ŞEYH SAİD İSYANI VE MUSUL
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

ŞEYH SAİD İSYANI VE MUSUL

16 Aralık 2023 - 19:39



Necdet Topçuoğlu

Cumhuriyetin ilanından sonra, Halifeliğin kaldırılmasını bahane eden bazı çevreler, Doğu Anadolu’da Şeyh Said İsyanını çıkarmışlardır. Bu İsyanın daha önceden İngilizler tarafından planlandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu isyan, İngiltere’nin desteği ile gerçekleştirilmiştir. Türkiye o günlerde Musul sorunu ile uğraşıyordu. Türkiye, İngiltere’nin kışkırttığı isyanlar sebebiyle iç sorunların çözümü ile meşgul olmak zorunda bırakılmıştır. Bu konuda kimse aldatıldık oyuna geldik diyemez. Bu isyan İngiltere ile yapılan işbirliğidir.

İsyanlar zamanında bastırılmamış olsaydı, yeni kurulan devletin yıkılması söz konusu olabilirdi. İngiltere bunu bildiği için, Türkiye’yi Musul
sorununun çözümünden uzaklaştıracak olaylar yaratmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş sürecinde İngiltere, çeşitli entrikalarla Türkiye üzerinde diplomatik baskıları yoğunlaştırmıştır. İngiltere bu baskı ortamında Türkiye’yi dışlayarak Musul Sorununu tek taraflı olarak, 6 Ağustos 1924 tarihinde Milletler Cemiyetine götürmüştür.

Bu olayın hemen arkasından 7 Ağustos 1924 tarihinde Hakkari çevresinde Nesturiler Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı ayaklandırılmıştır. Bu ayaklanmayı başlatanlar, İngilizlerin ekmeğine yağ sürmüşlerdir. Genç Cumhuriyet henüz birinci yaş gününü bile kutlayamamışken, dış destekli bir saldırıyla karşı karşıya kalmıştır. Halifeliğin kaldırılmasından yaklaşık bir yıl sonra, 13 Şubat 1925'te Şeyh Said, “din elden gidiyor” diyerek doğudaki bazı aşiretleri Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı ayaklandırmıştır. 

İsyancı başı Şeyh Said, yeşil bayrak açarak, sala getirerek yürüyor, "Halifelik kaldırıldı, medreseler kapandı, din elden gidiyor" diye propaganda yapıyordu. Meydana gelen ayaklanmanın bastırılması için dönemin Başbakanı Ali Fethi (Okyar) derhal askeri birlikleri harekete geçirerek gereken önlemleri almıştır. Ancak ağır Kış koşulları nedeniyle askeri birliklerin zaman zaman yetersiz kaldığı durumlar olmuştur. Söz konusu zafiyeti fırsat bilen isyancılar cepheyi genişlemeye başlamıştır. 

Bu durum endişelere yol açmış, Ali Fethi Bey, kendi hükümetinden gelen ağır eleştirilerle karşılaşmıştır. Hükumet üyeleri isyanın önlenmesi için Başbakan Okyar’dan olağanüstü önlemler alınmasını istemişlerdir. Ali Fethi Bey bu taleplere karşı çıkarak istifa etmiş, yerine sert önlemler alınmasından yana olan İsmet İnönü Hükümeti kurulmuştur. Hükümetin ilk icraatı sıkıyönetim Kanunu olan ‘’Takrir-i Sükûn Kanunu’’nu çıkarmak olmuştur. Bu Kanun gereğince İstiklal Mahkemeleri kurulmuş ve yakalanan asiler gereken cezalara çarptırılmışlardır. 

19 Ağustos 2019 tarihinden bu yana kayyum tarafından yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin geçen hafta, yapım çalışmalarına başlanan bir bulvara, 1925'te Genç Türkiye Cumhuriyetine isyan eden Şeyh Said'in isminin verildiğini açıklaması, tartışma yaratmıştır. İYİ Parti söz konusu bulvara isyancı bir zatın adının verilmesine karşı çıkmıştır. Partisinin tavrından rahatsız olan İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu partisinden istifa etmiştir. Aslında Ensarioğlu şiddetli bir Atatürk düşmanıdır. İstifa açıklamasında "Şeyh Said, Said Nursi ve Seyid Rıza bölgemin önemli değerlerindendir" diyerek safını belli etmiştir.

Musul, Şeyh Said isyanının yaratmış olduğu zafiyet ortamı sebebiyle Milletler Cemiyeti’ne geçmiştir. Şeyh Said İngilizler tarafından kullanılmıştır. İşbirlikçidir ve Genç Türkiye Cumhuriyetine ihanet etmiştir. Tarihi gerçekler böyle olmasına rağmen, yaklaşan yerel seçimlerdeki oy hesapları sebebiyle esnek gevşek ifadeler kullananları bu millet sandıkta affetmez. Devletin kuruluş ilkelerine karşı tavır alanların yanında olanlar Atatürkçü olmaktan söz edemezler. Herkes tavrını yeniden gözden geçirmelidir.

(16, Aralık, 2023-Ankara)

Bu yazı 240 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum