ADNAN SUNGUR
 
Trabzonspor, 2010-2011 sezonundan sonra ilk kez geçtiğimiz sezon şampiyonluk yarışının en iddialı takımı haline gelmişti. Teknik Direktör olarak Ünal Karaman ile başlanan sezonun ikinci yarısına ise yardımcısı Hüseyin Çimşir ile devam edilmiş ve takım sahada çok başarılı işler yaparken ve zirveye yerleşirken, bu ismin yardımcılığına İngiliz teknik direktör Newton getirilmiş ve son hafta da bu isimle tamamlanmıştı.
Bordo-Mavili ekip hem oynadığı futbolla, hem de aldığı sonuçlarla birlikte şampiyonluğun en güçlü adayı olarak gösterilmeye başlandığı ve Hüseyin Çimşir için de, “Trabzonspor’un Guardiolası” benzetmesi yapılırken, Başkan Ahmet Ağaoğlu, daha önce, “Teknik ekibe bir yabancı isim katmak istiyoruz. Bu konuda çalışmalarımız var” şeklindeki açıklamalarını hayata geçirmiş ve hiç kimsenin beklemediği anda Eddie Newton’u Muzaffer Bilazer’in de altında olma kaydıyla ikinci yardımcılığa getirmişti. Bu ismin daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ ile birlikte fotoğrafları kamuoyunda uzun uzun tartışılmış, bu atamada siyasi bir el aranmıştı.

Asıl ilginç olan ise İngiliz çalıştırıcı Newton’un, bacanağı olan Fatih Dinçer’in de teknik ekibe katılmasını istemiş olması ve bunu da Başkan Ağaoğlu’na yaptırmayı başarmasıydı.  İşte bu aşamadan sonra takımda gözle görülür bir düşüş yaşanmış, ardından da son haftalarda şampiyonluk adeta Başakşehir’e altın tepside sunulmuştu.
Yaşanan tüm bu olumsuz süreci değerlendiren ve Trabzonspor’u çok içten izleyen bir kaynak madde madde kaçan şampiyonluğun nedenlerini ortaya koydu. İşte madde madde şampiyonluğun kaçma öyküsü:
1-Hüseyin Çimşir teknik direktör olarak aylık 40 bin lira, birinci yardımcısı Muzaffer Bilazer 20 bin lira maaşla çalışırken, ikinci yardımcılığa getirilen Newton ise tam 35 bin Euro (280 bin lira) maaş ile birlikte iş başı yapması teknik kadrodaki büyük ekonomik dengesizlikle birlikte moral motivasyonu yerle bir etmişti. Teknik direktörün 6 katından fazla maaş alan ikinci yardımcı antrenör dünya futbol tarihine geçecek cinstendi.
2- Hüseyin Çimşir, Muzaffer Bilazer ve diğer çalışma arkadaşlarıyla birlikte tam bir ekip ruhu oluşturmaya başlamak isterken, Eddie Newton’un gelişi, yanına bir de kendi yardımcısı Fatih Dinçer’i alması teknik ekipte iki başlılığa sebep oldu. Teknik ekipte, amaç birliği kayboldu.
3-Pandemi sürecinin başlamasıyla birlikte orta sahada oyunu tutmakta önemli bir işlev gören Obi Mikel’le birlikte yine oyuna girdiğinde rakip kalede etkin görüntü veren Daniel Sturridge’nin de ayrılma kararı vermesi özellikle yedek kulübesinin büyük oranda zayıflamasına, alternatiflerin azalmasına sebep oldu.
4-Devre arasında transfer edilen Messies, De Costa, Bilal Basacikoğlu, Badou Ndiaye ve Guilherme’nin beklentilerin çok altında performans göstermeleri…
5-Covit 19 salgını nedeniyle lige verilen çok uzun ara, takımın motivasyonunu olumsuz etkiledi.
6-Lig yeniden başlarken statlara seyirci alınmaması kararı da, taraftarını arkasına alarak oynamaya alışmış olan Bordo-Mavililerin çok büyük handikabı oldu. Bu noktada Başakşehir seyircisiz oynama avantajını kullandı.
7-Salgından sonra lig yeniden başlarken, Nwakaeme, Sosa, Novak, Ekuban, Perreira gibi futbolcuların sakatlık geçirerek uzun süre takımdan uzak kalmaları, Sorloth’un ise sakat sakat oynaması, Abdulkadir Ömür’ün sakatlıktan yeni kurtulması ve tam randımanlı oynayamaması nedeniyle daha önceki performansına bir türlü yaklaşamaması…
8-Pandemi sürecinin ardından takımın aldığı en küçük başarısızlıklarda taraftarların sosyal medya hesaplarından başta Teknik Direktör Hüseyin Çimşir ve stoper Hüseyin Türkmen olmak üzere, birçok futbolcuyu aşağılayan paylaşımlarda bulunması ve bunun yarattığı moral bozukluğu…
9-Kasımpaşa maçından sonra Nwakaeme ile Ndiaye arasında yaşanan sert tartışmanın takıma olumsuz yansımasının yanında yedek soyundurulan Perreira’nın Teknik Direktör Hüseyin Çimşir’e sert tepki göstermesiyle disiplinin ve takım bütünlüğünün azalması…
10-Adeta teknik kadroda çift başlılık yaratmak için bacanağı ile birlikte göreve getirilen Eddie Newton’un, bazı yabancı futbolculara, Hüseyin Çimşir’in tercihlerini şikayet etmesi… Bu konuda kupa maçı finali sonrasında stoper De Costa’nın, “Hüseyin Hoca döneminde yedek soyunduğumda Newton bana, ‘Ben olsam ilk 11’deki ilk tercihim sen olurdun” diyordu. Ama takımın başına geçti şimdi yüzüme bile bakmıyor” şeklinde sarf ettiği sözler kanıt olarak gösteriliyor ve bu noktada birçok yabancıya da benzer ifadeler kullanabileceği ileri sürülüyor.
11-Hakemlerin, Başakşehir’in liderliği ele geçirme sürecine kadar lehine verdikleri ve vermedikleri kararlarla Trabzonspor’a ise aleyhine yaklaşık 17 puan kaybettirmiş olmaları da şampiyonluğun kaçmasındaki bir başka neden oldu.

 www.fairplayspor.net