Naim Güney 

“Ordu’da İz Bırakmış Yazarlar Antolojisi” adlı kitabımızı "Gece Kitaplığı" tarafından çok yakında piyasaya çıkıyor. Ordu’da yaşamış ve vefat ederek kalemleri susmuş olan kıymetli yazarlarımızın her birinin makaleleri aslında birer kitap olabilecek niteliktedir. Bundan sonra yapılacak yeni antoloji çalışmalarına da örnek olması amacıyla;
Ordu'nun ilk gazetesi Güneş'i çıkararak, ihtilal ve istiklâl dâvalarımıza hayli hizmeti olan İsmail Hakkı Gariboğlu’nun heyecanlandıran ateşli makalelerinden bulabildiklerimizi;
İsmail Hakkı Hocanın talebesi Ali Rıza Gürsoy'un ülke çapında ödül alan Tekâmül Gazetesindeki “Onuncu Yılı Kutlarken” adlı meşhur başmakalesini;
1933 yılında Ordu vilayetinin lağvı hakkında söylentiler dolaşmaya başlayınca, Tekâmül Gazetesinin başyazarı Ali Rıza Gürsoy’un, “Giresun’a kaza olarak bağlanamayız” diye Başbakan İsmet İnönü’ye hitaben açık mektup şeklinde kaleme aldığı sert ve duygu dolu ünlü yazısını;
Bilal Köyden’in Güzelordu Gazetesi ile 2. Dünya savaşında Alman Lider Hitlere ve onun zihniyetine karşı yaptığı cesur eleştirileri ve yorumları kapsayan seri makalelerinin bir demetini;
1930-40’lı yıllarda Ali Ekrem Hazinedar’ın ebedi yazılarıyla birlikte Yol ve Bayındırlık Etütlerini;
Sıtkı Can Hoca tarafından ele alınan Ordu kaynaklara dayalı tarihi ve kaybolan gelenekleri hakkındaki yayınlanmış olduğu yazılarından bazı örneklerini;
Fevzi Güvemli’nin hizmet verdiği nahiyelerdeki folklorik tespitlerini ve yaşadığı acı tatlı hatıralarını;
Murat Sükûti Karaca’nın değişik gazetelerde ve farklı zamanlarda yazdığı çok değerli makalelerini;
Yekta Hasip Karamustafaoğlu’nun gazetelerde neşir olunan kentin sorunlarına el attığı yazılarını;
Rıza Şimşek’in Atatürk anıtından Kan merkezine, Boztepe’nin yolundan Fındığa kadar şehrin ihtiyacı olan her konuda topluma hitap eden aydınlatıcı ve yol gösterici yazılarını;
Uğur Gürsoy’un, kentin tiyatrosundan sinemasına, sporundan eğitimine kadar nostaljik anılarla dolu belgesel tadındaki muhtelif yazılarını;
Alaettin Öge’nin köylünün sorunlarından ve köylerde yaşamın nasıl olması gerektiğine dair bilgilendirici ve eğitici yazılarını;
Alâeddin Benal’ın ormandan doğaya, geleneklerden memleket hasretine kadar Güzelordu’da kaleme aldığı yazılarını;
Namık Senih Mayda’nın sanat ile Kamil Gülen’in espri ile dolu üslupla yayınlanan içten yazılarını;
M.Hilmi Acar’ın Ordu’nun geçmişte yaşanmış önemli hatıralarını anlattığı bilgilendirici yazılarını;
M. Bahattin Güler’in Ünye’den Güzelordu’ya yazdığı edebi kısa hikâyelerini ve anılarını;
Sıtkı Çebi’nin Ordu tarihine damga vuran yazılarıyla, gazetelerde yazdığı bazı makalelerini;
Temel Uzlu’nun muhtelif gazetelerde ve kitaplarında yayınlanmış olan mizah dolu eleştirel yazılarını;
Orhan Vural’ın genç yaştan beri kaleme aldığı edebi yazılarını ve yayınlanmamış olan bazı anılarını;
Ziya Özova’nın çocukluktan itibaren başladığı Ordu’yu ve eski yaşamını anlattığı hatıralarını;
Yusuf Ziya Özbucak’ın Ordu’daki eski esnafları, kaybolan değerlerini kayda aldığı harika yazılarını;
Kazım Vardal’ın muhtelif gazetelerde kendine has üslubu ile yazdığı kısa ve öz yazılarını;
Tuncer Engin’in kentin sorunlarına, ihtiyaçlarına ve çevreye duyarlı yazılarını; sizler için kayda aldık.
Böylesi içi dopdolu bir antolojiyi yayımlamakla bir boşluğu doldurduğumuza inanıyoruz. İnternet üzerinden ve Ordu Serüven Kitapevinde yakında satılacak olan yeni Kitabımıza gereken ilginin ve desteğin siz tarihsever dostlarımızdan gösterilmesini bekliyoruz.