MEDENİ SİYASET DİLİNE MUHTACIZ

İnsanoğlu medeni olmadığı müddetce ilerleyemez. 
Seçime bir hafta kala siyasi gerginlik zaman geçtikçe   yükselmektedir.
Bir çoğumuz bir çok seçim gördük bilgi sahibiyiz.
Hiçbir dönem bu dönem kadar siyasi gerginliğe şahit olmadık.
Seçime bir kaç gün kala dün Erzurum da yaşanan nahoş durum yüreğimizi ağzımıza getirdi.
Kimsenin; çok acılar yaşamış bu millete yeniden kaos yaşatma hakkı yok. Koca koca adamlara şiddet dili yakışmıyor. Gençlere şiddet diliyle örnek olmaya kalkarsanız karanlık bir gelecek miras bırakmış olursunuz. 
Kimden gelirse gelsin şiddet dilini kınıyorum.
Buna siyaset de dahil.
 Gelişmemiş üçüncü dünya ülkeleri tarzı bir siyaset dili utanç verici.
Ülkem adına, gelecek adına kaygı verici.
Bu şiddet dili; okumuş, gelecek vadeden gençleri karamsarlığa itip yurtdışına yöneltiyor.
Seçim bir yarıştır.
Siyasetci Proje vadetmeli, sandığa gitmeli, sandıktan çıkan sonuca saygı duymalı...
Dileyen dilediği adayı, partiyi seçebilir ama lütfen birbirimize, farklı fikirlerimize saygı duyalım.
Çocuklarımıza sevgi dolu, ilim, bilim ve güzel ahlakla ihya olmuş bir gelecek bırakalım.
Kaosla beslenen gençler psikolojisi bozuk, öfke dolu, kin dolu bireyler olmaya adaydır.
Akıllı, zeki, başarılı gençlik için medenice, sevgi diline ihtiyacımız var.
Medeni milletler dünyaya hükmeden ülkelerdir.
İlk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk ün söylediği bu sözü durumu çok güzel özetlemektedir. "Medeni olmayan milletler; medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdur!"