Afganistan’da kadınlar isimleriyle anılmıyor; evin en büyük erkeğinin eşi, annesi, kardeşi, kızı.

 

Kısaca kadınlara isimleri ile hitap edilmiyor, adeta görünmez kabul ediliyorlar.

 

Afgan kanunlarına göre, bebeklerin doğum sertifikalarında sadece babalarının adı yazılıyor, anneler yine görmezden geliniyor.   

 

Ne evlendiklerinde düğün davetiyesinde, ne de öldüklerinde mezar taşlarında isimleri yoktur . 

 

Ancak Afgan kadınları buna dur demeye karar veriyor ve tam 3 sene önce “where is my name?” “Adım nerede?” kampanyasını başlatıyor. Kampanyanın sözcüsü, 28 yaşındaki Laleh Osmaney, bu hareketi şu sözlerle anlatıyor.

 

“Afgan kadınlarının, çocuklarının kimliğinde ve doğum belgelerinde isimlerinin yer alması bir kadın hakları değil, insan hakları hareketidir. Kadınlar, hayattaki rollerinden önce birer bireydir."

 

Önce erkekler tarafından yok sayılan varlıkları, zamanla kendilerinin de bunun varlığını unutmasına sebep oluyor.

 

3 yıl sonunda, bu kampanya başarıya ulaştı. 

 

Ve Afganistan başkanı Ashraf Ghani, 17 Eylül 2020’de kadınların isimlerinin çocuklarının doğum belgesi ve kimliklerinde olması kanununu onayladı. 

 

Ancak Afgan kadınlarının önünde uzun bir yol ve sonsuz bir mücadele dönemi bulunuyor.

 

****

 

Eyy Kahraman Türk Kadını sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın...    

diyen ve kadının adı yokken ona kimlik kazandıran, eşitliği getiren

Kadınların da toplumda yerlerinin olmasına, her türlü meslek dalında görev yapabilmelerine, seçme ve seçilme haklarının olmasına, olanak tanıyan 

Mustafa Kemal ATATÜRK'ü   

Saygı, sevgi, sonsuz minnetle anıyorum.