MÜFTÜ BEYİN YEŞİL KÜRKÜ....
Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

MÜFTÜ BEYİN YEŞİL KÜRKÜ....

22 Ocak 2022 - 14:40

Ah müftü efendi ah...
Müftü olmuşsun da gerçek anlamda Mürşidi Kamil olamamışsın...
Hatta bence insanlık yolculuğunu makul bir yere eriştirememişsin...

Ne demek, eskiden komutanlar cami yıkardı, şimdiki komutanlar cami yapıyor...
Halt etmişsin sen...

Geçtiğimiz gün cuma namazında Burdur Ulu Camiye giren bir kadın, hepimiz açız" diye bağırdı...
İmam hala ayet okuma peşinde...
Kadın açız dedikçe; imam Arapça ayet okuyor...
Senin gibi; hala işin ciddiyetinin farkında değil...
Hala şov peşinde...
Cemaat dışarı çıkardı...
Nerede oldu bu; dindar başkomutanın yönettiği ülkede...

Yine bir önceki hafta o komutanın bir adamı "ikki şehidimiz" diye güncel sorunları bırakmış, 7 yıl önce işlenen cinayetler üzerinden siyaset yapmaya kalkınca, biz vatandaş, "açız" diye bağırdı...
Onu da salondan attılar...

Şanlıurfa'da esnaf çarşının ortasına, "soygun var" diye pankart astı...

Zile'de KPSS birincisi kadının hakkı gasp edilerek, başka birine verildi..

Tokat'ta ihale adı altındaki soygunla; herkesin gözü önünde esnafı bağırta bağırta 10 milyonunu gasp ettiler...
Bunlardan bahsetsene biraz müftü efendi...

İnsanlar pazar artıklarını topluyor...
Bu karda kışta elektriği, doğalgazı kesilmiş... Çolu-çocuğu ile battaniyenin altında titreyen aileler var...
Muhtemelen karınları da aç...
Bunları alsana gündemine mesela...

Öte yandan başkomutan yaptırdığı gösterişli lüks sarayları, lüks camileri ile övünüyor...
Oralardan insanları küçümsüyor, tehdit ediyor...
"Neden bunca lüks saraylar lüks camiler.. bu dine, imana, insanlığa sığar mı?" benzeri sorular sorulduğunda, o komutan, "itibardan tasarruf olmaz" diyerek, dine de, imana da, insanlığa da, vicdana da sığmayacak bir cevap veriyor...

Sarayının günlük masrafı 2020 rakamları ile yaklaşık 10 milyondu...
Şimdi 30 40 milyona dayanmıştır...
Düşün müftü 30-40 milyon sırf bir sarayının günlük masrafı...
Aç açıkta insanların yaşadığı ülkede bu israf ne demek; anlatsana bize..

Öte yandan SMA hastası çocukları tedavi ettirmiyor devlet... O çocukların aileleri yardım kampanyaları açarak para dileniyor...
Çok büyük rakamlar olduğu için toplanamıyor; ailelerin gözleri önünde ölüyor...

Çocuklar tedavi edilemediği için ölürken; cami yaptıran komutanın sadece bir sarayının günlük masrafı onlarca milyon lira...
Başka sarayları da var...
8 tane lüks uçağı var mesela...
Bunları itibar olarak görüyor da; ülkenin çocuklarını kurtaramamayı itibar sorunu görmüyor...
"Açım" diye bağıran insanları itibar sorunu görmüyor...
Pazar artıklarını toplayarak çocuklarını doyurmaya çalışan insanları itibar sorunu görmüyor...
Umutsuzluktan intihar eden anneleri, babaları, gençleri itibar sorunu görmüyor...
Bu hangi dinin hangi kitabına sığıyor anlatsana müftü efendi...
Bırak dindarı, bütün bunları vicdanı olan ateist yapar mı; anlatsana vaazında...

O saraylardaki danışmanlar, görevliler... saraya yakın isimler 3-5 yerden ayrı ayrı yüzbinlerce lira maaşlar alıyor...

Adalet yerlerde...
Adaletin olmadığı yerde direkt zulüm vardır...
Herkesin hakkı yeniyor...
Herkes fakirleşirken; bir kesim zevki sefa ve lüks içinde yaşıyor...
Neden? 
Çünkü; adalet yıkıldı...

Sen daha çıkmış, "eskiden komutanlar cami yıkıyordu, şimdiki komutanlar cami yapıyor..." diyorsun...
Adaletin yıkıldığı yerde caminin ne hükmü kalır?
Adaletin olmadığı yerde cami kime hizmet eder?
Hz Ömer ne diyordu; camiyi yık adaleti yıkma...

Ama bizim başımızdaki komutan Çamlıca'ya cemaati olmayan, lüks ve gösterişli cami yaptı değil mi?

Peki Kur'an ne diyor;
﴾Tevbe 107﴿ Bir de şunlar var ki, zararlı eylemler gerçekleştirmek, inkârcılıklarını pekiştirmek, müminlerin arasına ayrılık sokmak ve daha önce Allah ve resulüne savaş açmış kişi lehine fırsat kollamak üzere bir mescid yapmışlardır. “Amacımız sadece iyi bir şey yapmaktı” diye de yemin edecekler. Allah şahit, onlar kesinkes yalancıdırlar.

﴾Tevbe 108﴿ Orada asla namaza durma! Daha ilk günden takvâ temeli üzerine kurulan mescid ise namaz kılman için elbette daha uygundur; burada gerçekten arınmak isteyen adamlar vardır. Allah da arınmaya çalışanları sever.

﴾Tevbe 109﴿ Binasını Allah’a saygı ve O’nun hoşnutluğunu kazanma temeli üzerine kuran mı daha iyidir yoksa binasını kaymak üzere olan bir uçurumun kenarına kurarak onunla birlikte cehennem ateşine yuvarlanan mı? Allah hakkı çiğneyenleri doğru yola iletmez.

﴾Tevbe 110﴿ Onların kurduğu bina (mescitten bahsediyor), yürekleri paramparça olmadığı (yaşadıkları) sürece içlerinde bir huzursuzluk kaynağı olmaya devam edecektir. Allah her şeyi bilmekte ve hikmetle yönetmektedir.

Ayet ile; zararlı eylemler gerçekleştirmek, inkârcılıklarını pekiştirmek, müminlerin arasına ayrılık sokmak için cami yaptıranlar anlatıladursun.. Dün komutan yaptırdığı lüks Çamlıca camisinde bir kadın sanatçıyı hedefine koyarak; "dilini koparırız" diye tehdit etti...

Sence Kur'an'ı okuyan ve hakkıyla anlayanlar Çamlıca camisine gidip namaz kılar mı; bize bu denklemleri kursana...

Ülkenin gündemi buyken... Kur'an'ın gündemi buyken; hangi cami yıkan, hangi cami yapan komutanlar müftü efendi...
Halkı açken, geçim sıkıntısındayken; müsrifçe davranan, İslam'ın lanetlediği israf batağına batanlara iki laf etsene...
Sen kimden korkuyorsun müftü efendi...?
Allah'tan mı, yoksa bir siyasetçi den mi?
Kime iman ediyor, kime hizmet ediyorsun...?
Neden cami yaptıran ve yıktıranlar olarak insanları kategorize ediyor, kamplara bölüyorsun?

İçi boş, duygusu olmayan beton yığınından ne çıkar Müftü efendi..
O beton yığınını camileştiren duvarına asılan ayet, yanına konan minare, gösterişli süslemeleri mi?
Yoksa kucaklayıcılığı, birleştiriciliği, sığınılacak liman olması mı?

Asıl camileri yıkan kim Müftü efendi...
İçini boşaltan, camileri güvensiz hale getiren, siyaset ve ticaret haneye dönüştürenler kimler?
Bize bunlardan bahsetsene biraz da...

Camileri her cuma namazında vergiden muaf, fiş fatura vermeyen, hesabı kitabı tutulamayan kartondan kasalarla cemaatten para toplayan işletmelere çeviren kimler...?
Ne oluyor bu paralar...?
Neden camiler çoğaldıkça fakirlikte çoğalıyor?
Neden camiler çoğaldıkça ahlak da bozuluyor?
Neden camiler büyüdükçe; soygun ve hırsızlık da büyüyor?
Bize bunları anlatsana...

Her mahallede 3-5 cami var ama; hiç biri fakire el uzatmıyor... 
El uzattığı zamanlarda ise sadece "camiye yardım" diye dileniyor...
Kendini bile kurtaramayan, kendisine bile faydası olmayan camiler yapmanın kime ne faydası var...?
Geldiğimiz noktada bunca cami, her camide bunca maaşlı din görevlisi zaten başlı başına israf değil mi?
Biraz bunlardan bahsetsene...

Sonra siz camisinin tuvaletine 2 lira vermeyenin sokulmadığı Tokat'ın Müftüsü değil misiniz?
Cemaatinin ihtiyacını bile para almadan gidermesine imkan vermeyen... Tuvaletin kapısına vahşi, kapitalist bir turnike koyarak içeri para vermeden kuş uçurtmayan siz değil misiniz?
Cami yıkmaktan ne anlıyorsunuz siz...
Camiyi kim yıktı şimdi...; bize bunları anlatsana müftü efendi....
 

Bu yazı 275 defa okunmuştur .