Reklam

Bir çekilme, bir kurtuluş hikayesi AY ÇÖREĞİ

Bir çekilme, bir kurtuluş hikayesi AY ÇÖREĞİ

Bir çekilme, bir kurtuluş hikayesi AY ÇÖREĞİ

Bir çekilme, bir kurtuluş hikayesi AY ÇÖREĞİ

Bir çekilme, bir kurtuluş hikayesi AY ÇÖREĞİ
22 Kasım 2021 - 16:27



Birsen GÜRDİL

Bugün ülkemizdeki tüm pastanelerde yapılıp satılan ayçöreği, aynı zamanda batı ülkelerinde de imal edilip özellikle sabah kahvaltılarında tüketilen bir yiyecektir. 

“Ayçöreği”nin yapımına neden ise tarihi bir olaydır. Çoğunlukla hepimizin bildiği, Osmanlı ordularının Viyana’yı kuşatması ne yazık ki istenilen neticeyi vermemiş, mağlup olan ordu Kara Mustafa Paşa’nın emri ile Budin’e çekilmeye mecbur olmuştur. Oysa Osmanlılar bu kuşatma için çok iyi hazırlanmış, kazılan lağım çukurları ile kale duvarları yerle bir edilecek hale getirilmişti.
14 Temmuz 1683 günü bilinmedik bir olay meydana gelmiş Avusturyalılar şehrin varoşlarındaki ortaları Osmanlılar siper yapmasın diye ateşe vermişlerdi. Rüzgârın etkisi ile kıvılcımlar İskoçyalılar kapısı denilen mevkideki binaların yanmasına sebep olmuştu. Depolarda bulunan 1,800 ton barutun patlaması an meselesi iken Avusturyalıların büyük çabası sayesinde yangın söndürülmüş, böylelikle kale duvarları yıkılmaktan kurtulmuştu.
Şayet bu yangın barut deposuna ulaşıp bir patlama meydana gelseydi, Osmanlılar daha ilk gün Viyana’yı işgal etmiş olacaklardır. Tabu fırıncı ayçöreğini imal edemeyecekti. Osmanlılar tünel kazıp kale suru diplerine yaklaştıkları sırada erkenden fırınına gelip ekmek pişirmek için fırınını ateşleyen bir fırıncının yerin altından kazma sesleri gelmesi üzerine durumu Viyana’yı savunan Kont Starhemberg’e anlatır. O sırada tünellere bol miktarda patlayıcı yerleştirmiş olan Osmanlılar, peşlerinden gelen Avusturyalı askerlerin hücumuna uğramış, patlatılan barutlar sonunda pek çok Osmanlı askeri feci şekilde can vermişti.
Peş peşe gelen mağlubiyetler ve talihsiz olaylar yetmiyormuş gibi yardıma gelen Jan Sobiesky komutasındaki Hristiyan birlikleri ile Osmanlılar Alman Dağı denilen mevkide Hıristiyan birliklerini yenilmişlerdi. İki aydır Viyana’yı kuşatan Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri Viyana’yı kuşatmaktan vaz geçerek Budin’e dönmek zorunda kalmıştı.
Avusturyalılar, dolayısıyla Viyanalılar kiliselerde durmadan çalan çan seslerinin arasında adeta bayram yapıyorlardı. Oysa kuşatma döneminde açlık baş göstermiş, bulaşıcı hastalıklar seri ölümlere sebep olmuştu. Hatta imparator Leopold süslü giysilerini bırakıp kaçmıştı.
Edirne’den yola çıkan Osmanlı ordusu 105 günde geldiği Viyana önlerinde şehrin yakılıp, yıkılmaması için teslim ol bildirisine karşı çıkar Viyanalılar sonuçta şehrin yakılıp, yıkılmadan kurtarılmış olmasının sevince içinde iken, Avusturyalı yetkililer ve savunma komutanı Viyana’yı kurtaran fırıncıya en büyük ödülü vermek üzere huzura çıkarılan ekmekçiye “Bizden ne istersin” diye sorması üzerine fırıncıda, “Kazanılan bu büyük zaferde benimde payım olduğu için çok gururluyum. Tek isteğim Osmanlıların sembolü olan hilali kullanarak bir çörek yapmak istiyorum. Bu çöreği benden başkasının yapmamasını talep ediyorum” demesi üzerine Kont Starhemberg, fırıncının bu isteğini kabul etmiştir.
Fırıncı o günden sonra ürettiği çörekleri ile Avrupa’da ünlü bir hamur ustası olmakla kalmamış, Ayçöreği sabah kahvaltılarında adeta bir milli yiyecek olmuştur. Ülkemizde de sevilerek yenilen bu çöreğin işte böyle tarihi bir hikâyesi vardır...

Bu haber 2071 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum