Metin Topkaya : Siyaset zor iştir...

Aşağı tükürsen sakal,  yukarı tükürsen bıyık misali, hassas dengeler üzerine inşa edilmektedir...
Tabiatında oynaklık vardır...
Dün ak dediğine bugün kara, iyi dediğine kötü, rakip denilenle, müttefiklik olağan işlerdendir...
Tolere edilebilir... 
Ancak bazı şeyler var ki değil tolere, şüphesi bile çok tehlikelidir...
İyi Parti işte tam da bu durumdadır...
Yüksek sesle merkez diye kurulan parti; (benimde eleştirdiğim) "Micro Mhp" eğilimini tamamlayıp, "Macro Mhp" olma yolunda hızla ilerliyor...
Kayseri, Tekir Yaylasında ki fotoğraflar bunu gösteriyor...
Dedik ya... 
Olabilir, siyaset böyledir...
Belli ki zorlamayla merkez olunmuyor...
Esasında İyi Partinin merkezden daha sağa Mhp çizgisine yaklaşımına sevinecek en önemli figürlerden biri Sn.Ümit Özdağ'dı...
Fakat Sn.Özdağ kimilerine göre; parti yetkili organlarına seçilemediğinden...
Kimilerine göre de; İyi Partinin "büyük bir tehlikenin" içine çekilmesine dikkat çekme adına, gemileri yakma noktasına gelmiştir...
Büyük tehlikenin ne olduğunu da, İstanbul il başkanı üzerinden "Feto" diye ortaya koydu...
Sn.Özdağ; aileden "devlet geleneğinden" gelir... 
Öyle çamur at izi kalsın diyecek biri değildir...
Belli ki; İstanbul il başkanına, Feto yakıştırmasının altında başka şeyler var...
Hatta İyi Partiye; Fetoyu da yöneten ve kontrol eden güçlerin sızdığını, partiyi kontrol etmek istediklerini ve buna mani olabilecek kendi de dahil bazı arkadaşlarının, son konrgrede (teşkilat başkanı etkisiyle) tasviye edilmek istediğini, ima ediyor gibi geldi bana...
Sn.Akşenir'in; 40 yıllık dava arkadaşı Ümit Özdağ yerine, "netameli ilişkiler ağının prensini" tercih etmesi ve teşkilat başkanının, bu olanlarla ilgili "çokta umurumda değil" gibi anlaşılabilecek tutumları, üzerine biraz düşünmek lazım...
M.Topkaya