MUSTAFA KEBAT

Çiftliğin sahibi ona özelliklerini sorduğunda genç adam kendine güvenen bir edayla şöyle cevap vermişti:
" Rüzgar estiginde dahi uyuyabilirim"

Bu söz yaşlı çiftlik sahibinin kafasını çok karıştırmıstı, fakat bu genç adamdan da cok hoşlanmısti. Bu yüzden onu işe aldı.

Birkaç gün sonra yaşlı çiftlik sahibi ile karisi geceyarisi çok sert ve şiddetli bir rüzgârla uykularindan fırladılar.

Bir sorun çıkma ihtimaline karşı heryeri kontrol etmeye başladılar.
Pencere ve kapilardaki kepenklerin sıkıca kapatılıp kancalarının yerlerine takıldığıni gördüler. Kalın ağaç kütükleri ise sıra sıra şömine yanına dizilmiş, tarım araçları güvenli bir şekilde hangara yerleştirilmişti. Traktör garajdaydi. Ahırin kapısı düzgün bir şekilde kapatılmış ve kilitlenmişti. Hatta içerideki tüm hayvanlar oldukça sakindiler.

Genç adam hemen ilerdeki kulubesinde huzurlu bir sekilde uyuyordu.

İşte o anda yaşlı çiftlik sahibi genc adamın o gün ona ne demek istediğini anlamışti.
"Rüzgâr eserken dahi uyuyabilirim"

Çünkü genc adam, işlerini o kadar bağlılıkla titizlikle ve düzgün bir şekilde yapmıştı ki, en sert, en siddetli fırtına dahi esse yatağında huzurla uyuyabilirdi.