" Yargıtay C. Başsavcılığının  17.03.2021 günlü ve  363 216 49/2021/1 sayılı İDDİANAMESİ ile HDP-HALKLARIN  DEMOKRASİ PARTİSİ- hakkında;
      Devletin Ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne  aykırı eylemlerin ODAĞI haline gelen ve bu şekilde;
      Anayasanın 69/4. Maddesine, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Yasasının  78.-80.-81.-82. ve 90.Maddelerine  aykırı Eylemleri nedeni  HDP-HALKLARIN DEMOKRASİ PARTİSİ-nin  Anayasanın  69. Maddesinin 6.Fıkrası ve 2820 sayılı  Siyasi Partiler Yasasının  101/1-b ve 103.Maddeleri gereğince TEMELLİ KAPATILMASI talebi ile ANAYASA MAHKEMESİN, daha önceleri Dava açmıştır.
       xxxx
   HDP. Yetkilileri Yüksek Mahkemeye Yazılı SAVUNMALARINI SUNMUŞLAR...
    Yalnız bir TALEPTE de bulunmuşlar....
   "Bu İDDİANAMENİN Hazırlanmasında İstanbul C. Başsavcılığı  ve  Vekilliği Görevlerinde bulunan; Bu İddianamenin hazırlanmasında DELİL Toplayan ,kayıt ve belge sunan C. BAŞSAVCISI; şu anda  ANAYASA MAHKEMESİ ÜYESİ....YARGILAMAYA KATILAMAZ....Gerekçesi ile İTİRAZLARINI da Yüksek Mahkemeye sunmuşlar...
    TV. Kanalındaki Haber böyle...
     xxxxxxxxx
   Anayasanın 146. Maddesinin getirdiği düzenlemeye göre; 
   " Anayasa Mahkemesi 15 ÜYEDEN Kurulur.
    TBMM.İki ÜYEYİ SAYIŞTAY Başkan ve Üyeleri arasında, gösterilen 3 misli Arasında; Bir ÜYEYİ de BARO BAŞKANLARININ göstereceği üç Aday arasında; seçer.
      Cumhurbaşkanı  üç Üyeyi, YARGITAY ve iki Üyeyi de Danıştay Genel kurullarının seçtiği  üç misli Aday arasında seçer.
       Üç ÜYE YÖK 'ün gösterdiği Adaylar arasında, Dört Üye Yüksek Bürokrat ve serbest Av. ve Hakim-Savcılar arasında seçer.
       Yani SEÇİMİ; Cumhurbaşkanı yapar.
     HDP.nin KAPATILMASINA  ilişkin Yargıtay C. Başsavcısının  HDP.nin TEMELLİ KAPATILMASINA ilişkin isteği; yani  KARARI bu HEYET  verecektir.
      xxxxxxx
      HDP.nin  Bir ÜYE Hakkındaki İTİRAZINA GELİNCE;
       Anayasa Mahkemesi yargılamayı kendi Özel Yasası hüküm ve düzenlemelerine göre yapar. Ancak; Anayasa Mahkemesinin önündeki dava SİYASİ PARTİ KAPATMA Davasıdır. Bir Ceza Davası niteliğindedir. ÇÜNKÜ; İDDİANAME Var...
     Biz şimdi; 04.12.2004 günü Yürürlüğe giren  5271 sayılı CEZA MUHAKEMESİ KANUNUMUZUN  getirdiği düzenlemeyi gözden geçirelim...
      Yani Anayasa Mahkemesi Yargılamayı C.M.K.nunun düzenlemelerine göre yapacaktır. Söz konusu YASANIN 22-32. Maddeleri arası Maddeler düzenleme getirmiştir.
     Bu YASANIN  22. Maddesi ;                                                                           
      "HAKİMİN DAVAYA BAKAMAYACAĞI HALLER  
       Hakim;
           a).....
            b)....
             c)...d)...e)...f)....
             g) Aynı davada Cumhuriyet savcılığı, adli kolluk görevi, şüpheli veya sanık müdafiliği veya  mağdur vekilliği yapmışsa,
             h).......
         Hakimlik Görevini yapamaz.."

         Bu YASANIN  23. Maddesi;                                                       
       "1-Bir karar veya  hükme  katılan hakim, yüksek görevli mahkemece ve bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya  hükme katılamaz.
         2-Aynı İŞTE SORUŞTURMA Evresinde GÖREV yapmış bulunan HAKİM, KOVUŞTURMA Evresinde GÖREV yapamaz.
          3- Yargılamanın YENİLENMESİ  halinde ,önceki  yargılamada görev yapan HAKİM, aynı işte görev alamaz."

          Evet; CMK.nun  getirdiği düzenlemeler endişeye yer vermeyecek kadar sarihtir.
       Çünkü; HAKİM güven veren ve tarafları endişeye sevk etmeyecek bir konumda olması gerekir.
         Yüksek Mahkemede ÜYE olarak Görev yapan HAKİM Meslektaşımın; CMK.nun 30. Maddesi gereğince  DAVANIN YARGILAMASINDA ÇEKİNMESİ GEREKİR....
     Mercii de bu ÇEKİNME İsteğini değerlendirerek bir karara varır...
     Asliye Mahkemesinde Müessir Fiilden açılan Davanın  Yargılama aşamasında; Hakim; Hukuki Tavsif yaparak;                                    
       "Bu olay; MÜEESSİR FİİL değil; ADAM ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS..." düşüncesi ile Davayı GÖREVSİZLİK Kararı vererek AĞIR CEZA Mahkemesine gönderebilir.
      Davanın bu Mahkemedeki Yargılamasına; Görevsizlik Kararı veren Hakim bakamaz ve Heyete dahil olamaz...Aksi  durum; Kararın Üst Mahkemece  KALDIRILMA-BOZULMA nedenidir.
        Bu Konu; RAPOR Hazırlaması için kendisine tevdi edilen RAPORTÖR HAKİM tarafından da; Dava dosyasındaki İddia ve Savunma değerlendirilirken; R. HAKİM; bu konuda da Heyete sunacağı rapora Yasal düzenlemeleri ve Görüşlerini de Beyan eder.
      xxxxx
    Benim görüşüm ve düşüncem; C.BAŞSAVCILIĞI  ve VEKİLLİĞİ yapan Sayın Anayasa Mahkemesi ÜYESİ Meslektaşın; bu davadan çekinmesidir.
    Çünkü HUKUK Böyle diyor.....
    Saygı ile....