CHP Eski Genel Başkanı, eski başbakan yardımcılarından Deniz Baykal’ın (Antalya, 20.07.1938 – Ankara, 11.O2.2023) insanlığı, iyiliği, nezaketi yaklaştıkça seçilen cinstendi. En çok iyiliği dokunduğu kişilerden birinin R. Tayyip Erdoğan olduğunu siyasete yakınlar bilir... İlginç bir kader ağının son halkasıdır Baykal. İsmet İnönü, Atatürk’ü toprağa verince; Ecevit İnönü’yü devirince, Deniz Baykal, Ecevit’i yenince büyüdü.

Berberin söylemezi, tellağın terlemezi, kahvecinin bağırmazı olmaz... Ama bizim bu “Genel başkan” bunları hep yerine getirdiği halde bir şey yapmamış gibi muamele gördü hep… Hem kendi partisinden hem öteki partilerin seçmenlerinden...

Aslında o, bir hukuk ve anayasa hocası, doçent. Ama nedense, her konuyla ilgilemeyi sevdiği halde, anayasayı ilgi alanına sokmaya özen gösteriyor. Örneğin, Necmettin Erbakan Hükümeti’ndeki ilk görevi Maliye Bakanlığı. Daha sonraki bakanlık konuları ise enerji ve dış işleri gibi farklı bakanlıklar. Hukuk diplomasını süs olsun diye duvarına astığından bile şüpheliyim.

Herhalde ruhundaki muhalefet duygusundan olsa gerek. O yüzdendir ki, muhalefetteki öğrenciliği, anayasa ve hukuk hocalığına tercih ediyor.
Ne demeli, gönüllü acı çekenlerden… 
En çok görüştüğüm politikacılardan. 

Bir sohbet etrafında, üç beş kişi konuşurken, tam bir beyefendi, okumuş, güngörmüş adam. Ama kürsüye çıktığında başka biri oluveriyor. Hele muhalefet partisi genel başkanı şapkasını giydiğinde tanıyabilene aşk olsun!

Aslında kendi partisindeki sevilme grafiği de bir hayli aşağılarda ama birileri bu yakışıklı ihtiyarla oynamakta fayda buluyor olmalıydı.

Misafir ettiğim bir toplantı öncesinde “Hamur işi yemez” dedikleri halde özel hazırlattığım su böreğinden nasıl iştahla yediğini hep hatırlıyorum. O gün ya çok acıkmıştı ya da yakınları onun daha neyi sevdiğini bilmiyordu. Yoksa hatırım için mi onca böreği mideye indirmişti? Hiç sanmam! Hatır için değil çiğ tavuğu nar gibi kızarmış piliçleri bile yiyecek insanlardan olmadığını yıllardır görüyoruz. 

Yönlendirmelere bir fırdöndü kolaylığında açık bu politikacımızın tek derdi de dogmalara yatkınlığı olsa gerek. 

Ne yaman çelişki değil mi, diyeceğim ama diyemiyorum. Çünkü bütün çelişkileri yaman değil, çok güzel çelişkileri de var. Dua alan çelişkiler… O da bende kalsın lütfen…

Ya da “Tarih-i siyaset”e bırakalım.

Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet diliyorum. (11.02.2023)
> HÜSEYİN GÖKÇE