Gurbetten Selam Var : Deprem
Reklam
Bülent Aksoy

Bülent Aksoy

Gurbetten Sılaya

Gurbetten Selam Var : Deprem

27 Şubat 2023 - 21:00

Gurbetten Selam Var

Deprem 

Değerli hemşerilerim,1999 depremi olduğunda İstanbul da askeri öğrenci idim günlerce basketbol sahasında yattık,
akabinde Balıkesir de de merkez üssü Sındırgı olduğu için şiddeti küçük de olsa bir çok deprem yaşamıştım,en son 6 Şubat gece saat 04:17 başlayan fakat bitmek bilmeyen bir deprem silsilesini de Diyarbakır da yaşadık.Bu öyle böyle birşey değildi bir deprem bitmezmi,Ne yazikki on vilayette ağır bilançolu bir zahiyatı hala yaşıyoruz.
   Deprem, sözlük anlamı itibari ile yer sarsıntısı,halk arasında zelzelede dediğimiz yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür.Dünyayı bir düdüklü tencere kabul edersekki dünyanın içinde bir mağma var,fay hatlarını bu tenceredeki tahliye ventili,depremleride bu ventillerden tahliye edilen buhar olarak adledebiliriz.Eğer deprem olmasa dünya patlar normalde.Yani deprem Allahın yarattığı evren ve doğada bir denge unsuru aslında.
    Şimdi bu nasıl bir unsur diyen olacaktır işte burda şu söz önem kazanıyor “Deprem öldürmez,bina öldürür”bunun en güzel örneği de bizden daha fazla deprem yaşayan Japonya.
Onlar bizim gibi mukeddaratçı olmadıkları için olayı çözmüşler ve depremle yaşamayı öğrenmişler.
   Şimdi gelelim geceye 6 Şubat soğuk,kar,çepel bir yanda gece 4:17 yatağın sallandığını hissettim eşime yatağı sallama dedim bu arada çocuklar kalkmış deprem dediklerinde yatağa oturdum ilk başta yavaş dı ama mübarek bitmek bilmiyor ve aşırı bir gürültü ile hızlandı.Bina eski olduğu için dedim artık yıkılacak çocuklaıma ve eşime ölüceksek yanyana ölelim deyip yatakla dolabın arasına çöktük.
   Dostlar durduğunda tamamen soğukkanlı bir şekilde sokağa fırladımki lojman nizamiyesinde askerler var önce onlara koştum iyi olduklarını öğrendim ve kışlaya yöneldim.Bu arada saat 4:45 falan tlf num çaldı arayan Chp Ulubey ilçe başkanı Adnan Güzelordu ağabeyim. Komutanım Ordu da deprem oldu merkez üssü Diyarbakır mış dedi.Büyüklüğü siz düşünün.Evet ilk görüntü Diyarbakır dan verilince merkez üssü de burayı yazmış Tv ler.Bu arada arka sokakda yıkılan bina çığlıklar ambulans sesleri,
araçlar ortalık kaynıyor kışlayı gezdim nöbetçi Arkadaşlar la görüştüm baktım bişey yok geri geldim ailemi güvene alıp tekrar kışlaya geçtim.Saar sabah 7:00 idi görevlendirmeler geldi benim bölüğüm çadır kurma ekibi oluşturduk,diğer arkadaşlar yemek dağıtımı derken o günden bu yazıyı yazdığım güne bölgemizde sahadayız.
   Sonra merkez üssünün Pazarcık olduğunu öğrenince gördük ki çok büyük bir felaketle karşı karşıyayız.Öğlen aynı büyüklükte bir deprem daha olduğunda eşime ulaşamadım ve bir binanın yıkıldığını görünce lojmanlara koştum,gece yıkılan binanın yanındaki diğer binada yıkılmış.Ya bu durum anlatılmaz anlatılmıyor.
   Tüm ülke tek yürek oldu yardım tırları hazırlandı hatta ben yardımların resmi kuruluşlar eliyle yapılması ile ilgili bir paylaşım yaptım belki bunu yanlış yorumlayanlarda olmuştur çok önemli değil sebebi yağma,koordinesizlik karşısında oluşacak trafik ve yapılan yardımın yerine ulaşamaması endişesi idi haklı çıkmak istemezdim ama tecrübe vardıki öyle yazdım.
    İlçemiz Ulubey de gerek ayni yardım gerekse arama kurtarma ekipleriyle sahada görev aldı.Deprem de ilçemizdende hayatını kaybeden kardeşlerimiz var,Bu kardeşlerimiz için gece sabaha kadar heryere ulaşmaya çalıştım ve ulaştım.İkiside çok acı idi.Haberlerini veremedim.
   Değerli hemşerilerim zaman birlik olma zamanı bunu dile pelesenk olmuş bir söylemden ziyade içten ve yürekten söylüyoruz.Önceliğimiz bir an önce enkazdaki canlarımızı çıkarmak şuan hiç kimseyi suçlamadan,sorgulamadan ve ayrışmadan biran önce bunu yapmak. Öncelik bu olmalı.Hala daha bukadar acının içinde partizanca davranışlarla birbirini hainlikle suçlamak edep işi değildir.Kurumları stk ları birbiriyle kıyaslayıp zaten gergin olan ortamda sürece bir katkı sağlamaz.Bu fanatik kini öteleyin lütfen diyoruz şu enkaz kalksın kinmi kusuyorsunuz sorumluları mı cezalandırıyorsunuz 
hesapmı soruyorsunuz naparsanız yapın diyoruz.İnsanlık adına bütün dünya neredeyse kenetlendi. Komplo teorileri havada uçuşurken sosyal medyada müthiş bir bilgi kirliliği ve dezenformasyon la karşı karşıyayız.Bu durum zaten gerilmiş sinirlerimizi ve psikolojimizi bozuyor bu durumda devlet yetkililerine güvenmekten başka çaremiz yok.
    Avusturya büyüklüğünde bir coğrafyayı etkileyen bu depremin yaraları bilanço ne kadar ağır olursa olsun sarılacaktır.Yeterki biz şu süreçte beraber olmayı başaralım.Kendi partisine,kendi kulübüne,kendi dini inancına,kendi stk sına veya kurumuna yakın olanları ön planda tutup diğerleri karalamak şuanda bize hiç bir şey kazandırmayacak. Bunu tamamen tarafsız depremi iliklerinde yaşamış biri olarak söylüyorum.Kırılan kırılsın alınan alınsın heleki böyle bir süreçte.Enkaz altında kalanların sizin tuttuğunuz partiler,kendilerini çıkaranların dini inançları,ideolojileri kim oldukları hangi kurtarma ekibinin kurtardığı umurlarında değil.Onların derdi ordan kurtarılmak.Çünkü can derdinde hepsi.
   Değerli hemşerilerim dokunsalar ağlayacak durumda yım.Koltuk sallansa yerimden fırlayacak bir psikolojideyim.
Acımız çok büyük ve derin.
Allahım bir daha böyle acılar yaşatmasın derken bizde bu acıları yaşamamak için tedbirimizi alıcaz.
Müteahhitinden betoncusuna, yapı denetimcisinden,Belediye sine herkes elini sol göğsünün üstüne koyacak vicdanına hesap verecek,vicdan yoksa roman yazsak ne fayda.
    Bu vesile ile deprem de hayatını kaybetmiş yurtdaşlarımıza cenabı haktan rahmet,yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.Bu büyük devletin ve güzel Ülkemin başı sağolsun.
  Saygılarımla

Bu yazı 354 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum