Gölköylü olmak ve Gölköy’e Değer Katmak
Reklam
Recep Bayraktaroğlu

Recep Bayraktaroğlu

[email protected]
  • Instagram
  • LinkedIn

Gölköylü olmak ve Gölköy’e Değer Katmak

19 Mayıs 2015 - 13:52

Değerli dostlar,

Ben; Gölköy de doğmuş, büyümüş, okumuş ve sonradan gurbete çıkmış, yaklaşık 24 yıldır gurbet yaşayan bir Gölköy sevdalısıyım. Hamurum burada yoğuruldu benim.  Hayata ve olaylara bakışım burada şekillendi. Dolayısıyla herkes gibi ben de bu topraklara aidiyet hissediyorum.

Gölköy de yağan yağmur, baharda açan kır çiçekleri, yaylalara çıkan koyun sürüleri, köylerde çapa yapan analar….. Velhasıl burada hayata dair akla gelebilecek her şey benim özlemini duyduğum şeylerdir.

Burada doğan, büyüyen herkesin bu topraklara vefa borcu vardır. Elinden geldiğince katkı yapmak zorundadır. Tabiî ki herkes gücü, kabiliyeti ve imkanı ölçüsünde bunu yapar.

Ben elimde kalem tutmayı seviyorum. Kalemime ne derece hakim olduğum tartışılır tabi. Bu konuda kendimi ‘yazar’ gibi gören İddialı bir ukalalık içinde de değilim. Ancak, kendimi ve düşüncemi ifade edebilecek kadar yazıyorum.

İşimin yanında, “internette geçen boş vaktimi daha faydalı işlerle değerlendirmek amacıyla” hobi olarak İnternet Yayıncılığı yapmaktayım.  Bu amaçla arkadaşlarımla beraber kurduğumuz turkiyetimes.net isimli ulusal bir web sitemiz var. Kendimize göre bir yayın politikamız var ve yazıp çiziyoruz.

Bununla beraber, yukarıda da bahsetmiş olduğum Gölköylülük aidiyetimden ötürü habergolkoy.com internet sitesinde kendime göre Gölköy’e katkı yapmaya çalışıyorum.

Bu işle ilgili en küçük bir menfaatim söz konusu değildir. Hiçbir reklam gelirim vs yok. Dolayısıyla kimseye minnet borcum da, para kaybetme korkum da yok!.. Tam bağımsızım yani..

Memleketim için daha güzel işler yapılması, Gölköy’ün ve Gölköylünün hak ettiği hayatı yaşamasına katkı yapmaya çalışıyorum. Eksiklik, hata, kusur kimde ise onu yazıyorum. Kimseye karşı bir düşmanlığım ve ön yargım asla söz konusu değildir, olamazda..

Herkes gibi benim de düşünce planında ait olduğum bir yer var. Ben ‘tarafsızım’ gibi kuru bir iddia içerisinde asla değilim! Çünkü “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık, namussuzluktur” der Rahmetli Cemil Meriç..

Ulusal medyaya da baktığınızda “tarafsızlık” diye bir şey olmadığını görürsünüz. Herkesin bir tarafı var ve hayata ve olaylara kendi pencerelerinden bakıyorlar.

Benim sıkıntım, mevcut konjonktür içerisinde İmam Hatip Lisesi mezunu olmamdır.

Çünkü bugün ülkeyi yönetenlerin çoğunluğu, benim jenerasyonumdaki imam hatip mezunları ve de mensupları.

Ben eleştirdiğim zaman, yanlışa yanlış dediğim zaman, bu cenahtan hazmedilmesi zor oluyor. Oysa gerçeğin dili tektir. Doğru birdir ve kişiye, söyleyene göre değişmez.

Bizim arkadaşlarla anlaşamadığımız nokta şudur: Bizim mahalleden (İslamcılardan) birisi bir şey söylüyorsa O, mutlak doğrudur ve sorgulanamaz! Bizim gibi düşünmeyen birisi doğru da söylese yanlıştır!...

Sorgusuz sualsiz biat kültürünün en sıkıntılı boyutudur bu! Oysa hata yapan, kul hakkı yiyen herkes sorgulanmalıdır. Yanlışa yanlış demek sünnettir.

Geçmişte ben bu ekibin içerisindeydim. Ancak geldiğimiz noktada kader bizi ayrı ayrı vadilere savurdu. Şimdi bu arkadaşlarım, benim “ihanet” içerisinde olduğumu düşünüyorlar ve beni acımasızca eleştiriyorlar.

Ya kör bir taassup veya çok ciddi menfaat zedelenmesi, makamını kaybetme korkusu içerisindeler ve ben bundan Allaha sığınırım.

Hamdolsun hiç kimseye karşı bir korku ve minnet içerisinde değilim. Ve bildiğim doğruları söylemeye devam edeceğim.

 

 

Bu yazı 2687 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar