Reklam

İKTİDAR ve MUHALEFET OLMAK veya OLABİLMEK...

Sn. Turan Ateş Bey'in "İKTİDAR ve MUHALEFET OLMAK veya OLABİLMEK..." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

İKTİDAR ve MUHALEFET OLMAK veya OLABİLMEK...

Sn. Turan Ateş Bey'in "İKTİDAR ve MUHALEFET OLMAK veya OLABİLMEK..." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

İKTİDAR ve MUHALEFET OLMAK veya OLABİLMEK...
13 Eylül 2022 - 22:10



           1967 Yılı SONBAHAR  Mevsimi.....Okular  açıldı....Köylü Yurttaş; bağında- bahçesinde yetiştirebildiği sebze ve  meyvesini  topluyor... Yani HASAT MEVSİMİ....
        Bende KIRŞEHİR  ERKEK İLKÖĞRETMEN OKULU-YATILI- 2. Sınıf Öğrencisiyim...
        Ülkemiz YEREL YÖNETİM  Seçimlerinin Başlangıcında...Belediye  Başkanlarımızı, Belediye Meclis  Üyelerimizi, İl Genel Meclis Üyelerimizi ve Mahalle  ve Köy Muhtarlarımız  ve İhtiyar Heyetimizin  Üyelerini  belirleme SEÇİMLERİ SÜRECİ içindeyiz.
       Şimdi  ki  Gençlerimiz pek bilmeyebilirler...Bizim Kuşak iyi bilir...TBMM. Okur-Yazar olmak ve 30 Yaşını bitirmiş, Sabıka Kayıtları olmayan  KİŞİLER Arasında MİLLET  MECLİSİNİN 450 ÜYESİNİ-MEBUSLARINI- 21 Yaşını bitirmiş Seçiciler seçiyor... 4 Yıllık Süre için seçilirler...
      Ayrıca; TBMM bünyesinde Halkın Seçtiği 150 Tane de CUMHURİYET SENATOSU Üyeleri seçiliyor.18 tane  MİLL BİRLİK KOMİTESİ  .Üyeleri  ve Cumhurbaşkanın Seçtiği 15 KONTENJAN SENATÖRÜ vardı.  Görev Süreleri 6 yıldır....
      1961 Yılı Sonbaharında seçilen ÜYELERİN 2 yıllık süre dolunca; Belirlenen İllerimizin 50 C. Senatosu Üyeleri Seçim ile yenileniyordu.
     Bu Olaya da;  KISMİ C. SENATOSU SEÇİMİ denirdi....
     İşte Benin Memleketim KIRŞEHİR İlinde de; YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİ yanında KISMİ C.SENATOSU Seçimi de yapılıyordu... Tabi ki; Ülke genelinde belirlenen belirli sayıdaki illerde 50 kişilik C. SENATOSU Üyesinin de SEÇİMLERİ Yapılıyordu...
     Yanılmıyorsam bir Pazartesi Günüydü...Kırşehir'inde  PAZARI idi....
      Pazar olması nedeni ile Kırşehir Olağanüstü de kalabalık...
       Kırşehir'deki  Meydana Kürsü kurulmuş....Güvenlik önlemleri alınmış...Trafik yasaklanmış....Miting Alanı  bir haylide kalabalık...
     Siyasi Partilere 1.er saat süre ile meydanda konuşma izni verilmiş...
       AP-Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı konumunda olan;  Hukukçu-Avukat  Merhum TALAT ASAL Bey konuşmaya başladılar....Bende 17 yaşlarında İlk Öğretmen Okulu Öğrencisiyim...
     Merhum; ASAL;
     " Türk Milleti Bize ( ADALET PARTİSİ )....İKTİDARI VERDİ....Ülkenin Yönetiminde bulunuyoruz....
      Ama....Bir günde gelir; Bizden verdiği BU GÖREVİ ALIR....Ve Başka bir SİYASİ PARTİNİN YÖNETİMİNE Verebilir....
     Bize de; MUHALEFET GÖREVİNİ VERİRRRRR....
    Ama; İKTİDAR KADAR, MUHALEFETTE ŞEREFLİDİR.....BİZDE ŞEREFİMİZLE MUHALEFETTE KALIRIZZZZZ.....
     Ve Ülkeyi Yöneten İKTİDARI  HATALI İŞLERİNDEN DOLAYI DA UYARIRIZ ve de TENKİT EDERİZZZZ."
      Evet....Merhum ASAL; 1967 li yıllarda ; bir ÖĞRETMEN Adayı olarak; DEMOKRASİ Dersini, Bana  böyle verdi....
      Merhum ASAL Üstadımızı,  saygı ile anıyorum....
                   xxxxxxxxxx
     Şu andaki SİYASİ Gelişmeleri izliyorum... Birbirlerine saygı var mı? Konuşmalarında ve hitaplarında birbirlerine incitici ve hatta Hakarete varan hitaplar var mı?
      Çünkü; Bizim SİYASİLER....Aydınlıktan korkuyorlar....Işıktan  korkuyorlar....Geçekten korkuyorlar....Özgürlükten korkuyorlar... Uyanan İNSANDAN  ve HALKTAN Korkuyorlar...
      "Sanıyorum bu dünyada BİLGİSİZLİĞİN , BİLİME Karşı  Duyduğu KİN ve NEFRETTEN  daha zorlu bir KİN ve NEFRET Yoktur..." Söyleminde bulunan GALİLE....Ne Güzel özetlemiş....
       Bilim Adamı düşmanlığı,  Bilim düşmanlığı Yayın ve Sanat Düşmanlığına dönüştü...Kitaplar, eserler ve tiyatro gösterileri yasaklandı.... DÜŞÜNCE ve SANAT ZİNCİRE Vuruldu...
      Yaşlı Tarih; cehaletin BİLİME karşı burada sadece bir kaçının örneği...
       Ama, bunlar Bilimi ve Bilim Adamını, bilimsel yolundan döndüremedi...Düşünce ve Bilim SED tanımadı ve Yüzyılları aşarak da günümüze ulaştı... Giyotinde can verenlerin, İdam edilenlerin, odunlar üstünde yakılanların, insanlık dışı İşkencelere tabi tutulanların düşünceleri BİLİM oldu....Üniversitelerde okundu-okutuldu... Bunların eserleri ve düşünceleri, İNSANLIĞIN Mutluluğuna, İŞIKLARINI Serpti...Eserleri ve düşünceleri bir KÜLTÜR Mirası olarak, kuşaktan kuşağa...Dönemden döneme....İnsanlığın Mutluluğuna katkıda bulundu....
     İnsan, İNSANCA olan her şeyi SEVDİ....Sevmeye de Devam ediyor ve edecekte...
      Evet....HUKUKU; Tutucu bir özellik kazandırmadan, Toplumun  gelişmesini engelleyen bir yöne de çekmeyelim...
       Evet....DEMOKRASİYİ; Kurumları ile  ve Kuralları ile yaşatacağız...
       Kurumlarını  DEVRE DIŞI bırakarak .... KURALLARININ Üzerine  bir örtü örterek, Demokrasiyi yaşatamayız ve de geliştiremeyiz....
        Saygı ile....

Bu haber 420 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum