KAYNAK İSRAFI VE EMPERYALİZM
Reklam
Şinasi KARA

Şinasi KARA

Ekonomi,Tarih ve Gündeme dair

KAYNAK İSRAFI VE EMPERYALİZM

04 Temmuz 2021 - 17:09

 
Emperyal güçler, egemenlikleri altına aldıkları sömürgelerde biriken tasarrufların verimli yatırımlara aktarılmasını engelleyici politika uygular. Siyasi iktidarların, cahil halkı kandırması, gösteriş yatırımları ile daha da kolaylaşıyor. Somut, görünebilir ve fakat gerçekte, ülke kaynaklarının çarçur edilmesinden başka bir sonuç yaratmayan bu yatırımları savunmak, günümüzde bir hayli zorlaşmasına rağmen uygulama devam ediyor.
 
Dünya bankası kanalıyla verilen kredilere dikkat edin. Amaca yöneliktir. Amacı dışında kullanılamayan finans kapitalin maliyeti topluma çok pahalıya mal oluyor. Geçen yıl, Dünya bankası 2 milyar dolar kredi açtı. Bu krediyi ülke, tuz çıkarılması nedeniyle, toprak altında boş kalan yerlere ''GAZ DEPOLAMAK AMACIYLA'' verdi. Gaz depolamanın Türk ekonomisine katkısı sıfır. Bu kredi ile ülkenin 2 milyar dolar borcu da artmış oldu. 
 
Benzer krediler daha önceden de verilmiştir. Şu silahı alacaksın, krediyi bu amaçla kullanacaksın kuralları uygulanmıştır. Silahı borç ile almak, borç para ile getirisi olmayan yatırım yapmak, ülkenin borç batağına düşmesine neden oluyor.
 
1970 li yıllarda, Dünya Bankası GAP projesini finanse ediyordu. Türkiyede bir telaş vardı ki sormayın. Rahmetli Demirel ''GAPI GAPTIRMAM'' diyordu. Kendisine bu yatırımın verimli olmadığını, ülke kaynaklarının çarçur edildiğini, söylediğim zaman ''Kıyamet'' kopuyor, nedenini açıklamam isteniyordu.
 
Ekonomi hesap işidir. Yatırdığınız paranın en geç 20 yıl içerisinde, kendini amorti etmesini öngörür. Reel anlamda yüzde 5 reel faiz hadleri alt limiti oluşturur. Daha yüksek faiz ile aldığınız paranın maliyetini, kamusal yatırımlarda, halk öder. Piyasa faizini ödemeyen yatırımlar için de bu kural geçerlidir.  
 
Dünya bankasının, GAP projesine ilişkin kredilerindeki amaç ise ekonomik değildi. Ülke kaynaklarını verimsiz yatırımlara aktarmaktı. Önemli olan halkı ikna etmekti. Sulama ile Harran Ovasında büyük verim alınacağı ve vatandaşın büyük paralar kazanacağı, Güneydoğu Anadoludaki işsizliğin önleneceği, halkın zenginleşeceği propagandası yapıldı. Vatandaş, yatırım bitince zenginlik geleceğini sanıyordu. 
 
Realitede ise tarımsal üretim ile kalkınma olamıyor. Zira, tarımsal ürünün ulusal hasıla içerisindeki payı giderek azalıyor.  
 
O dönemde söylediklerim aynen gerçekleşti. GAP projesinin ekonomik kalkınmada ''elektrik üretimi dışında'' etkisi hiç olmadı. Halk zenginleşemedi ve maalesef fakir kalmaya devam ediyor. 
 
Kaynaklar otomotiv sanayine aktarılabilseydi, ülke ekonomisi bu gün çok ileri bir seviyede olurdu. Ancak, Devrim adlı prototip aracı üreten Türkiye, emperyalistlerin etkisiyle projeyi rafa kaldırmıştı.
 
Aradan geçen uzun yıllara rağmen ders alınmadığı ve fazla bir şey değişmediğini görülüyor. Türkiye bu gün kaynaklarını Kanal İstanbul adındaki yatırım ile çarçur etmeye devam ediyor. Zira Kanal İstanbul, yatırılan paranın piyasa faizinin yarısı kadar getiri sağlamıyor. Bu konuda pek çok yazı yazdım. Kimse kulak vermiyor 
 
Tarih tekerrür ediyor. 
 
Şinasi Kara

Bu yazı 517 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum