Reklam

YEZİD, TİMUR, STALİN

Tarihte İslam dininden olup da ne Şiiler ne de Sünniler tarafından sevilmeyen neredeyse tek liderdir Yezid. Hatta öyle ki Yezid ismi genel anlamda hakaret kelimesi olarak kullanılmaktadır.

YEZİD, TİMUR, STALİN

Tarihte İslam dininden olup da ne Şiiler ne de Sünniler tarafından sevilmeyen neredeyse tek liderdir Yezid. Hatta öyle ki Yezid ismi genel anlamda hakaret kelimesi olarak kullanılmaktadır.

YEZİD, TİMUR, STALİN
13 Mayıs 2020 - 11:37

 


Bunun sebebi herkes tarafından bilinmektedir. Yezid, babası Muaviye öldükten sonra bulunduğu Şam’da kendisini Halife ilan eder. Oysa anlaşma gereği Halifelik makamı Ali’nin oğlu Hüseyin’e aittir. Bu emrivaki hareket karşısında itiraz eden Hüseyin’e önce destek verilse de daha sonra Yezid’in siyasi manevraları sonucu destek çekilir. Tek başına kalan Hüseyin, tüm ailesi ile beraber Yezid tarafından katledilir.
Bunun böyle olmasını beklemeyen Hüseyin’in sevenleri kısa zamanda isyan dalgaları halinde karşı duruşa geçerler. Yezid acımasızlığını onlara da gösterir. Karşı olanların hepsini öldürmekle kalmaz; bu sırada Medine’yi, Mekke’yi yakıp yıkar. İç savaş ortamında Kabe yangınlarla zarar görür.
Ancak bu davranışlarının sonucunda sahip olduğu halifelik makamına doyamadan 3 sene içinde ölür. Ölümü de ayrı bir ilginçlik taşımaktadır.
Yezid2in ölümü normal bir ölüm değildir. Her hangi bir şnsan tarafından olmasa bile bir nevi işkence ile ölmüştür.
Yezid bir av partisinde atının üzerinde iken; ya kendisi dengesini kaybederek ya da birisinin atını ürkütmesi sonucu attan düşer. Ancak bir ayağı üzengiye takılı kalır. Korkan atın dörtnala kaçması sırasında üzengiye takılan ayağı kurtulamadığı için atın arkasından sürüklenerek ölür.
Abbasilerin Emevi saltanatına son vermesi ile Emevilere karşı büyük bir kıyım başlar. Emevi kıyımını yapan halife Ebu’l Abbas’a bu yüzden “kan dökücü, gaddar” anlamına gelen Seffah lakabı takılır. Ebu’l Abbas Seffah verdiği emirle tüm Emevi Halifelerinin mezarlarını açtırıp, içinden çıkan kemiklerini yaktırır. Muaviye ile Ömer bin Abdülaziz’in mezarları hariç Yezid’in mezarı da dahil olmak üzere diğer tüm kabirlere bu işlem uygulanır.
Aradan 650 sene geçtikten sonra bu kez Timur Şam’ı fetheder. Timur’un iyi bir Türk ve Müslüman olması, onu da Yezid’e karşı kinlenmesini sağlamıştır. Timur, mezarlığı gezerken gösterişsiz ve sıralanmış mezarları görür ilgisini çektiği için kimlere ait olduğunu sorar. Mezarlar sahabeler aittir. Ancak içlerinde bir tane süslü bir mezar vardır ve onu merak edip sorar. Verilen cevap mezarın Yezid’e ait olduğudur. Önceki Seffah’ın yaptığı kemiklerin yakılması durumunda ya birileri yakmayıp onları saklayarak yeniden Yezid’e mezar yapmıştır, ya da birileri bilmeden bir mezarın üzerine Yezid’in adını yazmıştır. Ancak yine de Timur, Yezid gibi bir katilin böyle mezarı olmasına razı olmaz ve mezarı yıktırdığı gibi askerlerine içine büyük abdestlerini yapmasını emreder. Bu arada bazı Şamlıların Yezid’in mezarına sahip çıkmasına karşın hepsini idam ettirir. Ayrıca askerlerin abdestlerinin yapılmasına “ne de olsa peygamberimizi görmüş tanımış biridir” diyerek akrşı çıkan 14 adamını da yaktırdığı söylenir.
Timur, 1405 yılında Çin’e düzenlediği bir seferde nezleden dolayı hayatını kaybeder. Semerkand’da kendisi için yapılan bir türbeye defnedilir.
1740 yılında Timur’a hayran olan İran hükümdarı Nadir şah, Timur’un mezarı başında bulunan yeşimden somaki mermer taşını çaldırır. Yolda taşınırken kırılan mermer Nadir Şah’ı korkutur ve başına bir şey gelmesin diye yerine iade edilir.
Bu kez 1941 yılında Timur’a hayran olan Stalin, Antropolg Mihail Geresimov’a mezarın açılıp Timur’un cesedinde inceleme yapılmasını emreder. Özbekistan’a gelip mezarı açtırmak isteyen Geresimov’a Özbek Türkleri karşı çıkar. Timur’ın anıtmezarının girişinde bir levha vardır. Orada Timur’un ağzından şu cümle yazılıdır; “Kim ki mezarıma saygısızlık yaparsa Allah’ın laneti üzerine olsun” Tüm karşı çıkmalara rağmen mezar açılır ve incelemeler yapılır. Bundan 3 gün sonra Hitler, Rusya’ya savaş ilan eder.
Stalin iktidarı boyunca çok kişinin canına kıydığı ve insanlara acılar çektirdiği bilinir. Değil başkaları tarafından, kendi öz kızı tarafından bile sevilmeyen hatta nefret edilen biriydi. Kızı Svetlana bu yüzden 3 kez soyadını değiştirmişti. Beyin iltihaplanması hastalığına yakalanan Stalin, canını acılar içinde verdi.



 

Bu haber 1009 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum