2014 yılından beri, inşaat işi limite geldi, vazgeçin. İnşaat sektörü, döviz yutan kara delik.  Sanayiye  önem verin. Diye yazılar yazıyorum. 

Nihayet dün, gümrük vergilerindeki artış ile sinyaller görüldü. Hükümet, 800 farklı kalem ürüne ilave  gümrük vergisi koydu. Bu vergilemenin, bütçe açıklarını kapatmaya yönelik olduğuna dair, iddialar var. Ülkemizda yapılan her olumlu işe, bir bahane bulma modası, değişmeden devam ediyor.

Gerçek niyet ise bu gün belli oldu. 

Hazine ve Maliye Bakanı ''Bundan sona ithalat kolay olmayacak'' diyor. İhracat için yapılan ithalatı istisna tutuyor. ''Yapılacak ithalatın, önce yerlisi var mı ona bakılacak. Varsa, yerliyi tercihe yönelik ekonomi politika uygulanacak'' diyor.

Koronavirüs Pandemisi bize bazı gerçekleri öğretti. 

-Türk ekonomisi, uluslararsı piyasada satabileceği ürün üretimine dönüşebilme yetenek ve kabiliyetine sahip. Sağlık konusunda ortaya çıakan,  ''entübe'' gibi hassas  sağlık malzeme ve teçhizatını hızla üretti ve uluslararası piyasaya sundu. 58 ülkeye ihracat yapılıyor.

-Türk ekonomisi, emek yoğun sanayide başarılı. Ürettiği malların talebi kolay değişmiyor. Bu sayede, önümüzdeki günlerde,  ihracat ürünleri talep daralması ile karşılaşmayacak.

- Gümrük vergileri ve idari uygulamalar ile ihracata konu olmayan ithalatın pahalı hale gelmesi, ülke içindeki aynı malı üreten sektöre canlılık kazandıracaktır.  

-Hükümet yeni teknolojilerin devreye alınmasına uygun ortam yaratılıyor. İHA gibi askeri malzeme ve yazılım konusunda dünya standartları yakalandı. Yazılım konusunda, genç girişimcilere önemli fırsatlar sunuluyor.

Tek bir sorun var. İthalat yapılamıyor diye, kaliteyi düşürmek ve fiyatları artırmak. Bu hataya düşmenin bedelini ülke, 40 yıl  açık pazara  dönüşerek ödedi.  Aynı hatayı tekrar etmemek gerekiyor.

Şinasi Kara