Reklam

KURAKLIK NE DEMEK?..

Şu günlerde en büyük sorunumuz kuraklık.. Türkiye'yi kuzey-güney olarak ikiye bölünce, güneyde kalan büyük bir kısmında aşırı bir kuraklık var.

KURAKLIK NE DEMEK?..

Şu günlerde en büyük sorunumuz kuraklık.. Türkiye'yi kuzey-güney olarak ikiye bölünce, güneyde kalan büyük bir kısmında aşırı bir kuraklık var.

KURAKLIK NE DEMEK?..
02 Haziran 2021 - 12:06

Hüseyin Başarır


Kuraklık demek; suyun-nemin yetersiz olması demek, derelerin-barajların-yer altı sularının kuruması demek, toprağın ürün vermemesi demek, merada ot olması demek, arıya çiçek olmaması demek, hayvancılık ve tarım maliyetlerinin artması demek, yemin-samanın pahalanması demek.. Kısacası gıda üretiminin düşmesi ve gıdanın azalması ve pahalanması demek. Kuraklık sadece toprağa bağlı insanları etkilemiyor, bütün insanları etkiliyor. Tarım, hayvancılık, arıcılık, balıkçılık konuları ile ilgili sanayi ve hizmet kollarını da olumsuz etkiliyor. Yani, KUARAKLIK=Ekonomik sıkıntı, gıda kıtlığı, sosyal sorunlar...
Peki kuraklığın çaresi yok mu? Dermansız dert yok, demiş atalarımız. Yeter ki insanlar çözüm bulmak istesin. Kuraklığın sebep olan etkenler ortadan kaldırılırsa, kuraklık ortadan kalkar...
Aşağıdaki yazıda kuraklığın insan kaynaklı sebeplerinden sadece birinin üzerinde durdum ve çaresini yazdım. Bunu ülke genelinde düşünürsek etkilerinin ne kadar büyük oldugunu anlayabiliriz.

ÇÖLE DOĞRU...

''Aklı olan göle gider.'' demiş Nasreddin Hoca. Fıkrasını bilirsiniz, bilmeyenlere kısaca anlatayım:
Nasreddin Hoca kışlık odun için dağa gitmiş. Kestiği kuru odunları Karakaçan'a yüklemiş. Nasılsa, eşeğin sırtındaki odunlar tutuşmuş, yanmaya başlamış. Hoca söndürmek istemiş, ama canı yanan eşek koşmaya başlamış. Eşeğe yetişemeyen hoca; ''Göle koş Karakaçan, aklı olan göle gider.'' demiş..
Bizler de susuzluk, kuraklık yangınından kaçmak istiyoruz. Ama Karakaçan gibi bizim de idrakimiz yok sanki.. Susuzluktan, kuraklıktan suları kurutarak kurtulmaya çalışıyoruz..
Geçen yıl yaz geçti, güz geçti.. Bir damla yağmur düşmedi Manay Gölü cevresine. Yaz başında kar yağdı, sebzeleri don vurdu.. Bu yıl daha şiddetli bir kuraklık var. İklim gittikçe karasallaşıyor, kuraklaşıyor.. Çöle doğru gidiyoruz!.. Ama akıl, idrak edemiyoruz..
Belki durumu anlamamıza yardımcı olur diye, önce yazdığım yazıyı da ekliyorum...
''Manay Gidince...
Manay Gölü gidince, çok şeyler gitti...
Göl kurutulunca sadece su mu gitti, su mu kurudu? Sadece ördekler, kazlar, turnalar mı gitti? Balıklar, kuşlar, kurbağalar mı gitti? Sadece su çevresinde ve suyun içinde yaşayan milyarlarca canlı mı bitti, gitti? Hayır!
Manay Gölü gidince; bir iklim, bir ekosistem gitti.. Manay Gölü gidince; sadece gölün suyu kurumadı, çevresindeki bir çok su kaynağı da kurudu! Manay Gölü gidince; yaban hayatı bitti.. İnsan dolu köyler boşaldı..
Şimdi 60 bin dekarlık bir ova var yerinde. Bedava 6 bin hektar tarım arazisi gelmiş oldu göl gidince.. Ama çevresindeki 600 bin hektarlık tarla, bahçe, mera, çayır ve yaylalarda bereket gitti! Hayat gitti.. Gölün iklimiyle bereket fışkıran tarlalar kurak. Otlaklar, yaylalar kurak.. Daha baharda her yer bom boz oluyor.. Yağışlar da azaldı, bölgeye yağmuru, karı celbedecek nem yok...
Yaylalarda hayvan kalmadı.. 30 yıl önce 20 sürü olan yerlerde 2 sürü var. Her daim yeşil olan otlaklar yok. Manay gölü çevresi, arıcıların yazın geldiği önemli bir yerdi. Artık eskiden olduğu gibi her yer arı kovanı değil! Çünkü çiçek yok!
Artık anlayın! Biten sadece su değil! Biten sadece yaban hayatı ve kuşlar değil! Biten tarım, biten hayvancılık, biten arıcılık... Hayat bitti... Biten, binlerce yıl göl ile bütünleşmiş, su ile var olmuş insanlık kültürü, insan yaşamı...
6 bin hektar tarım arazisini görüp, diğer kaybedilenlere kör olmayın!
Manay'ı geri getirin! Hayatı geri verin! Dağların, yaylaların, tarlaların, suların bereketi geri gelsin!!!
Bir tüneli kapatmak kadar basit Manay'ın geri dönmesi! Sizden milyarlar para istemiyor Manay.. Bir baraj yapmak gibi külfet gerekmiyor.. Küçücük bir tünel kapatılacak ve Manay Gölü geri dönecek...''





 

Bu haber 1069 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum