışım çıplak ayakla üniversiteyi kazanan kızın evine gittik ,

Anam durumu anlattı sıkıla sıkıla mahcup , hayırlı olsun sizin kız üniversiteyi kazanmış bizim oğlan da sınava girecek varsa eski kitaplarını bize verseniz dedi , 

Kızın anası bi sorayım kıza dedi ,kızı çağırdı "kızım eski kitaplarını istiyorlar,
 kız  okuyan kim diyerek, pencereden Seslendi 
Ben dedim 
Senmi? !
Senmi üniversite kazanacan  
Şunun kılığına kıyafetine bak hele 
Sen git çobanlık yap sana kitaplarımı verip heba etmek istemiyorum dedi.

Başımdan aşağı soğuk terler aktı.
Anam : hadi oğul gidelim ağlamaklı bir sesle 
Geri dönerken yolda bi arkama döndüm ki anam ağlıyor 
Ana kurban olam ağlama sana söz ben o üniversiteyi kazanacam sen üzülme yeterki,

Köye döndük gece hiçuyku tutmadı beni
Sabah erkenden kasabaya doğru yola çıktım bu sefer, yalın ayak çünkü kara lastik çok sıkıntıydı.
Kasabaya gittim herkese soruyorum 
" bu yıl üniversite kazan varmı bildiğiniz"

Kimsede net bir cevap yok 
Bir amca yanına çağırdı beni durumumu anlattım okumak istediğimi söyledim,

 Düşündü bana bak oğul dedi buralarda okuyan pek yok 
Sen en iyisi yukarı ALEVİ köylerine git onlarda okuyan çokdur ,bulsan bulsan oralarda bulursun aradığını dedi

Peki amca nasıl giderim o köylere dedim
Aha şurada traktörler var o köylulerin dedi 
Gittim bi traktörün romorkuna atladım yorgunlukta uyuya kalmışım gözümü açtığımda  bi köyün içine giriyoruz traktörcu benim farkında bile değil gitti köyün meydanında durdu stop etti evine gitti .

Bende İndim aşağı  traktörün tekerinin yanına çöktüm, ne kadar oturdum bilmiyorum ,
Birden Omuzuna bir el değdini fark ettim
Sende kimsin oğul ne yapayorsun burda ano Kurban  dedi yaşlı teyze.

Bende  durumumu anlattım teyzeye
Teyze: oyy ben kurban olam sana dedi ve seslendi bütün köye 
Herkes başına toplandı tam iki çuval test kitapı vs topladılar bana hatta birazda para verdiler.  Traktörcude beni ta bizim köye kadar getirdi bıraktı.

Sınava 2 ay vardı bir taraftan çobanlık Bir taraftan sürekli ders çalışıyordum ,
Sınav günü geldi çok heyecanlıydım sabah erkenden şehre gitmek zordu.  Belki geç kalırım diye anam bana biraz azık çıkını yaptı,gece şehre giden bir arabayla sınavın yapılacağı okulun yanında indim okulun duvarının dibinde sabahladim,

15 gün sonra köye bir resmi araç geldi ben koyun yayiyordum babamı sormuşlar ,
Oğlun nerede 
Babam : davarın önünde hayırdır. 
Oğlunu görmemiz lazım çağıra bilirmiyiz 
Kardeşim abi abi muhtar senı çağırıyor dedi 
Köy meydanında bir kalabalık gördüm sadece yaklaştim hayırdır dedim heyecandan dilim dönmüyor ,hayır evlat hayır
 ÖSYM Türkiye birincisi oldun gözün aydın ..

Bu haber 1622 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum