ORTADOĞU BATAKLIĞI

Necdet Topçuoğlu

Bilindiği gibi Orta Doğu ülkeleri: Suriye, Irak, Katar,Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Ürdün, İsrail, Lübnan, İran, Batı Şeria ve Gazze (Filistin), Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Kuveyt, Bahreyn, Yemen, Mısır, Afganistan'dan oluşmaktadır.

Halep'ten Aden'e kadar süren bu koca sahada bir Arap sorunu vardı zannetmeyin. Arap sorunu denen şey Türk karşıtlığı hissiyatı idi. Bu hissi ortadan kaldırırsanız, Suriye ve Arabistan sorunları Arap saçına döner, karmakarışıklığın içinden çıkılamaz.

Fali Rıfkı Atay, Zeytindağı adlı eserinde gerçekleri şöyle ortaya koymaktadır. "Dördüncü Ordu Suriye'de olduğu dönemde Havran Dürzileri Osmanlı Devleti'ne hiç isyan etmemişlerdir. Çünkü Osmanlı harp devam ettiği sürece onlardan hiçbir vergi almamıştır. Hatta Havran'ı altın ve nişana boğmuştur.

Müslüman Araplar arasında bir Arap halifeliği hükümeti peşinde olanlar vardı. 
Hıristiyanlar ise, daha fazla Türk düşmanı iken; en iyi idare Osmanlı İdaresi olduğu fikrini savunuyorlardı. Maruni Patriğinin arzusu Fransız himayesinde; fakat Osmanlı idaresinde yaşamaktı.

Suriye'de Hristiyanlık-Müslümanlık, Filistin'de Araplık-Yahudilik, Hicaz'da şeriflik-vahabilik sorunları bizzat Türk-Arap sorunlarından daha şiddetliydi. Maruni tayfası, Patriği Allah yerine koyup, ona tatapmaktadırlar. Ayrıca katı İslam düşmanıdırlar. Onlara göre, her İslam öldüren Maruni, mukaddes cihatçıdır. Bekarsa 4, evli ise 8 lira maaş alırdı.

Protestanlar İngiliz, Ortodokslar Rus taraflısı idiler. Filistin'de Siyonistler adeta gizli bir hükümet kurmuşlardı. Sayısız kabile ve aşiretlerin isim ve sorunlarına ise girmek bile doğru değildir. Gerçek şu ki, çöl ve yarı çölde menfaat ve kuvvetten başka hiçbir değer hüküm sürmemektedir."

Ortadoğu Bataklığı olarak adlandırdığımız coğrafya da kim dost, kim düşman belli değildir. Dost ve düşmanın saat başı yer değiştirdiği bölge, adeta tuzaklarla doludur. Ahlâk ve şeref bir kaç dolara satılmaktadır. Böyle bir bataklığa girmek değil, girmemek büyük bir zaferdir.

ABD destekli, postmodern Neron Netenyahu Ortadoğu'nun sınırlarını değistirmekten söz etmektedir. Bu çıkış, Büyük Ortadoğu Projesi'nin son hamlesidir. Yıllardır altyapısı gergef işler gibi hazırlanmıştır. Rusya, Ukrayna ile zayıflatılmış, Türkiye ekonomik olarak çökertilmiş, cephe gerisi güvenliği kontrolsuz göçlerle zaafa uğratılmış, Azerbaycan Ermenistan ile bloke edilmiş, İran baş örtüsü isyanları ile karıştırılmıştır. Böylece direnç noktaları yumşatılmış, meydan ırkçı İsrail'e kalmıştır.

Böyle bir ortamda kimse kendisini Selâhattin-i Eyyubi sanarak, dini duygu heyecanı ile bataklığa dalmamalıdır. Tükiye özellikle ordumuzun cephe gerisi güvenliğini garanti altına almadan, Ortadoğu bataklığında sıcak çatışmaya girmemelidir. Bu nedenle mülteciler sorunu acilen çözülmelidir. Ordu bu konu da görüş bildiremez. Tüm muhalefetin bu sorunu yüksek sesle dile getirmesi zorunludur.

(12, Ekim, 2023-Ankara)