Ne görüyorsunuz hemşireler, ne görüyorsunuz?
Yaşlı kadın vefat ettikten sonra huzur evi çalışanları yaşlı kadının dolabında birkaç kez katlanmış olan mektuplar buldular. Bu mektuplar hepsini de çok duygulandırdı. Aslında okuyacağınız hikaye bu mektuplardan biridir.
Yayınlanma :
20.03.2021 12:16
Güncelleme :
20.03.2021 12:16
Görün Beni...!
Ne görüyorsunuz hemşireler, ne görüyorsunuz?
Bana baktığınızda, pasaklı yaşlı bir kadın, yarım akıllı, ümidini kesmiş, gözleri toprağa bakan, lokmalarını çiğneyip duran ve cevap vermeyen, yüksek sesle ‘Biraz gayret et’ dediğinizde umursamayan bir kadın mı görüyorsunuz?
Sizin yaptıklarınızdan memnun kalmayan, yıllardır eskimiş bir ayakkabıyı giyen, yaşama isteği olmayan, her istediğinizi yapan, uzun iş gününü doldurmak için banyo yaptırıp yemek yedirdiğiniz yaşlı bir kadın mı görüyorsunuz? Ne görüyorsunuz? Açın gözlerinizi hemşireler. Açın.
BANA bakıyorsunuz…
Hala burada otururken size kim olduğumu anlatayım. Bana sıradanmışım gibi bakarken hikayemi dinleyince şaşıracaksınız. 10 çocuklu bir ailenin en küçüğüydüm. Birbirlerini seven ağabeylerim, kız kardeşlerim vardı. On altı yaşındaydım ve bir kuş kadar özgürdüm. Bir süre sonra hayalimdeki erkekle tanışacağımı hayal ederdim. 20 yaşında gelin olacaktım.
Evlilik yeminimi ölene dek saklayacaktım. 25 yaşına geldiğimde mutlu ve huzurlu bir ailenin özlemini çeken bir çocuğum vardı. 30 yaşına geldiğimde çocuğumun göz açıp kapayıncaya kadar büyüdüğünü fark ettim. Birbirimize çok bağlıydık. 40 yaşımda oğullarım büyüdüler ve yuvadan uçtular.
Kocam oğullarımın gidişine yas tutmadığımı gördü. 50 yaşında geldiğimde bacaklarımın yanında gezinen torunlarım oldu. Hep beraberdik; torunlarım, oğullarım ve eşim. Kader ağlarını ördü. Kocam öldü. İleriye baktığımda içime kurt düştü. Çocuklarım çocuklarıyla ilgilenecekti.
Geçmişi düşünüp sahip olduğum sevgiyi özlediğimi fark ettim. Artık yaşlı bir kadındım ve hayatın gerçekleriyle yüzleşiyordum. Suratı ve elleri yıpranmış yapayalnız yaşlı bir kadındım. Gençliğimden eser kalmadı.
Ellerim, suratım ve vücudum yaşlandı, kırıştı. Şimdi burada bir mezar taşı var. İçinde ise hala genç bir kız. Temiz kalbim sevgi dağıtmaya devam ediyor.
Mutluluklarımı ve hüzünlerimi hatırlıyorum. Hayatı yeni baştan yaşıyorum. Hıphızlı geçen onlarca yılı gözlerimden geçiriyorum. Fani dünyanın acımasızlığından dem vuruyorum.
Açın gözlerinizi hemşireler, açın!
Görün beni!
Sadece yaşlı bir kadını değil! Daha yakından bakın hemşireler!
Görün BENİ!
Herkesin yaşlanacağını unutmayın. Yaşlanırken de sürekli genç kalmak istersiniz.
Ancak vücudunuz genç bir vücudun ki gibi davranmaz.
Yaşlı kadının sözlerini aklınızda tutun. Bir daha ki sefere yaşlı birisini gördüğünüzde ona sevgi ve saygıyla yaklaşın. ..
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: