DÜĞÜN DEĞİL BAYRAM DEĞİL...
Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

DÜĞÜN DEĞİL BAYRAM DEĞİL...

02 Ağustos 2021 - 12:39

Ülkeyi cehenneme çeviren orman yangınları ile ilgili 29 Temmuz'daki ilk yazımı şu cümlelerle bitirmiştim..;
Eee; sayın Erdoğan...
Ne yapıyoruz şimdi?
Otobüsü ağzına kadar çay doldurup, felaketzedelerin başına çay atmaktan başka bir planınız var mı...?
Son durum nedir..?

O yazıdan sadece 4 gün sonra Erdoğan otobüsten yangın mağduru felaketzedelerin üzerine çay fırlattı...

Çok merak ediyorum;
Sayın Erdoğan'ı canı-malı-geleceği-yurdu-yuvası derdine düşmüş insanların başlarına çay fırlattıran psikoloji nedir acaba?
Nasıl bir ruh hali ile yapıyor bunu...?

Neden kutlama ve sevinç özneli programların, başa konfeti, para, şeker gibi şeyler fırlatma temasını kullanarak felaket bölgelerinde çay fırlatıyor...
Öyle ya; düğün değil, dernek değil, bayram değil, miting değil, kutlama değil...
İnsanların başına bir şeyler atarak... onları kapmak için yarıştırarak neyi kutluyor Erdoğan...?

Daha yeni yapmıştı aynı hatayı...
Toplumun her kesiminden büyük tepkiler aldı..
Bu kez yapmaz diyordum...
Yine yaptı...

Bana sorarsanız; bu aslında onun, halktan çok ama çok kopuk olduğunu gösteriyor...
Gerçeklikten uzaklaştığını gösteriyor...
Meseleleri doğru kavrayamadığını gösteriyor..
Acıları, sıkıntıları, sorunları doğru anlayamadığını... empati yapamadığını, hissetmediğini gösteriyor...
Onun derdinin, halkın derdi ile aynı olmadığını...
Onun çok farklı kaygıları ve endişeleri olduğunu gösteriyor...
Evet anlıyoruz ki; halkın yangını ile onun yangını farklı...

Özellikle son 4-5 yıldır yazıyorum... 
Bana göre; bu ülkede ekonomiyi düzeltemeyecek...
Yolsuzluk ve haksızlıklarla mücadele edemeyecek...
Ülkeyi bir adım iyiye götüremeyecek...
Yarını bugünden en azından biraz daha iyi hale getiremeyecek...
Gelir dağılımını adil hale getiremeyecek...
Fırsat eşitliğini sağlayamayacak...
Demokrasiyi hakim kılamayacak...
Adaleti tesis edemeyecek tek siyasi aktör Erdoğan'dır...

Hatta bana göre...; Erdoğan'ın bırakın tüm bunları düzeltmesini, iktidarını devam ettirebilmesi, tüm bu şeylerin bozuk ve kontrolsüz şekilde devam etmesiyle doğrudan alakalıdır...

Bu yalan ve narkoz üretebilmek için ağzını açmış durmadan yutan yandaş medya nasıl doyurulacak...? 
O devletin milletin iliğini-kemiğini somurdukça somuran cemaatler ve tarikatler nasıl memnun edilecek, destekleri nasıl devam ettirilecek...?
O müteahhit ve iş adamı kılıklı kan emiciler elde nasıl tutulacak...?
O 5 yerden maaşa, komisyona, avantaya alışmış bir kısım kravatlı zevat yandaşlığa nasıl devşirilecek..?
Karşı siyasi bloğun içindeki oy bölücü siyasi hareketler nasıl finanse edilecek...?

Bunlar belli başlıları... Amerika'sından, Rusya'sına, Çin'inden Almanya'sına kadar memnun edilecek kimler var kimler...?

Demokrasi olan bir ülkede... adalet olan, yargı denetimi olan bir ülkede bir iktidarın hiç hesap vermeden... aksine; konuşana, düşünene, yazana, çizene hesap sorarak...
Tüm bu hataların faturasını ödemek yerine; durmadan vatandaşa yeni faturalar çıkarıp hesap ödeterek devam etmesi mümkün olur muydu...?

Olmazdı değil mi...?
Olmazsa; kim neden getirsin bu ülkeye demokrasiyi, adaleti... fırsat ve gelir adaletini.. yargı denetimini...?

Yat kalk düşman üret...
Yak kalk; Beka sorunu, beka sorunu...
Nedir, kimdir bu ülke için asıl beka sorunu...?
 

Bu yazı 289 defa okunmuştur .