Son günlerde Hükümet serbest piyasa  ekonomisinden uzaklaşan kararlar alıyor. Meclise sunduğu ''Stokçulara ceza verilmesine ilişkin yasa tasarısı'' kabul edildi. 

Ekonomi tarihine baktığımız zaman, serbest  piyasa ekonomisine yapılan her müdahale, sorunu derinleştirmekten başka bir işe yaramıyor. İdari müdahaleler,  karaborsa yaratmaktan öteye geçmiyor.

Stokçuluğu önlemenin yolu, stok maliyetini yükseltmekten geçer. Faizler yüksek kalır ise stokların maliyeti artar. Stok maliyetleri yükselen işletmeler, en düşük stok seviyesinde çalışmak zorunda kalırlar.  Bu kuralı uygulanmadığı taktirde, stokçuluk önlenemez. 

Ekonomist stokçuluğu, sadece mal olarak anlamaz. Döviz de stok edilir. 

Döviz tutmaya yasak getiren ülkeler olmuştur. Türkiye 1980 li yıllara kadar, döviz tutmayı yasaklıyordu. Döviz transferini yasaklıyordu. Buna rağmen, Kapalıçarşı kanalıyla, döviz transfer ediliyor. Vatandaş kasasında döviz tutuyordu. Tek fark, karaborsa fiyatı idi. O dönemlerde doların adı büyük, Markın adı küçük idi. Ortada ne mark ve ne de dolar vardı. Tl çantalar ile taşınır, el sürülmeden dolar ve mark alınır-satılır-transfer edilirdi.

Türk yöneticileri, geçmişinden ders dahi almıyor. 

-Rahmetli Maliye Bakanı Adnan Kahveci ''Tüm gayretine rağmen'' enflasyonu düşüremiyordu.  1989 yılında, nedenini açıkça, halka anlattı. Enflasyonun sebebi  ''Kur Garantili Dövize çevrilebilir mevduat'' idi. 

- Rahmetli Cumhurbaşkanı Özal, kur garantili mevduat için ''Bizden sonraki yöneticiler aynı hataya düşmesin'' diyerek tarihe not düşüyordu. Nafile, deneyimden ders alan yok.

Ekonomi kitapları, doğruları matematik olarak saptıyor. Kitaplara itibar edilmiyor. Türk siyasileri yaşayarak dahi öğrenemiyor. 

Kitaplar şöyle yazıyor. Serbest piyasada oluşan faizi hiç bir kuvvet indiremez.  Çünkü, piyasa faizini ''sermaye arz ve talebi'' tayin eder. Arzın gerisinde ''ödünç verilebilir fonlar=tasarruf'' vardır. Sermaye talebini  ise, sermayenin marjinal verimi belirler.  Marjinal verim, faizin üzerinde olduğu sürece, sermaye talebi devam eder. 

Tasarrufları artırmadan faizi düşürmek mümkün olamaz. Ama, siyasi otorite bu gerçeği kabul etmiyor. Sonucu ekonomi belirliyor. İdari tedbirler yoluyla yapılan işlemler, iş görmüyor. Kurlar karşınızda,. Bu kur seviyesini Türkiye hak etmiyor.

Çare bellidir. Bir an önce   ''serbest piyasa ekonomisi kurallarına'' geri dönmek gerekiyor. 

Şinasi Kara