Mehmet Demirel 
 

Bana göre hayvancılıkta yeni bir döneme girdik. Dolar çok yüksek ve dahada yükselecek. En azından düşmeyeceği kesin gibi.Yine dünya piyasalarında petrolün fiyatı yükselmekte. 

Yine bu sene Türkiyenin çoğu yerinde kuraklık yaşandı. Marmara denizinin suyu aşırı sıcakmış, buna bağlı olarak sel ve dolu felaketleri olabileceği uyarıları yapılıyor. Zaten değişen iklim şartları ile beraber son yıllarda doğal afetlerde artış var. Bütün bunlar tarımsal üretimi etkileyeceği gibi hayvancılığında olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır.

Bizim çobanların bir yanlışı var.'Devlet et ithal ettiği gibi yem ithal etsin' diyorlar. Zaten yem ithal ediliyor. Tüm yem hammadelerinde vergiler düşük olduğu gibi kimilerinde alınan vergi sıfır. Siz niye ülkede 500 tane yem fabrikası var sanıyorsunuz.Bu kış bir torba yem 100 lira olursa şaşırmayın.

Gelelim bizi doğrudan ilgilendiren konuya. Bundan sonra ucuz et ve hayvan ithalatı zor. Şimdi bile ithalat yapılıyor ama fiyatları düşüremiyor çünkü dolar yüksek. Yükselen dolar ve artan petrol fiyatları nedeniyle içeride ucuz yem üretmek artık zor olduğu gibi dışardanda gelen yemler dahada pahalanacak.Kimse sanmasın ki bizim etlerde pahalanacak! Hayır çok bir artış olmaz çünkü bütün bunlarla beraber doğru orantılı olarak vatandaşın alım gücü azalacak. Vatandaşta para olmayınca senin etin kilogramı 100 lira olsa ne olur.

Yani önümüzdeki yeni dönemde eti nekadar ucuza üretirsen, okadar kazanırsın. Bunun yoluda meraya dayalı hayvancılıktan geçiyor. İşte burada yok edilmiş ve dahada edilmeye çalışan yerli hayvanlarımız devreye giriyor. Onlar binlerce yıldır seçile seçile gelmiş , meradan faydalanma kabiliyeti yüksek, kötü iklim koşulları ve kıtlığa dayanıklı hayvanlardı. Türk milletini her kıtlık ve kuraklıktan sonra onlar doyurdu. Onlar bizi ne aç bıraktı nede açık.Biz ergenekonlardan onlarla beraber çıktık. Tufanlardan sonra onlarla beraber yeniden dirildik.