Ordu tanıtım günleri...
Bu sene 10'uncusuymuş...
Her zamanki gibi İstanbul'da...
Son birkaç yıldır da Yenikapı'da...
Her sene aynı...
Bakanı, Valisi, Milletvekili, Belediye Başkanı, Kaymakamı, Siyasi Parti İl Başkanları, Dernek Başkanları...
2012 yılından beridir; "Ordu'ya gelen turist sayısını, 2 milyona çıkaracağız" diye tekrar edip duruyorlar...
Sonuç...
2012'de, 450-500 bin civarıydı...
Pandemi öncesi 2009'da; 500-550 bin civarı...
Görüldüğü gibi bu kadar tanıtıma rağmen, beklediğimiz turist bir türlü gelmiyor...
Belli ki;
-İstanbul'da ki Orduluların; pancar çorbası, mısır ekmeği, turşu kavurması ve Ordu Tostu özlemli sohbetleriyle…
-Köy derneği olmaktan ileri gidemeyip, sadece oy devşirme aracı olarak kullanılan; Ordu STK’larının -siyasilerle- fotoğraf çektirmesiyle...
-Siyasetçilerin; bol hamasi nutuklar atmasıyla...
2 milyon turist hedefine ulaşamayacağımız, çok açık...
Asıl hedefimiz olan; Ordu'yu dünyaya tanıtma işinden de, iyice uzaklaştık… 
Bir nevi “hemşeri günü” yapıyoruz…
Neyi, nerede, eksik ve hatalı yapıyoruz diye düşünmeksizin -ısrarla- aynı şeyleri yapmaya, tonla para harcamaya devam ediyoruz…
Demek ki yöntemimiz yanlış...
Artık, Orduyu dünyaya tanıtmaktan çok, Orduluya dünyayı tanıtma zamanı gelmiştir...
Son 10 yılda; Orduyu tanıtmak için harcadığımız paranın yarısıyla, her ilçemizden 10'ar kişiye dünyayı tanıtsaydık, bugün binlerce Ordulunun; dünyanın her tarafında, on binlerce “dost ve tanıdıkları” olurdu…
Hiç olmazsa yaşadıkları yerler; taş, beton ve yoz kültürden kirlenmemiş….
Müge Anlı veya Esra Erol’un programlarında figüran olmaktan kurtulmuş olurdu…
Not: Duydum ki, bu sene ki etkinlikler; “Bizim Kız” olmasa iyice sönük geçecekmiş… 

M.Topkaya