Reklam

SEÇİM YASALARIMIZDA YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLER...

SEÇİM YASALARIMIZDA YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLER....... .BARAJ ve DAR BÖLGE SİSTEMLERİ..... Ve OYUNU KULLANAN SEÇMENLERİN BOYANMASI....

SEÇİM YASALARIMIZDA YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLER...

SEÇİM YASALARIMIZDA YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLER....... .BARAJ ve DAR BÖLGE SİSTEMLERİ..... Ve OYUNU KULLANAN SEÇMENLERİN BOYANMASI....

SEÇİM YASALARIMIZDA YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLER...
08 Eylül 2021 - 21:12

Turan Ateş yazdı :

         Tv. Kanallarında  izliyorum, bir kaç gündür....SEÇİM YASASINDA Değişiklik....% 10 BARAJI  % 5 veya %7 ye Düşürülecek söylemleri...
         2000 li yıllara gelinirken Dünyada DUVARLAR yıkıldı....Demokrasiyi bünyesine kabul etmeyen , DİKTA REJİMLERİ; yerini Halk İradesi olan DEMOKRASİYE bıraktı...Ama...Bizim CİCİ DEMOKRASİ  ise daha da geriye götürüldü. SİYASAL GÜÇLERİN ve YETKİLERİN  KURUMLARLA ve KURALLARLA PAYLAŞIMI yerini; TEK KİŞİLİK bir YÖNETİM Sistemine bıraktı...
      Ben  2014 li yıllarda kaleme aldığım; " DEMOKRASİ,SİYASİ PARTİLER ve SEÇİM " adli Kitabımda; BAŞKANLIK SİSTEMİ, bizim sınırlı  demokrasimizde  nasıl bir uygulaması  olacak? Ve DEMOKRASİMİZ,  bu sistemi taşıyabilecek midir?...
      Demokrasi; Siyasal ERKLERİN  Ayrılması ve Yetkilerin PAYLAŞIMIDIR?...Kendin gibi düşünmeyen veya düşünemeyenlerle  UYUM, Tahaamül ve gerektiğinde  İŞBİRLİĞİDİR.
      Bizim Siyasilerin Demokrasi anlayışı ise; ÇOĞUNLUĞUN, kendisi gibi düşünmeyen  AZINLIĞI; DEVRE DIŞI  bırakarak bunun üzerinde bir tahakkümdür.
      KUVVETLER AYRIMI; Devletin Organları arasında  ÜSTÜNLÜK anlamına gelmeyip; Devletin belirli Yetki-Görevlerinin yürütülmesinde ibarettir. Bir İŞ BÖLÜMÜDÜR. Üstün olan ANAYASA ve YASALARDIR....
       Atatürk İlke ve İnkılaplarının  en önemlisi de ; LAİKLİKTİR... 
       " Anayasa Mahkemesi bir Kararında; Laiklik, Ortaçağ  dogmatizmini yıkarak, aklın öncülüğü, bilimin aydınlığı  ile gelişen özgürlük ve demokrasi anlayışını, Uluslaşmanın , Bağımsızlığın, Ulusal Egemenliğin  ve İnsanlık İdealini ana temel kılan  bir UYGAR YAŞAM Biçimidir.                                                                   
        Çağdaş bilim, skolastik   düşünce  tarzının yıkılması  ile beraber doğmuş ve gelişmiştir. LAİKLİK dar anlamda; Devlet İşleri ile Din İşlerinin ayrımı olarak tanımlanır.  
         Anayasa Mahkemesi; " Laiklik ,egemenliğe, demokrasi ile özgürlüğe ve bilgi bileşimine  dayanan toplumsal bir atılım; siyasal, sosyal ve kültürel yaşamında  çağdaş  düzenleyicisi...."              
       Olarak kabul etmiştir.                                    
         Dine dayalı düşünce ve değerlendirmelerin geçerli olduğu, din kurallarına  dayalı bir Toplumda; SİYASAL ÖRGÜTLENMELERDE  DİNSEL NİTELİKTE olmaktadır. Laik bir düzende DİN; siyasallaşmadan kurtarılarak da yönetim aracı  olmaktan da çıkarılır. Böylece  DİN saygın bir şekilde  yerinde tutularak, Kişilerin VİCDANLARINA bırakılır.
      SİYASAL  YAŞAMIN  DAYANAĞI da  BİLİM ve ÇAĞDAŞ HUKUK olur. LAİKLİĞİN OLMADIĞI BİR TOPLUMDA  DEMOKRASİ de OLAMAZ.. Bu gün ARAP Ülkelerindeki Demokrasi hareketleri de bunun kanıtıdır. Demokrasinin namusu da  sadece SANDIK değildir. Görev - Yetkinin ve sorumluluklarında   tek elden  toplanmamasıdır. Birbirlerinden  üstün olmayan Kurumlarca da  bunların paylaşımıdır.
     xxxx
    Her nedense ; Siyasal Yönetimler, demokratik kitle örgütlerinin ve tüm Sivil Toplum Örgütlerinin  ELEŞTİRİLERİNDE de Hoşnut olmazlar. Elbette; Olmak zorunda da değildirler.                      
      Ancak; PARLAMENTO Çoğunluğu ile de Sivil Toplum Örgütleri. de yok edemezler.
     Demokrasinin TAŞIYICI KOLONLARI olan SİYASİ PARTİLER ve  SEÇİM Müessesesi önemlidir.
      SİYASİ PARTİLER Müessesesini  ayrıntıları ile İncelemeden  SEÇİM Müessesini ele almak yerinde olamaz...
        xxxxxx
        SEÇİM :
        Bir doğa olayı olan DEPREME; dayanıklı konutlar  için, daha zeminde iken radyal temel atılır. Bu temel binayı doğal sarsıntılar-dan  korur. Doğa olayı olan Depreme karşı da DİRENÇLER üretir.
         İşte DEMOKRASİNİN ANA Unsurunun da SEÇİM  olduğunu söyleyebiliriz. Seçim Demokrasinin zeminidir. Siyasi Partiler ise; Kiriş ve Kolon sistemidir. DEMOKRASİNİN Ana Temeli SEÇİM.....
     Ama, nasıl bir SEÇİM?...Elbette Kurallarının uygulandığı ve Kurumlarının DENETLEDİĞİ; DÜRÜST ve  bir seçim..
        Alman Düşünür NİETZSCHE;. yaşadığı  çağda şu tespiti yapmıştır.
         "Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendisine SEÇİM Hakkı verilse  dahi, hiç bir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece SEÇİM yaptığını zanneder.
         Cahil toplumlarda Seçim yapmak; Okuma-Yazma bilmeyen adama  hangi KİTABI okuduğunu sormak kadar ahmaklıktır.
          Böyle bir SEÇİM ile İKTİDARA gelenler, düzenledikleri TİYATRO ile Halkın  EĞEMENLİĞİNİ Çalarlar..."
           Köy Enstitülerinin Kurucusu olan İSMAİL HAKKI TONGUÇ;
            "Köylü eğitilmeden , işçiye iş verilmeden ,herkesin toprağı olmadan  DEMOKRASİ gelmez. İki tür DEMOKRASİ vardır.
           Gerçek DEMOKRASİ için  HAŞLK sıkı bir denetimden geçirilir. Halk eğitilmeden demokrasiye geçildi. Bir sandığa kağıt atıldı ve adı da DEMOKRASİ Oldu...."
   Seçimler ve halk oylaması serbest, eşit, gizli tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esasına göre; YARGI GÖZETİM ve DENETİMİNDE Yapılır.
        SEÇİM YASALARIMIZA Göz attığımızda;
       1- 298 SAYILI SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ  VE DAİMİ SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN....
        Seçimlerin Anayasasıdır. 26.04.1961 yılında kabül edildi. 02.05.1961 günü yayınlandı...Tüm Seçimlerde uygulanan ve seçimlerin  her türlü düzenlemesini, Seçim Kurullarının-YSK-hariç Oluşumunu belirleyen yasamızdır.
      Zaman zaman da değişimlere uğramıştır.
      Özellikle de SEÇMENİ Belirler...

        2- 2839 Sayılı MİLLETVEKİLİ SEÇİMİ KANUNU....
       10.06.1983 de kabül edilip; 13.06.1983 günü yayınlanarak yürürlüğe girdi.
       Seçim Sistemi ve usulünü; "Seçimin tek dereceli, Nispi Temsil Sistemine  göre, esit ve gizli oy ile  tüm yurtta aynı günde Yargı Yönetim ve denetimi altında yapılacağını; serbestlik ilkesi ile seçmenin oyunu kendisinin kullanacağını düzenlemiştir.
       Zaman zaman değişimlere uğradı...
        Seçim Çevrelerini ve çıkaracakları MİLLETVEKİLİ Sayısını da belirler...
       Milletvekili seçilebilme koşullarını da belirler...
       Bu Yasanın getirdiği Düzenlemeye göre; HER İL,BİR SEÇİM ÇEVRESİDİR...Yalnız Ankara-İstanbul-İzmir Birden fazla Seçim Çevresidir. Ancak; İldeki Bölgelerin hepsi de İL SEÇİM Kurulunun Görev alanındadır.
      33. Maddesine göre; Bir Siyasi Parti ÜLKE GENELİNDE GEÇERLİ OYLARIN % 10 unu geçemiyorsa; Siyasi Partiler Milletvekili Çıkaramazlar...
       Bu düzenleme 12. EYLÜL HUKUKUNUN bir kalıntısıdır.
      O dönemlerde bu düzenlemede beklenen amaç; Hükümet Bunalımlarını önlemek ve Siyasi krizlerin önünü kesmek idi...
       Zaman zaman bu %10 luk BARAJIN KALDIRILMASI veya AŞAĞI ÇEKİİLMESİ...
       Ancak sıcak bakılmadı...Daha sonraları da DOĞU HALKININ Oyları ve Doğu Halkı ile bütünleşmek arzusunda olan Siyasi Partilerin TUTUMLARI....
      Ama ; bu Partiler; SEÇİMLERE Katılmadılar...Bağımsız ADAYLARLA Seçimlere girdiler ve TBMM.de GRUP Oluşturdular....
      Bu %10 Barajı bu nedenlerle kalmadı ve kaldırılması Meclise dahi getirilmedi...
      Doğu Anadolu  Halkı Seçimlerde; 1982 sonrası ÖZAL'ın ANAP'ına....2003 sonrası da  AKP. Oylarının büyük çoğunluğunun verildiğini görüyoruz.
        Ama...Bu gün için; bu konum değişti...Doğu Halkı Seçmeni HDP. ye yöneldi...
        Bunun Yanında MHP. Oyları da   oldukça geriledi ve % 5-7 lere düştü.
         % 10 BARAJININ % 7 ye düşürülmesi YETMEZ... Sayın BAHÇELİ 'yide Kurtarmaz.... Çünkü, bir İYİPARTİ ve MERAL AKŞENER FIRTINASI Var...
      Aslında; Bu BARAJIN TAMAMEN KALDIRILMASI GEREKİR....Demokrasilerde Baraj ve benzeri engeller olamaz...    
     
    Getirilmek istenen  bir de SEÇİM SİSTEMİ Var....
      Adı da DAR BÖLGE..... 
      Ülkemizde; TBMM Seçimlerinde  her İl bir SEÇİM BÖLGESİDİR....İlin Çıkaracağı MİLLETVEKİLİ Sayısını YSK. Ülke Nüfusunun geneline göre  belirler...
      Örneğin; KIRŞEHİR İlimiz 4 Milletvekili çıkarır. DAR BÖLGE SİSTEMİNDE; Kırşehir İLÇELERİ ile beraber  DÖRT  BÖLGEYE Bölünecek....SEÇMEN Sayısı Bölünmede etkilidir.
      KAMAN İlçesi ve Köyleri ile AKPINAR İlçesi Köyleri BİR BÖLGE Kabul edilebilir. MUCUR İlçesi ve Köyleri ile  ÇİCEKDAĞ İlçesi , BOZTEPE  İlçesi ve AKÇAKENT İlçesi ile Bu İlçelerin Tüm Köyleri Bir BÖLGE , KIRŞEHİR MERKEZ İlçesi Mahalleri ile İKİ BÖLGEYE Ayrılır....
     Tabiki , bu BÖLME Seçmen sayısı ile de doğru orantılıdır. 
    Bu  BÖLGELER Numaralandırılır ve DÖRT Tane  MİLLETVEKİLİ SEÇİM Bölgesi oluşur...1. BÖLGE, 2.BÖLGE, 3. BÖLGE ve 4. BÖLGE....
    Her Bölge BİRER TANE MİLLETİ VEKİLİ Çıkarır.
        Tüm Siyasi Partiler ve Bağımsız Adaylar Adalık başvurunu BÖLGE Adını belirleyerek yaparlar.
       Seçime katılan Siyasi Partiler Her Bölge için; ayrı ayrı  BİRER Tane Aday başvurusu yaparlar.
       Her Bölge; EN ÇOK OYU ALAN Siyasi partinin Adayı ve Bağımsız Millet Vekili Seçilmiş sayılır...
      Bakarsınız; Her Bölgeyi de  Aynı Siyasi Partinin Adayları seçilebilir. Bağımsız Aday da en çok oyu almış ise seçilebilir.
       İstanbul'da 100 Milletvekili Çıkarıyorsa; 100 tane SEÇİM BÖLGELERİ Olacaktır. Ankara Çıkaracağı  Milletvekili sayısı kadar, SEÇİM BÖLGESİNE Bölünecektir. İzmir sanırım  20 den aşağı olmamak üzere SEÇİD DAR BÖLGESİNE Bölünecektir.
      Yalnız Çoğunluğu Siyasi Partinin , Bölgesinde en çok oyu alarak 1. Olmuş olabilir...Ama ; Aday gösteren Siyasi Partisinin de ; ÜLKE BARAJINI da AŞMIŞ Olması da gerekir....
     En çok Oyu alan Siyasi Parti adayı; Ülke Barajına Partisi takılmış ise; Barajı Aşmış olması koşulu ile  2. Sıradaki Patinin Adayları değerlendirilir.
      SEÇİM; Sonuçları ve Seçim Kazanma; Birinci olmanın yanında Ülke Barajına da Takılmaması gerekir.
       Bu sistem kabul edildiğinde; Türkiye 600 adet-Milletvekili sayısı kadar-DAR BÖLGEYE ayrılacaktır. Her Milletvekili için BİR SEÇİM ÇEVRSİ Oluşturulacaktır.
     Bu SİSTEM; Çok Partili  Sistemi benimsemiş DEMOKRASİMİZİN Kurallarına da  Aykırıdır.
       Yerel Yönetim Seçimlerinde BELEDİYE  Başkanları için uygulanmakta olan sistemdir.
        Bu Sistem ile Küçük Partiler; TBMM.ne Üye Sokamayabilirler...
       Bu SİSTEM; Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan; Siyasi Partilerin büyüme ve gelişmelerini de önleyecektir.
     Bu sistemde, SEÇMENİN Büyük çoğunluğunun ve hatta, salt çoğunluğunun da TBMM.de Temsil edilemeyeceği  bir sonucu da doğurabilir.
      Geçerli OYLARIN  BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞUNU  OLUŞTURAN  SEÇMENDE  TBMM.de  Temsil olunamayacaktır. Geçerli Oyların % 50 yakını alan bir Siyasi Parti TBMM.ne ÜYE gönderemeyebilir. %50 nin altında oy alan bir siyasi Parti ; İktidar olabildiği gibi; TBMM.ne Tüm Üyeleri alarak  da gönderebilir.
         xxxxxx
     SİYASİ PARTİLER.....
    Siyasi Partiler, Demokrasinin vazgeçilmez öğesidirler. Yaşamımı-zın  her alanında, özellikle de  Siyasal Yaşamımızda  kendilerini hissettirip kabul ettirmişlerdir. Tüm insanlar POLİTİKA ile ilgili veya Politikanın içindedirler. 
      Demokrasinin  var olduğu Ülkelerde her zaman; YÖNETENLER ve YÖNETİLENLER olmuştur. Yönetenler her zaman ELİT bir Azınlık olmuştur.
       Yönetilenler ise, Ülkedeki her zaman ki ÇOĞUNLUKTUR...
       Yönetilenler, Demokratik Ülkelerde bir gün gelir YÖNETEN olur.
       Kısacası Demokrasilerde; bir dönüşüm kuralı işlerliği vardır.
        Yalnız, Ülkemizde hala; Siyasi Partilerin Yönetim Kadrolarını, YÖNETİLENLER DEĞİL; Hala da YÖNETEN AZINLIKLAR Belirlemekte-dir.
      Siyasi Partilerin YÖNETİM Örgütlenmesi; Partilerin tabanınca değil; Tavanınca belirlenmektedir.
        1982 Sonrası Siyasi Partilerin Örgüt Seçimleri yanında; TBMM .nede SEÇMENİN  Önü kesilmekte ve Dayatma Milletvekili Aday Listeleri sunulmaktadır.
       1982 Sonrası Ülkemiz DEMOKRASİSİNDEN ÖNSEÇİM unutulmadı ama; Kaldırıldı. ADAYLARI; ÖN SEÇİMLE Belirleme Müessesi  unutuldu. 
     Öncelikle; SİYASİ PARTİLER Yasasında değişiklik yapılarak; MİLLETVEKİLİ ADAYLARINI Belirleme Partiye Kayıtlı  ÜYELERCE BELİRLENMELİDİR....
      Parti Yönetiminde Görev almış Yöneticilerin EŞLERİ ve Yakınları Milletvekilliği Sevdasından vazgeçmelidirler... Eşi Belediye Başkanı...Kendisi de  Milletvekili....Hatta; Partinin üst düzey Yöneticisi....
     Siyasi Partilerin TBMM Adaylığı dahil; Tüm Yönetim Kadrolarında ATAMA Değil; SEÇİM ile belirlenmesi DEMOKRASİNİN Gereğidir.
     Bata CHP Yönetimi olmak üzere; Demokrasiye inanmış tüm Siyasi Partilerimizin Yönetimini Bu İLKEYE Uymaya davet ediyorum...
      ÖN SEÇİM; Siyasi Partilerin DEMOKRASİ ANLAYIŞIDIR....
         xxxxxxx

       PARMAK   BOYASI ......
     Oyunu Kullanan SEÇMEN; hemen  SANDIK KURULUNCA; elinin sağ-sol İŞARET  PRMAĞI; bir kaç gün kalıcı olan BOYA ile BOYANIR...
     Amaç; MÜKERRER OY KULLANILMASINI Önlemektir...
    En son 2004 YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNDE BOYA Kullanıldı ve sonrada kalktı.
       Mart- 1994 tarihinde HENDEK İlçesinde  YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNDE BOYA işlemi uygulandı.
      SEÇİM Görevlilerine verdiğim Talimatta; BENDE Gelip, oyumu kullandıktan sonra Benim de Parmağımı BOYAYACAKSINIZ  talimatını verdim. Kaymakam Beyimiz Boyatmak istemiş.  Görevliler benim talimatımı söylemişler ve boyatmış. Bana da sitem etti. Bende PARMAĞIMDAKİ Boyayı gösterdim...
      Ben SULTANBEYLİ  İlçesinde Mart - 2004  Yerel Yönetim Seçimlerinde  bir Olay ile karşılaştım. Anadolu'nun Kırsalından gelen bir Kadın Seçmen Oyunu kullandıktan sonra; Parmağındaki, Seçim Görevlilerince boyanan Parmağındaki BOYAYI; silmiş ve başka bir kadın seçmene ait Kart ile İkinci kez OY KULLANMAK İsterken yakalanmıştı....Parmağındaki BOYAYI, Çamaşır suyu ile çıkarmaya çalışmış ama,  yine de belli oluyordu. Tutanak düzenleyerek C. Savcılığına SUÇ duyurusu yaptık...
    Ama; İlçedeki Siyasi Partilerin  ilçe Başkanlarının hepsi de Bana işlem yapılmaması için  rica da bulundular...
     BOYAMA  İŞLEMİ yeniden Yasal düzenleme ile UYGULANMASI YAPILMALIDIR...
      Yalnız SEÇİM Sırasında; SEÇİM Mevzuatı nedeni işlenen  SUÇLAR 2 Yıl İçinde ZAMAN AŞIMINA Uğramaktaydı. 2004 li yıllarda; bu SÜRE ALTI  AY'a indirildi. 
     Bu süreç de; Davanın Açılması ve Yargılamanın  yapılması  zor. SEÇİM SUÇLARI ZAMANAŞIMI nedeni ile  İddianame düzenlenemiyor veya Yargılama yapılıp KARAR VERİLEMİYOR....
      SEÇİM YASASINA da Bu düzenleme getirilerek; OYUNU KULLANAN SEÇMEN; SANDIK BAŞINDA Parmak BOYAMASI Yapılmalıdır.
       Saygı ile...

Bu haber 513 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum